"Adi başbakan"a ihraç

Erdek Deniz Üs Komutanlığı'nda Şubat ayı parola ve işaret talimatnamesine ilişkin yürütülen soruşturma sonunda tutuklan ve bir süre sonra serbest bırakılan Deniz Astsubay Üstçavuş Çağrı Güler, hakkındaki disiplin soruşturması sonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Astsubay Üstçavuş Güler hakkında yürüttüğü disiplin soruşturmasını sonuçlandırdı.

Soruşturma sonunda, Deniz Astsubay Üstçavuş Güler'in Milli Savunma Bakanlığının onayı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihracına karar verildi.

Bir gazetede, 22 Şubat 2010 tarihinde Erdek Deniz Üs ve Garnizon Komutanlığı Şubat ayı parola ve işaret talimatnamesinde ''adi'' ve ''başbakan'' ifadelerinin kullanıldığına ilişkin bir haber yer almıştı.

Haberler üzerine Genelkurmay Başkanlığı açıklama yaparak, ''parola'' konusundaki habere ilişkin olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca soruşturma başlatıldığını bildirmişti.

Soruşturma kapsamında Erdek Deniz Üs Komutanlığı Mayın Filosu Komutanlığında görevli Deniz Astsubay Üstçavuş Çağrı Güler, Donanma Komutanlığındaki askeri mahkeme tarafından 25 Şubat 2010 tarihinde tutuklanmıştı.

Deniz Astsubay Üstçavuş Güler, 20 Nisan 2010 tarihinde serbest bırakılmış ve Erdek Deniz Üs Komutanlığındaki görevine dönmüştü.

Bu arada Deniz Kuvvetleri Komutanlığı da Deniz Astsubay Üstçavuş Güler hakkında ''disiplin soruşturması'' başlatmıştı. 

sayın meslektaşlarım,
gördüğünüz gibi yine kabak bir meslektaşımızın başında patladı.savcılar ve askeri mahkeme bizi şaşırtmadı.her zaman ki gibi "ordan hiç mi assubay geçmiyodu" mantığıyla hareket edip cezayı kesti.şu işe bakın her birliğin s-2 koltuğunda bir muaazzaf subay oturuyor,aylık parola kışla komutanı tarafından onaylanıyor.ama ne hikmetse ceza bizim kara fakıra kesiliyor.bu nasıl bir iştir.bence TEMAD hukukçuları derhal kardeşimizle irtibata geçmeli,bu haksızlık tüm kamuoyu nezdinde sorgulanmalıdır.eğer suç varsa tüm suçlular cezalandırılmalıdır.yazıklar olsun.iki kelime yüzünden bir meslektaşımızın daha hayatı karartıldı.

Bu arkadaşımız ordudan mecburi hizmeti bitmeden ayrılmak için böyle bir olayı düzenlememiş ise mutlaka başka sorumlular vardır bunları neden açıklamamıştır. Bunu yakında öğreniriz

Askeri mahkemeler uluslararası hukuka öyle yada böyle daha yakındır. Ve denetimine bir nebze de olsa girmiştir.

Askeri mahkemenin ( yargılamada suçlayamayıp / atamayıp )serbest bıraktığı bir personelin Disiplin Mahkemesi denen " uluslararsı hukuka aykırı " ucube ile ordudan tard edilmesi MANİDARDIR. Ve geriye giderek (üzülerek örneği olduğu açıktır diyeyim ) şer-i hukuka benzeyen; uluslar arası hukuka aykırı bir örnek olmuştur. gönül isterdi ki uluslararsı hukuka katılmış bir yargı ile yargılanmış olsaydı.

Başbakan SAYIN ERDOĞAN buna göz yummakla kendi hukukunu silahlı kuvvetler DİSİPLİN MAHKEMESİ hukukuna ANAGAJE etmiştir.

Ve her zamanki gibi CEFAKAR Astsubay camiası "ÖRSELENMİŞ RUHLAR RESM'İ GEÇİDİNE " bir GARİP ferd daha katmıştır.

Askeri yargıda ASLİ cezanın yanı sıra tart,ihraç rütbenin geri alınması gibi FERRİ cezalar vardır. Askeri mahkeme sanık assubay hakkında kesin karar vermemiş olmasına rağmen disiplin soruşturması ile meslekdaşımızın tart edilmesi sıkandal'dır. Hiçbir hukuk bir suçtan dolayı iki kez yargılanmayı ve cezayı öngörmez.
Bu büyük bir ihtimalle BAKINIZ BİZ İÇİMİZDE SUÇLU BARINDIRMIYORUZ ! mesajı vermek için yapılan bir uygulamadır.
Şayet bu meslekdaşımız ordudan ayrılmak için bunu bir fırsat olarak değerlendirmediyse yanlış hesap BAĞDAT'tan dönmese bile AİHM döner TEMAD'dan kimse bu konuda yardım bekleyen hayal kırıklığını yaşar
ADALET BİRGÜN HERKEZE GEREKECEKTİR

Hakaret Sayın Başbakanın şahsına yapılmıştır bu işin birinci dereceden takipçisi zatı alileridir. Ben Sayın Başbakanın yerinde olsam bu Assubayın günah keçisi ilan edildigini hemen anlar asıl suçluların gizlenmesinin ve olayın üzerinin kapatılmasının önüne geçerdim.