Sayın Umur Talu'ya saygılarımla.
-
Görevden alma!

İşlemin haksız olup olmadığı elbet tartışılır.

Ama "darbe"nin ne olduğunu bilen Kemal Anadol'un buna darbe demesi tuhaf. Hele komutanların baskısıyla hükümetin görevden alınabildiği bir ülkede!

Çünkü esas tuhaflık şu:

Siz hakikaten biliyor muydunuz bakanların bu yetkisini? Kâğıt üstünde bilseniz bile kâğıt üstünde kaldığını biliyordunuz!

Şöyle bir cumhuriyet, demokrasi, hukuk devleti, millet egemenliği, parlamenter sistem filan düşünün:

Hükümetin "Komutan atama, görevden alma" yetkisi var. Jandarma komutanları esasında İçişleri Bakanı'na bağlı! Uygun görürse Milli Savunma Bakanı komutan görevden alabilir!

Ama kimimize göre, bu yetkinin hiç kullanılmamış olması değil, kullanılması tuhaf!

http://www.haberturk.com/yazarlar/574682-kasi-az-gorbehaye-irani-khabar-nadareh

ÜSKÜDARLI (http://www.emekliassubaylar.org/index.php?option=com_comprofiler&task=userProfile&user=76) Kullanıcı adı ile "TEMAD VE UMUR TALU" yeni konu başlığı açılarak foruma yazan üyemizin yazısı forumun konu ile ilgili bölümüne taşınmıştır. Saygılarımla.

Forum Yöneticisi
--

TEMAD VE UMUR TALU

Değerli meslektaşlarım,
ben, tüm assubaylık tarihi boyunca, assubay hak ve adaleti çerçevesinde mücadele eden tüm kişi, topluluk ve kurumlar içersinde en belirgin, doğru, net ve uzun soluklu olarak kendisini ortaya atan tek figürün Sayın Umur TALU olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma şahsına minnetimi ve şükranlarımı sunuyorum.
Hal ve görünen böyle iken ; TEMAD'ın, Sayın Umur TALU konusunda böylesine umarsız ve duyarsız kalmasını sindiremiyor, kabul edemiyorum.
Bir tek bu bile, aslında çıktığımız ve baş koydumuz bu yolda TEMAD'ın ne ifade ettiğinin belirgin bir göstergesidir.
Yazıklar olsun.. TEMAD'ı bu hususta şiddetle kınıyorum.
Sevgi ve saygılarımla,

Sn.Talu'nun bugünki yazısı assubayların durumunu aynen yansıtıyor; Ordunun resminde de bizi yokuz; Tek fark resimde olmayan bu mesleği kaldırmak işlerine gelmiyor çünki beyaz köle gibi sosyal,ekonomik ve insani taleplerini yok sayarak orduyu sırtımızda taşıtıyorlar.O resimde olmamamızı sorgulamaya devam edeceğiz kimse bizi yok sayamıyacaktır.
http://www.haberturk.com/yazarlar/578110-agaci-kes-resim-gercek-olsun

http://www.haberturk.com/yazarlar/579599-kemikleri-de-devletlestirin
09 aralık 2010 HABERTÜRK SYF:7
GÖNÜL DOSTUMUZA SAYGILAR..
ALTTAKİLER'DEN SELAMLAR..

YENİ TEMAD SİTESİNDE UMUR TALU'YU YOK SAYAN GENEL MERKEZİ KINIYORUM..ÇARESİZ GÖRÜNTÜ ÇİZEN BAŞKANIMIZI İSTİFAYA DAVET EDİYORUM..

Umur TALU mualif...
Genelkurmayı kızdıracak bir sürü şey yazıyor...
Diyelim ki Sayın TEMAD Başkanı web sitesine koydu Umur TALU'yu, Gitti Genelkurmay'a çay içip dosya vermeye...Orada çay içtiği kişi Sayın Başkan'a (Benim başkanım değil, ben atıldım) dese ki; Ayıp olmuyor mu Başkan? Umur TALU Mualif bir yazar, web sitenize koymuşsun... Oldu mu şimdi? dese...mesela...örneğin...der mi der,dilin kemiği var mı, yok! Demese de varsayalım ki dedi, Sayın Başkan ne diyecek... ÖÖÖyle bakacak!

Başkanlık kolay değil beyler, siz anlamazsınız...
Anlasaydınız siz Başkan olurdunuz... Ne demiş atalarımız? "Mühür kimdeyse Süleyman odur."

Mühür kimde?

Bir Başka husus...Sizin ne hayrınız var Başkan'a? Verdiğiniz üç kuruş aidat, onuda doksandokuz kere başına kakıyorsunuz, bir kerecik başkanım yoruldun azıcık dinlen diye Kopenhag'a mı, Paris'e mi gönderdiniz?
Kim Gönderdi?
Başkan Sıhhiye'de gecekondu tarzı bir yerde, sıkış tepiş bir yerde yaşarken hanginiz şöyle ferah bir daire verdiniz? Havadar, güzel Merkezi, kocaman, lokali olan...
Kim verdi?
Neyin hesabını soruyorsunuz kardişimmm?
Hasta etmeyin adamı!
En büyük BAŞKAN sizin başkan (ben atıldım, benim başkanım değil)

Adalet eşitlik ve insan onuruna saygı adına ezilenlere destek veren Sn.Umur TALU 100 TEMAD şubesinin duyuramadığı sesimizi duyurduğu için genelkurmay tarafından mahkemeye verilmiş Savcı suç yoktur mevcut haksızlıkların dile getirilmesi suç olamaz diyerek kovuşturmaya yer yoktur kararı vermiştir.

TEMAD sessiz kalırken biz muhalifler ona destek olabildiysek bundan onur duyuyoruz iyi ki varsın Sn.Talu; Bugünki yazının sonundaki aşağıdaki cümle herşeyin özetidir.
Güneşin doğmadığı gün yoktur güneş doğunca yüzlerdeki maskeler görünecektir.
---
Medyaya mektup

Bu sefer sadece "ulak" olayım. "Uşak" yerine konanların isyanını epey dile getirmiştim, az susayım; 15 yıl mecburi hizmete koşulanlar; subay, astsubay, sisteme sitemleri kendileri söylesin (Bu mektup medyada çok ünlü veya ünsüz onca gazeteciye gitti):

"Merhaba ülkemin cevval gazetecisi;

Bir süredir size yazıyoruz. Bu yazıyı da, gönderdiklerimizi okuduğunuzu kabul ederek yazıyoruz. Bir insanın bu devirde karşılaşabileceği en ciddi sorunlardan biriyle ilgiliydi:

Ülke ordusunda askerler, istemedikleri halde, kanun marifetiyle adeta birer kürek mahkûmu gibi zorla çalıştırılıyor.

Bir anlamda; bu ülkede hâlâ kölelik var. Bu kadar açık.

Ancak, bu kölelik düzeni devam ederken, siz cevval gazetecilerimiz; kafanızı, gözünüzü, kaleminizi:

Kalçalardan, top peşinde koşanlardan, iktidar yalakalığından, içi boş muhalefetten, bomboş muhabbetten; nerede ne yenirden, incir çekirdeği sorunlardan alamadığınız için buna değinmeyi umursamadınız.

Farkında olup da gündeme getirmekten korkanları bir derece anlıyoruz. Can tatlı, kalem pahalı. Asıl sözümüz, meselenin buz gibi farkında olup da umursamayanlara.

Bugün elindeki suyla başkasının ateşini söndürmeyen, yarın kendi yanarken kimseden su beklemesin."
http://www.haberturk.com.tr/yazarlar/579599-kemikleri-de-devletlestirin