SAYIN ÖZGÜR GENCER;
SİZİ YAZDIKLARINIZDAN ÖTÜRÜ KUTLUYORUM. SİYASETİN YAPILACAĞI YER T.B.M.M. DİR. KİM NE YAPACAKSA GİTSİN ADAYLIĞINI KOYSUN GÖRÜŞLERİNİ ORADA DİLE GETİRSİN. VAR OLAN SORUNLARIMIZDAN SAPTIRIP DOLAMBAÇLI YOLLAR DA HAK ARAMANIN MANASI YOKTUR.VE BUNU YAPANLARDA KENDİLERİNE HİZMET ETMEYENLERDIR. HAK ARANACAKSA ÖNCE BİRLİK VE BÜTÜNLÜK İÇİNDE HAREKET ETMEK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. AÇILIMIN SIKÇA TELAFFUZ EDİLDİĞİ ŞU ÖNEMLİ GÜNLERDE TÜM EMEKLİ SINIFIMIZI BİRLEŞME VE BÜTÜNLEŞME AÇILIMINA DAVET EDİYORUM.BUNUN NEREDE VE KIMINLE OLACAGI HİÇ ÖNEMLİ DEĞİLDİR. ÖNEMLİ OLAN BİR BÜTÜN OLMAKTIR. SONRASI GELİR ZATEN. SAYGILARIMLA

Sayın Özgür GENCER Mesajınızda belirttiğiniz fikir ve düşüncelerinizin çoğuna katılmakla birlikte birkaç şey ilave etmek istiyorum;
Bizlerinhak hukuk mücadelemizi kimlerin baltaladığını belirtiyorsunuz .Tabiiki genelkurmay içersinde ASTSUBAY camiasına at gözlüğü ile bakanların bulunduğunu biliyoruz ama BU MEMLEKETİ YÖNETSİN DİYE BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNİ SEÇTİK Genelkurmay başkanını seçmedik Herkes bize masal anlatıyor seçim zamanları ,seçim bitince bizlere sözverenleri ortada görmek ne mümkün.
EĞER BU ÜLKEYİ GENELKURMAY İDARE EDİYORSA HÜKÜMET NE İŞ YAPAR SORMAK LAZIM YOK ÜLKEYİ HÜKÜMET İDARE EDİYORSA GENELKURMAY'LA HÜKÜMETİN ARASINDA BİZLERE HAK VERİLMEMESİ İÇİN FİKİR BİRLİĞİ OLUŞMUŞ DİYE DÜŞÜNÜYORUM Bizlere gelince bütçe imkanları kısıtlı başka memurlara gelince var .
Nerede görülmüş böyle çifte standart?
Saygıdeğer meslektaşlarım hepimiz dönen dolapları görüyoruz.
GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR Lütfen herkes şapkasını önüne koysun iyi düşünsün. SAYGILAR SUNARIM

ŞAHSIMA karşı yazılan yazıya karşı yanıtımdır...
SİZİ tanımadığım için isminizi vermiyorum.... Çok haklısınız, yazdıklarınıza canı gönülden katılıyorum. YALAN ve İFTİRA dürüst ve kişilikli insanlara asla yakışmıyor. Benim hangi siyasi görüşte olduğumu ancak FALCILAR ve MÜNECCİMLER bilebilir. Herkese saygılar, sevgiler.

http://www.memurlar.net/haber/174914/
KANAYAN BİR YARA UMARIM İYİLEŞİR..

Oncelikle Assubay haklari icin mumkun olan her platformda mucadele etmeye calisan tum arkadaslarimiza yurekten saygi ve sevgilerimi sunuyorum.

Sayin CETINER:
Ben haklarimizi vermeyenlerin hukumetten ziyade genekurmayda coreklenmis, cagi, insani duygulari yakalayamamis, insanlarin temelde insan olarak esit olduklarini anlayamayan, assubaylari kendilerine hizmet vermek icin yaratilmis canlilar olarak goren hastalikli ziyniyeti olusturan ve idame ettiren subaylar-generaller oldugunu dusunuyorum. Daha kisa bir sure once yasanmis olan 1.derece 4. kademe konusunu nasil unutursunuz !!! hukumet verdi mi verdi . ertesi gun kim geri aldirdi genelkurmay. Hukumetin durumu bizim gorevdeki pozisyonumuzdan farkli degildi. Dogru mu? Dogru...

Bundan bir sure once muhataplarimizi iyi tanimaliyiz, hedefimizi dogru tayin etmeliyiz diye serzenistde bulundugum bir yazi yazmis idim. Benzer konularda tekrar tekrar yazmak istemiyorum.Bizler Assubay emeklileriyiz. Bu sitede yazi yazmamizin en temel amaci, haklarimizin arayisi icinde olusumuzdur. Siyaset yapmanin yeri burasi olmamalidir.Siyasi dusunceleri ifade edebilegimiz cok sayida internet sayfasi oldugu asikardir. Unutmamak gerekir ki, bir camiada her turlu siyasi gorusten insan bulunabilir. Siz nasil ki kendi dusuncelerinizi kabul ettirmek istercesine yaziyor iseniz , bir baska arkadasimiz da kendi dusuncelerini yazabilir... Ve sonucda ortaya su an oldugu gibi tatsiz, kucuk de olsa kirginliklar iceren durumlar ortaya cikar.

Gelin hep birlikte siyasi yazilardan, arkadaslarimizi referandumda kullanacagi tercihleri yonlendirmek isteyen medya haberlerinden vazgecelim.

Assubay haklarinin kazaniminin onunde olanlar kimler ise onlara karsi duralim. Ben kendi adima, senelerdir HAKLARIMIZIN ONUNDEKI EN BUYUK ENGELI YARATAN GENERALLERIN kendi menfaatleri dogrultusunda kurduklari duzen bozulmasin diye onlara yardimci olacak degilim. General denilen insanlarin benim arkadaslarimdan fazlasi yok. Hatta bana gore en azindan vatan sevgileri Assubaylara gore cok daha eksik.

Efendim, vatan satiliyormus satilmiyormus konularina hic girmiyorum. Bu gune kadar perde arkasindan vatani idare etmeyi kendisine vazife edinmislerin hangi dis guclere hizmet yemini ettiklerini icimizde bilmeyen var mi ? Onlar vatanin sahibi koruyucusu biziz, biz hic satmadik dediler de biz de inandik mi ? Ülkeyi bu kadar disa bagimli (ozellikle savunma alaninda) kilan guclerin, dolayli olarak vatani satmadiklarini kim iddia edebilir ? MIT mustesari konusunda kendileri fikir beyan etme cesareti bulamayip, medyadaki usaklarina yazilar yazdirmadilar mi ??

Sozun ozu :
Degerli arkadaslarim (uyusmazligin her iki tarafindaki arkadaslar icin de yaziyorum)
Savunmaya calistiginiz gucler ile yermeye calistiginiz guclerin hizmet ettikleri yer, ayni nokta. Aralarindaki catisma ise kimin daha fazla o malum guce daha sadik hizmet ettigininin catismasidir. O nedenle bizim emekliassubaylar.org sitesindeki isimiz sadece ve sadece Assubay haklari olmalidir.

Saygilarimla.

Sayın Mustafa EROL size hiç güvenim kalmadı, siz sanki içimizden biri değilsiniz. Kulağınızı tıkadınız söylenenleri duymuyorsunuz, gözlerinizi kapadınız yazılanları okumuyorsunuz, 7 yıllık genel Başkanlığınız döneminde zümremiz için hangi iyileştirmeyi yaptınız? O koltukta oturmakla Genel Başkan olunmuyor, orada binlerce emekli Assubayı temsil etmek üzere bulunuyorsunuz ancak hiçbir zaman bizleri temsil etmediniz. Birileriyle fotoğraf çektirmenizle bizlerin karnı doymuyor. Siz 2' nci dereceden maaş alan bir Assubayın ayın sonunu nasıl getirdiğini biliyor musunuz, bilmezsiniz tabi sizin kalp gözünüz körleşmiş. Siz bu yolda mücadele eden, bizlere önderlik eden meslektaşlarımızı üyelikten çıkarmaktan başka yaptınız, yapıyorsunuz? Siz başımızda olduğunuz müddetçe bir arpa boyu yol alamayacağız, ben şahsen size olan hakkımı helal etmiyorum, içimdeki onur mücadelesi olmasa TEMAD'a üye olmazdım.

Sayın Mustafa EROL'a kırgınlığımı yukarıdaki cümlelerle dile getirdim ve TEMAD sitesine gönderdim. İsterse beni de üyelikten çıkarsın, ben bu sitedeki meslektaşlarımın hep yanındayım.

Menfaatin için değişmeyeceksin, Sn.İsmail DAMAR arkadaşımıza aşağıdaki link'i okumasını tavsiye ediyorum. Bir de 8 yıldır iktidarda olan subaylara ait iyileştirmeleri jet hızı ile çıkarıp Astsubaya ve emeklisine zerre kadar bir iyileştirme yapmayan açlık sınırında bırakan, çocuğunu okutmak bir lokantada bulaşık yıkayan Astsubay eşi, çocuklarına ekmek götürmek için kapıcılık başvurusu yapan emekli Astsubay arkadaşlarımız varken kulağını ve vicdanını kapayan bu hükümeti burada sürekli olarak desteklemeniz alkışlamanız damarlarıma dokunuyor arkadaş.
Burası hak arama birlik olma yeri, hakkımızı gasp eden bir iktidarı alkışlama yeri değil.

Sizi yapmış olduğunuz bu davranışlarınızdan dolayı kınıyorum. DİKKAT EDİYORUM BİR YORUM YAZDIĞIMIZDA VEYA LİNK VERDİĞİNDE SİZ DE HEMEN KARŞI BİR LİNK VERİYORSUNUZ. BURADA BİZE HAKSIZLIK YAPAN HÜKÜMETİN AVUKATLIĞINI SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPARAK HAK ARAMA DİRENCİMİZİ Mİ KIRIYORSUNUZ?


Bugün hükümeti desteklemeyenlerin yok olacağını ve hükümetin ülkeye refah getirdiğini ve öteki olduğu için haksızlık yapıldığını ileri süren Sn.Yiğit Bulut, bundan iki yıl önce aynı hükümeti Türkiye'nin en büyük rant dağıtan hükümeti olarak suçlamış. İşte 15.11.2008 tarihinde Radikal'da yayınlanan yazısı:
Daha açık sorayım, hep merak ederim muhalefet neden bu konulara yani ekonomi ile ilgili "reel kayıplara" girmiyor?

Link'te bugünkü yazısının altında iki yıl önce yazmış olduğu yazısı var Sn. İsmail DAMAR arkadaşımın okumasını tavsiye ediyorum.

http://www.gun24saat.com/index.asp?gorev=hab erdetay&id=3668

Bir arkadaşımız, bir makaleye yaptığı yorumdan ötürü hakarete uğradığını ve "şıracı", "bozacı" ikilimde bulunarak "şıracı" nın kendisine hakaret ettiğini hem de ortama yazarak kafaları bulandırmıştır. Şahsen bu ithamdan üzerime alındım. Çünkü baktım o arkadaş sadece benim yazdığım bir yazıya yorum yazmıştı. Hatta benim daha önce yazdığım bir yazının 10 dakika sonrasında beni öven bir yorum yaptığını söyleyerek zaten "manidar" lafını kullanmıştı. Ben kendisine hakaret etmedim. Ama "bozacı" diye hitap ettiği kişinin ben olduğum kesin.

Hem EVET HAYIR yazılarında fikrimi açıkça söylemediğimi bunun için eleştirildiğimi söyleceksiniz, hem de Ben Tayyar YILDIRIM'a "bozacı" diyerek asıl ismi saklayacaksınız. Bu mudur demokratlık? Bir emekli Astsubay üslubu mudur bu üslup?

http://www.haberturk.com/medya/haber/543973- turk-halkina-acik-mektup
FARKLI BAKIŞ AÇILARINA İHTİYACIMIZ VAR GİBİ...

Hürriyet Gazetesi.Sn.Yalçın DOĞAN'IN 'HAYATTA KALMANIN ÖLÇÜSÜ EVET DEMEK'

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15593781 .asp?yazarid=91&gid=61
-
Hürriyet Gazetesi.Yazar Sn.Oktay EKŞİ Konu başlığı 'TEHDİTLE OY'

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15594366 .asp?yazarid=1&gid=61
-
Hürriyet gazetesi Yazar Sn.Tufan TÜRENÇ.Konu başlığı "BAŞBAKAN'IN HIŞMINDAN PATRONLAR DA KURTULAMADI"

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15594616 .asp?yazarid=39&gid=61
-
Yeniçağ Gazetesi.Yazar Sn.Sabahattin ÖNKİBAR.Konu Başlığı (İŞTE ' EVET' İÇİN YAPILAN AKP-PKK İTTİFAKI BELGESİ!)

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargo ster.php?haber=14510

Devleti kim yönetiyor

Susurluk olaylarında devletin içindeki çeteleri korkusuzca açıklayan, görev yaptığı her yerde yolsuzlukla mücadelede isim yapan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 14 yıl sonra yeniden konuşuyor. Avcı, Haliç'te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabında, Ergenekon ve Balyoz davalarını, polis teşkilatının içindeki Gülen cemaatinin nasıl örgütlendiğini, CHP eski lideri Deniz Baykal'ın istifasına yol açan kasedi, generalleri istifaya zorlayan telefon konuşması kayıtlarını ve Türkiye'yi derinden sarsan daha pek çok olayı sorguluyor.

http://www.gun24saat.com/index.asp?gorev=hab erdetay&id=3640

DEĞERLİ ANTALYA TEMAD MENSUPLARI,

1. 25 AĞUSTOS 2010 Çarşamba günü saat 15.00 de ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI; Sayın Prof.Dr.Mustafa AKAYDIN derneğimizi ziyaret etmeyi planlamışlardır.

2. O gün için biz yönetim kurulu olarak tüm hazırlıklarımızı yaparak, bizlere yakışır bir toplantı olabilmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

3. Siz değerli meslektaşlarımızın bu toplantıya katılımın en üst düzeyde olması için duyarlı davranmalarını dolayısıyla, Siyasilere E. Astsb.lar olarak nasıl bir güce sahip olduğumuzu, birlik ve beraberliğimizi perçinlemenin göstergesi olarak üyemiz olsun veya olmasın, tüm meslektaşlarımızı eşleri ile birlikte anılan gün ve saatte yeni lokalimizde bekliyoruz.

4. Bu tür fırsatları iyi değerlendirmek, derneğimizin varlığının, gücünün bilinmesi adına birlik ve beraberliğimizin göstergesi olarak gerektiğinde tek bir vücut olabileceğimizin kanıtlanması adına o gününüzün birkaç saatini bu toplantıya ayırmanızı özellikle istirham ederim.
Saygılarımla


Mustafa DÜNDAR
TEMAD
Antalya İl Başkanı

Sn.Bekir COŞKUN'un ELEDİR Başlıklı yazısı.

Bazı arkadaşlarımız bu enfes yazıda olduğu gibi,toplum olarak her yazdıklarına 'ELEDİR' dememizi bekliyorlarsa büyük bir yanılgı içindeler.Sevgi ve saygılar.

http://www.ilk-kursun.com/2010/08/eledir-2/

BİRAZ DA GÜLELİM...

Şayet yapabilirsek.

"Bi taraf olan beri taraf olur" sözünden sonra 12 Eylül'den sonra olabilecekleri düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. "Bi taraf olan beri taraf" olur yaklaşımının ülkede demokrasiyi paçalardan akıtacağı aklıma geliyor, çocuklarımın torunlarımın yaşayacağı ülke konusunda ciddi ciddi endişe duyuyorum..
Arkasında hiçbir art niyet aramayın ve bir şeylere yorumlamaya kalkmayın. Metin Demirtaş'ın köşesinde okuyunca ben güldüm, sizinle de paylaşmak istiyorum. Sadece gülmeniz için. Konu yine "Evet - Hayır" ama bildiğimiz güncel evet hayırla ilgisi yok.
Sirkte bir eşeğe uğraşa uğraşa yalnızca "evet"i öğretbilmişler. Ne söylense "evet". Biri ben ona "Hayır" demeyi de öğretirim demiş. Eğilmiş eşeğin kulağına bir şeyler söylemiş, eşek basmış "Hayırrrr"ı.
"- Yahu ne dedin de eşek bastı 'hayırı'"
"- Değişelim mi' dedim...
Sağlıkla..

BİDON KAFA VE GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM!

Sitemizde yayınlanan bir makale için yapmış olduğum bir yorum nedeniyle özel olarak gönderilen mesajlarda baştan sona hakaret içeren ifadelerle karşılaştım.Ben sadece makale hakkında yorum yaptım ve eleştirimi belirttim.Bozacı-şıracı hikayesini hepiniz bilirsiniz.Özellikle şıracıdan aldığım hakaret içeren mesaj da geçen Bidon kafalıve göbeğini kaşıyan adam tanımlamasını hiç bir zaman tasvip etmediğim halde bana yakıştırıldığı için Sn.Behiç KILIÇ'ın İlk Kurşun gazetesinde yayınlanan makalesini okumayı öneriyor ve kime daha çok yakıştığını arkadaşlarımın taktirlerine bırakıyorum.

http://www.ilk-kursun.com/2010/08/bidon- kafa-havuzlu-villa/

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=323681&Ca tegoryid=4&wid=102
YİĞİT BULUT'UN ADI GİBİ YİĞİT DAVRANMADIĞI YAZISINI LÜTFEN OKUYUN

YA SAHİP ÇIKACAĞIZ YA KAYBEDECEĞİZ
Değerli yurtsever, milliyetçi, laik, demokrat, Atatürkçü ve bağımsız Türkiye sevdalıları;
12 Eylül'de referanduma sunulan anayasa değişikliği ülkemizin bağımsızlığı, laiklik, bölünmez bütünlüğü ve yargı bağımsızlığımıza sahip çıkmamız için son fırsattır.

Bir tarafta; Laiklik karşıtı örgütlenmeden odağı olmakla suçlu bir parti, bölücü örgütün siyasi temsilcisi olan bir parti, AB, ABD, PKK, ölüleri bile oy kullanmaya çağıran cumhuriyet düşmanları var.
Diğer tarafta ise; Laik, demokrat, cumhuriyetçi, milliyetçi ve bağımsız Türkiye Sevdalıları.

Biliyoruz ki biz bölücülerden daha çoğunluktayız fakat sandık da oy sayılacak.
13 eylül sabahı geleceğimizi karartmak istemiyorsak 12 Eylül'de her türlü fedakarlığı yapıp OYUMUZU ÜLKEMİZİN HAYIR'I İÇİN KULLANALIM.
OYUNU NE BAHANE OLURSA OLSUN KULLANMAMAK VATANA İHANETTİR, GELECEĞİMİZİ KARARAMAKTIR UNUTMA!

Karşındakiler ölüleri bile oy kullanmaya çağırıyor BİR OY BİR OYDUR!
Sevgi ve saygılarımla.

İsmail DOĞAN
ANKARA

Gidiyorum!

Gidiyorum, bu yerlerden.
Kıskançlıkların olmadığı yurtlara gidiyorum.
Kimsenin kimseyi kovmadığı, sürmediği yerlere gidiyorum.
Gidiyorum!
Güçlünün, güçsüzden yana olduğu illere,
Hor'lamayan, hor'lanmayan yerlere gidiyorum.
Çocukça duyguların hüküm sürdüğü meydanlardan,
Taşlaşmamış duyguların,
Sönmemiş sevdaların sokaklarından geçerek
Gidiyorum
Şerefin, paradan daha değerli olduğu mekânlara gidiyorum.
Gelmemek üzere, dönmemek üzere;
Herkesi anlayabildiğim,
Herkesin beni anlayabildiği uzak diyarlara gidiyorum.
Tertemiz bir sayfa gibi,
Yeni doğmuş bir bebek,
Özgür bir kelebek gibi
Uçarak gidiyorum.
Bir mahkûm,
Bir suçlu gibi
Kaçarak gidiyorum
Belki de ölümdür gittiğim yer,
Ya da ölmeden gidilemeyecek bir yer.

08/2010/Konya

Tayyar Yıldırım

tyildirim62@hotmail.co m

Son anda balyozcuları ve ergenekoncuları korumak için bazı hakim ve savcıların yerleri değiştiriliyor, ben olsaydım bu aşamada bunu yapıp bu algılamayı engellerdim.

PKK, YAŞ sürecinde yapmadığını yaparak, referandum öncesi ateşkes ilan ediyor, hükümeti eleştirilerden kurtarıyor ve EVETlerin artması için referandumda elini rahatlatıyor.
PKK eşittir Ergenekon diyenler ise, Şimdi Ergenekon hükümete mi yardımcı oluyor?


Hulki CEVİZOĞLU

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargo ster.php?haber=14524

Deprem

Bir ses duydum derinden yankılandı sur gibi,
Sarstı tüm bedenimi ölüm geldi aklıma.
Sanki teslim olmaktan başka bir yol var gibi,
Kanım dondu bir anda, gülüm geldi aklıma.
...
Buz gibiydi bir taraf bir tarafım nâr gibi,
Ömrüm boyu bildiğim halım geldi aklıma.
Erir idim yaksalar bir fırında kor gibi,
Bir gövdeli, dört kollu, salım geldi aklıma.

Bağrış çığrış dorukta kaçabilmek zor gibi,
Fasılasız ağrıyan belim geldi aklıma.
Dizildiler melekler parlıyorlar nur gibi,
Şahadetler getiren dilim geldi aklıma.

Bu nasıl bir sarsılış her yanımız dar gibi,
At koşturup gezdiğim holüm geldi aklıma.
Dağlar taşlar titreşir bir incecik zar gibi,
Kaçıp da kurtulacak yolum geldi aklıma.

Zenginliğin bir hiçtir itikadın kâr gibi,
Can durunca yerinde malım geldi aklıma.
Ömür boyu biriktir meğer dünya har gibi.
Mal da yalan mülkü de çulum geldi aklıma.

(09/2009/Konya)

Tayyar Yıldırım

ASSUBAY REFERANDUMA NEDEN "HAYIR" DEMELİ!!!

-Anayasa değişiklikleri, Türkiye'nin ve demokrasinin önünü açmadığı, yargıyı yürütmenin emrine verdiği düşüncesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuştur.

Verilen karar, Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte vermiş olduğu kararların izdüşümüdür

Karar yetersiz, ancak mahkemenin bu kararı demokratik hukuk devletinin üstünlüğünü düşünerek aldığını bilmek olumlu. Güçler ayrılığı ilkesi yine tehlikede. Yargının siyasallaşması toplum vicdanının kanamasına neden olmaktadır.

-Anayasa Mahkemesi, Anayasanın kendisine verdiği Anayasayı koruma yükümlülüğünün gereğini yerine getirmemiştir.
Buna rağmen, demokratik hukuk devleti ve yargı bağımsızlığına bağlılığımız gereği verilen karara saygılıyız.

-Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcılığına inanmanın gereği, bu tartışmaların da demokrasi ve hukuk kültürümüze önemli katkılar yaptığına inanmalıyız. Tarihe baktığımızda siyasallaşan yargının topluma ağır bedeller ödettiğini hatırlamalıyız. Siyasallaşan yargı toplumun vicdanını kanatmıştır. Geçmişte bir dönem alkışlanan mahkeme kararlarının bir süre sonra toplum vicdanında yanlışlığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle "demokrasiyi getirelim, güçler ayrılığı ilkesini getirelim" derken yargının siyasallaşmamasına özen göstermesi gerekir.

-Hükümetin Anayasa değişikliği paketi, ulus-devlet, üniter devlet ve laik devlete karşı yapılanma gayretidir.

-Gerçek anlamda Türkiye'deki referandumlarda sandık başına giden halk, neye oy verdiğini bilmemekte veya o konu ile meşgul olmamaktadır. Durum böyle olunca, referandum, halkın sırtında yük ve külfet haline gelmektedir. Özellikle birbirleriyle alakası olmayan konuların aynı torbada referanduma konu edilmesi, modern demokrasilerin asla kabul etmeyeceği bir yöntemdir.

-Mevcut hükümetin kadrolarınca hazırlanan Anayasa değişikliği paketi'nin katılımcı demokrasi kurallarına uymadığı, bu paketin aslında Türk Devleti'nin genetik yapısını ve DNA'sını değiştirmeye yönelik çalışma olduğu aşikardır.

-Mevut Hükümetin amacı demokratikleşmeyi sağlamaktan uzaktır.

-Örneğin, 12 Eylül zihniyetini yansıtan YÖK ve RTÜK uygulamaları, dokunulmazlıkların korunması ve adaletsiz seçim barajı gibi hususlar, referanduma sunulan pakette konu bile edilmemiştir. Çok kanallı ve tek sesli hale getirilmek istenen Türk Medyası üzerinde uygulanan sistematik baskılar bu dönemde demokratikleşme niyetinin samimi olmadığının göstergesi olmaktadır.

-Anayasa değişikliği paketinde 12 Eylül Askeri Müdahalesi'ni yapanların yargılanması hususu zaman aşımına uğramıştır.Aslında böyle bir yargılama hukuken de mümkün değildir.

-Referandum iktidardaki partinin halk nezdindeki gücünün test edilmesinden başka bir şey değildir.

-Türkiye'de dirlik ve düzen bırakmayan, Assubay'ları açlık sınırında yaşamaya mahkum eden bu hükümet kendisinin çalıp, kendisinin oynadığı paket ile yüce milletimizi referanduma götürmektedir.

KİŞİSEL DÜŞÜNCEME GÖRE ASSUBAY REFERANDUMA NEDEN "HAYIR" DEMELİ...

ÇÜNKÜ :
-Hükümete bir DERS verilmesinin, başta hükümet olmak üzere herkesin yararına olacağını düşünmeliyiz.

-Yargıç ve savcıların iktidarın denetimine geçmesini istemiyoruz.

-Adalet duygusunun zedelenmesini istemiyoruz.

-12 Eylül'ü yapanlara yargı yolunu açmadan 12 Eylül'den rövanş alınacağına inanmanın safdillik olduğuna inanıyoruz.

-Kısmi anayasa değişikliği yerine toptan anayasa değişikliği istiyoruz.

-Hükümetin temel amacının demokratikleşme olduğuna zerre kadar inanmıyoruz.

-Kimselerin "Dur" diyemediği iktidarın totaliter eğilimlerinin daha da artacağına inanıyoruz.

-Demokratik adımların ancak uzlaşmayla atılabileceğine inanıyoruz.

-YÖK'ü ele geçirdikten sonra tek bir sızlanma kelimesi bile etmeyenlerin, yüksek yargıyı ele geçirdikten sonra da aynısını yapacaklarından eminiz.

-Anayasa Mahkemesi'ni, Hakimler ve Savcılar Yüksek kurulu'nu siyasi iktidarın güdümüne sokarak ülkeyi yandaş bir yargının elinde cehenneme dönüştürme hedefiyle hazırlanan bir paket olduğuna inanıyoruz.

-Bu pakette, hesap verme korkusuyla dokunulmazlık zırhının arkasına gizlenenlerin, yargı bağımsızlığına yönelik saldırılarını görüyoruz...

Ülkemizin ve ekonomik anlamda açlık sınırında yaşatılan Assubay'ların aydınlık yarınları için saygılarımla.

ATATÜRK HAKKINDAKİ İDAM FERMANI

İşgal İstanbulundaki Sıkı Yönetim Mahkemesinin Atatürk Hakkında Verdiği İdam Kararını, onaylayan Padişah Fermanı&

Ve aşağıda da bu fermanın bugünkü Türk Abecesi ile yazılmış hali..

http://www.turkishforum.com.tr/tr/content/20 09/03/04/ataturk-hakkindaki-idam-fermani/

İşte referandum ile değişecek maddeler...

Anayasa değişikliğinin referandum ile oylanmasına bir ay kala değişecek maddeleri hatırlayalım


http://www.haberturk.com/gundem/haber/541821-iste-referandum -ile-degisecek-maddeler

Değerli Arkadaşlarım,

Referandum öncesi istismar edilen YAŞ kararları nedeniyle, dini bütün olduklarını iddia eden ve her türlü yalan ve dolan haberleri maksatlı ve yanlı veren bir medyanın istismar edemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bunlar dinimizin men ettiği her şeyi yaparlar ve zeytinyağı gibi üste çıkarlar. Arkadaşlarımızın mesaj panosunda verdikleri örnekleri çoğaltabiliriz. Deniz Harp Okulu'ndaki maksatlı yanlış yalan haberleri okumuşsunuzdur. Birçok arkadaşımızın çocukları da orada öğrencidir. O okulu bizden daha iyi bilmeleri mümkün mü? Malum gazete yalan ve maksatlı haber yapmaktan mahkûm oluyor. Uzatmayalım daha yüzlercesini söyleyebiliriz.

Bu güne kadar YAŞ kararları ile atılan Subay ve Astsubaylar üzerinden istismar edilerek çirkin siyaset yapılmak isteniyorsa en çok bundan biz zararlı çıkarız. Buna şiddetle karşı çıkmalıyız. Çünkü atılan kişileri bizden iyi tanıyan olmaz. Böyle kısır çekişmelerle, istemesek de bu arkadaşlarımızın nelerden atıldıklarını yazmak durumunda kalacağız, dolayısı ile kendi ipliğimizi kendimiz pazara çıkartmış olacağız. O zati muhteremler de bizim üzerimizden siyaset yaparak birilerine yaranacaklardır. İnşallah bu gözü dönmüşlere alet olmayız.