Değerli meslektaşım İÇER'in bahsettiği temel sorunlarımız hallolmadığı müddetce,
kendi istekleri dogrultusunda verilenler kandırmacadır,ben bunları sus payı olarak değerlendiriyorum.
İşlerine geldiği için o görevleri veriyorlar.Sadede gelelim,temel sorunları her gün canlı tutalım.Derdimiz bireysel değil,tüm meslektaşlarımızın hakları olmalıdır.Oyuna gelmeyelim,davamıza sahip çıkalım.
Sevgi ve saygılarımla.

Sayın Özer ÖZCAN Yılardır Karargah ve Kıt'alarda görev yaptım o günleri unutmadım.Belki iki öğretmen maaşına denk gelirimiz vardı,ancak esamemiz dahi okunmazdı.Ne vekaleti! Assubay'a neyin vekaletini verecekler, adamlar bizi Erbaş olarak görüyorlardı ceza uygulamaları açısından.Muhabere Birliklerinde yirmi otuz Assubay'ın başına Yedek Subay'ı vekaleten amir olarak atıyor ve bu iki günlük Yedek Subay Assubay'lara hapis cezası veriyordu.Assubay'lara vekalet sadece Bando K.lıklarında veriliyordu, sebebi de bu işten anlamadıkları içindi.(Nasıl olduysa bir bu işten anlamıyorlardı.)

BİR ASSUBAY'IN BÜYÜK VEYA KÜÇÜK İLÇEDE AS.Ş.BAŞKANI OLARAK ATANMASI KÜÇÜMSENECEK OLAY DEĞİLDİR.Halkla yüz yüze olan üç önemli sınıf vardır,Jandarma,Bando,Personel.Vatandaşla yüzyüze gelen Jandarma ve Personel sınıfıdır.JANDARMA ZATEN KOMUTANDIR.Şimdi Personel sınıfı da eklendi, küçük yerlerde bu olaylar çok çok önemlidir.Şube Başkanı Assubay, o ilçede protokole dahil zevattır.Bayramlar'da Kurtuluş'larda göz önündedir.Başka birlik ve Subay yoksa GARNİZON KOMUTANIDIR.BUNLARIN YERİNDE YEDEK SUBAY OLSAYDI NE OLACAKTINIZ? Yarım saat izin için kapısına gidip bekleyecktiniz.Ben Jandarma ve Personel Assubay'larını bu konumda gördüğümde gurur duyuyorum.İşte reklamın büyüğü burada, Assubay Törene katılanları kutluyor ve Büyük Ata'mızın heykeline Garnizon Komutanı olarak çelenk koyuyor.VATANDAŞ DA ALKIŞLIYOR.

İlerleme mevcut bakın gece Elbisesi sosylite açısından çok önemli, ben sınıfım itibariyle müzisyen olarak bir çok gecelere katıldım. Subay'lar fraklı, Assubay'lar harici elbisenin içerisinde beyaz gömlek, bir de papyon kravat adeta garsonun değişik versiyonu.DÖNÜP DE BAKAN BİLE YOK.KOLDA RÜTBE OLMASA NE OLDUĞUNUZ BELLİ DAHİ DEĞİL.ŞAPKA SAKINDIRAĞI SARI YALDIZ KÖTÜ MÜ? ESKİDEN MUŞAMBAYA BENZERİNİ TAKIYORDUK, KAPKARA BAKANIN DA TAKANIN DA İÇİNİ KARARTIYORDU.ASSUBAY ÇVŞ'UN SİLAH TAŞIMASI YASAKTI, DEPODAN ZİMMETLİ DAHİ ALAMIYORKEN ŞİMDİ MEZUNİYETLE BİRLİKTE VERİLİYOR.BİZLER BU GÜNLERİ YAŞADIK.ANCAK BEN YETERLİ GÖRMÜYORUM.TEMEL SORUNLARIN MUTLAK HALLİ GEREKİYOR.1/4 Ü 9/2 si Yüksek Lisans mezunlarının konumu Assubay'ların. Akademik ünvanlarını kullanabilmesi Silahlı Kuvvetler'de Hakim, Savcı, Doktor olarak görevlendirilmesi,Tüm Lise Mezunu Assubay'ların Meslek Yüksek Okulu Mezunu sayılarak derece ve kademelerinin yeniden düzenlenmesi,Görev tazmınatları,kadrosuzluk vs.Zaten mücadelemizde bunlar için değil mi?Saygılar.

Değerli Assubay arkadaşlarım, sizleri saygı ile selamlar, özlük haklarımız konusunda verdiğiniz mücadelenizde başarılar dilerim.Allah yardımcınız olsun.Ben 2006 yılında Hava Kuvvetleri'nden emekli oldum.Uzun zamandır siteninizde yazdığınız yazılarınızı okuyorum.TEMAD sitesinde yazılanları da okuyorum,sizin göstermiş olduğunuz gayreti ve özveriyi TEMAD Yönetimi gösterebilseydi bu zamana kadar bazı haklarımızı alabilirdik.Yapacağınız her türlü Assubay mücadelesinde yanınızdayım.İyi günler.

Benim bir önerim var.Bu siteye giren ilk önce mesaj defterine bakıyor. Lütfen BELLETİLMİŞ ÇARESİZLİKTEN ÇIK !!!
KATKI İÇİN TIKLAYINIZ!!! yazısı iki üçgün kalsın veya yazı yazanlar sonunu bu şekilde büyük harflerle bitirsin. Kısa bir süre özür dilerim haddim değil ama,saygılarımla(Yazı yazmak isteyen arkadaşları engelemek gibi bir kastım olmadığını belirtmek istedim.).

Saygıdeğer Arkadaşlarım,
Ben de o afişi dün askeri hastane önünde görünce dikkatle inceledim,acaba sadece Subay okulları ilanı mıydı diye, tabi TSK'nın her yerinde olanlar yok sayılmıştı, bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'na aşağıdaki mesajı gönderdim.
Sanıyorum bizi temsille yetkili TEMAD Yönetimi de üzüntülerini ve tepkisini bildirmiştir, bunu açıklasaydı bizler de mesaj kirliliği yaratmazdık.Saygılarımla.

KOMUTANLIK MAKAMINA
Gençleri askeri okullara davet eden tanıtım afişinde " Bu büyük ailenin ferdi olmak ister misiniz? " derken Astsubay okulları da belirtiliyor, ama bu büyük aile içersinde en büyük nufusa sahip Astsubay'lar yok sayılmış, zaten 926 sayılı yasaya tabi olmasına rağmen göreve başlarken 657 sayılı yasadaki büro memurları ile aynı değerlendirilerek, onlarla aynı dereceden göreve başlatılarak yok sayıldığı gibi ; Ömrümü,sağlığımı verdiğim Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yok sayılmanın üzüntüsünü umursanmıyacağını bilsem de bildiriyorum. Nacizane teklifim bu mesleği kaldırsanız ,mevcutları kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtsanız, biz emeklilerin de askeri kartlarını iptal ederek emekli memur kartı verirseniz bu zümreyi her gün üzülmekten, sahipsizlik duygusundan kurtarmış olursunuz. Saygılarımla arzederim.

Ersen Gürpınar E.Per.Kd.Bşçvş.

DEMEK Kİ BİZ YOKUZ!

Tanıtım afişinde dahi resmimiz yok,ben hiç görmedim.Bunu bile başaramamışız.Demek ki katkı çok önemli.Biz ne zaman var olacağız? LÜTFEN KATKIDA BULUNUNUZ VAR OLABİLMEK İÇİN.SADECE BİR TIK." Ben de varım " demek için.Saygılar.

Kıymetli meslektaşlarım ;

25 ŞUBAT 2009 tarihinde mesaj panosunda Assubay'lara yeni yeni verilmeye başlanan yet-
kilerden bahsetmiştim. Bu husus bazı meslektaşlarımın tepkisini çekmiş olabilir. Amacım
bu yetkilerin verildiğini değil, ALINDIĞINI hatırlatmaktı. Nitekim Askerlik Şubelerinde gö-
rev yapmış veya yapmakta olan meslektaşlarım bilirler. Daha düne kadar Assubay'lar
Kd.Bşçvş. rütbesinde iken bile o küçücük ilçelerde dünkü çocuk diyebileceğim Tğm./Ütğm.
ve hatta Yedek Subay'ların emrine As.Ş.Asb. olarak görevlendiriliyorlardı. (ki ben tıpkı Su-
bay'larda olduğu gibi Assubay'lar için de rütbe karşılığı kadro yapılandırması için Kh.etütleri
hazırladım, tekliflerde bulundum v.s. savaş verdim. Çalışmaları yapıldı ama her zaman ol-
duğu gibi son anda direkten döndü). Sorarım sizlere o küçük ilçelerde Kd.Bşçvş.rütbesin-
de, Atğm./Tğm./Ütğm. ve hatta Yüzbaşı emrinde mi çalışmak isterdiniz, yoksa müstakil mi?
(vekaleten atanmış olsanız bile ) Keza şu anda As.Ş.Bşk.lığı yapan Assubay'lar arasında Bnb.
kadrosunda görev yapanlar var. Yine bulunduğu görev kadrosunun altında veka-
leten atanan Subay'lar olduğu gibi.

Ben görev yaptığım sürece vekaleten atandığım halde o saçma vekalet ( saçma diyorum
çünkü bu konuda düzgün bir kadro çalışması yapılmalıdır ) ibaresini hiç ekletmedim (Subay'lar da ekletmezler). Niye eklemiyorsun diye soran amirlerime de gerekli cevabı verdim veya
sormalarına fırsat yaratmadım. Zaten bu görevlere getirilmem için hiçbir amirime yalakalık
yapmadım, aksine bir çoğuyla papaz oldum. Ama açık da vermedim. Belki de benim şansımdandır.

Ben Assubay çocuğuyum. O yüzden bir çok meslektaşımın aksine Assubay'lığın ne olduğunu bile bile bu mesleğe girdim. Bütün ömrüm askeri ortamlarda, babamın Assubay'lık için verdiği mücadeleleri görerek ( ki bir çok kez başını belaya sokmuştur ) geçti. Assubay nasb edildikten sonra ben de elimden geldiğince mücadele ettim, etmeye devam ediyorum, de-
vam da edeceğim. Subay olmayı aklımdan bile geçirmedim, sınavlarına da girmedim.
Düşüncem hep " ben bu mesleğe Assubay olarak girdim, Assubay olarak bitireceğim " şeklindeydi.
Yukarıda yazdıklarımda amacım kendimi övmek veya paye çıkarmak değildir. Yazı-
mın başında da belirttiğim gibi bu haklar verilmemiş aksine alınmıştır. Hem de yıllarca süren
emeklerle, ki eskiden şimdiki imkanların olmadığı malumunuzdur. Hepimizin amacı,Assubay
olmanın onur mücadelesini, mevcut imkanları en iyi şekilde kullanarak, KARAMSARLIĞA KAPILMADAN, birbirimizi yıpratmak yerine, kolkola vererek, hep birlikte sonuna kadar vermek olmalıdır. Şunu unutmayalım ki istediğimiz bu haklar bize birdenbire verilmeyecektir. Ama şevkimizi kırmadan sonuna kadar mücadele etmeliyiz.

Saygılarımla.

HAYDİ DOSTLARIM!..

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

" Belletilmiş Çaresizlikten Çık "adı ile sitemizin başlattığı, hukuksal mücadelemizde TEMAD'a maddi katkı sağlamak için taahhüt kampanyamız sanırım 01 Mart günü sona erecektir.
Kampanyaya katılmayan meslektaşlarıma sesleniyorum;Adalet,Eşitlik ve İnsanlık Onuru adına Haklı Taleplerimizin kazanımı için hukuksal mücadelemizde gerekecek maddi ihtiyaca sizler de, az da olsa taahhütte bulunarak ,kampanyaya gönül sevdalısı olarak katılınız.Saygılarımla.

BÜYÜK AİLE!..

Büyüklük sadece afişlerde.Nasıl bir ailedir ki bazı fertleri imtiyazlı saltanat içerisinde gününü gün ediyor.Bazıları açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor.Kimisi 2 yıl tahsil görmüş 4 yıllık fakülte mezunu sayılıyor, kimisi de kademe ve derece mücadelesi veriyor.Bazılarına sürekli kucak açılırken bazıları da itilip kakılıyor.Bu büyük ailede bir sorun var,Aile reisi taraflı davranıp sürekli ayrım yapıyor,zaman zaman kızıp vermem ha diyor.FERTLERDEN BAZILARI ÜVEY Mİ SORUSUNU AKLA GETİRİYOR.Evet aile sayısal açıdan büyük.Siz bu büyük ailenin ferdi olmak ister misiniz?Ben istemem.Zaten istesekte kabul etmiyorlar,Saygılar.

Silahlı Kuvvetlerimiz neden prestij kaybediyor biliyor musunuz; işte böyle koskoca afişte Atatürk'ün çocukları olarak sadece Subay'lar resmedilmiş TEMAD'ı değil, açın emekliassubaylar.org sitesini bir bakın, aileden bile saymadığınız bu zümre Atatürk,ün sınıf ayrımı yaptığını düşünecek hale geldi, oysa bizler vatan millet aşkıyla orduya katılıp gönülden hizmet ettik ediyoruz,sıralı bir çok komutanımızın görüp onay verdiği bu afişi eksik olarak düşünen (ve eleştirebilecek)kimse olmadı mı acaba? saygılarımı sunarım
-----------------------ARKADAŞLAR YUKARIDAKİ MESAJI GNKUR'a da iletişimden gönderdim, buraya mesaj yazarken çekinmeden bir suretini gnkur sitesine de gönderin ki, çorbada bizimde tuzumuz bulunduğunu hatırlasınlar ne olur ,şu olur kınama cezası+orduevi ve kamplardan bir süre uzaklaştırma olabilir. 1 senede gitmeyiverin olsun bitsin. SANKİ BURALARA GİTMEK İÇİN ALDIĞIMIZ MAAŞ YETERLİDE, BARİ GİTMEMEK İÇİN MAZERETİMİZ OLUR ,saygılar sunarım gerçekten!!

Tüm Dostlarıma Selam;

Bence bütün dertlerimizin bitmesinin tek bir çözümü var.Bizler ve bizden öncekiler çekeceği kadar çekti eğer bizden sonrakilerin çekmesini istemiyorsak.Bu mesleğin lağv edilmesi gerekiyor başka kurtuluş yok bu meslek devam ettiği müddetçe meslektaşlarımız çekmeye devam edecektir bu işin çözümü yoktur.TSK'da bizlerin görevini yapacak yeni bir sınıf yaratmadan subay mevcudunu artırarak bu sorunu çözeceksiniz.Kıdemsiz subaylar şu an bizlerin yaptığı işleri yapacaklar içlerinden bazısı sivrilip üst makamlara gelecekler ve geride kalanları yönetmeye devam edecekler.Rütbe başlangıcı atğm olacak gerekli şartları taşıyamayanlar gerekirse 3 sene 5 sene atğm-tğm'lik vs. yapacak içlerinden 8-10 tanesi alb.-gen/amiral olacaklar varsa başka çözümü olan buyursun neticede herkes bu vatanın EVLADI değil mi???

Tayyar abimin yorumunu okuyunca büyük bir merakla TSK'nın ilan sayfasına baktım. Sayfada yanlış bir ifade göremedim. İlanda " Bu Büyük Ailenin Ferdi Olmak İster misiniz" diye başlık atmış. Fotoğraftakiler de O aileye mensup insanlar. Astsubay'ların da O aileden olması mümkün mü?
Yıllardır ben de kendimi O aileden görüyordum. Ama O aileden olmadığımı çok sonra öğrendim.
Bir kardeşim de kendisinin Askerlik Şubesi Başkanlığı yaptığını yazarak Astsubay'ların yetkilerinden bahsetmeye çalışmış.
Birincisi Askerlik Şubesi Başkan VEKİLLİĞİ yaptı. Sanıyorumki O yer de henüz gelişmemiş küçük bir ilçedir. Çünkü bir Subay orayı kendisine ve çocuklarına yeterli görmez. Bu nedenle de Astsubay'lara bağışlanır. Yetkileriyle değil sadece ve sadece sorumluluklarıyla.

Saygıdeğer Arkadaşlarım,

TSK=Türk Subay Kuvvetleri,
Biz üretiyoruz,biz her yerde varız, ama yokuz. DERVİŞ OLMAYA DEVAM MI EDECEĞİZ? Kararı yine biz vermeliyiz. Saygılarımla
Not.Düşüncelerinizi formda tartışalım lütfen.

DERVİŞ
Hikayeyi bilirsiniz;
Vaktiyle bir derviş nefisle mücadele makamının sonuna gelmiştir.
Meşrebin usulünce bundan sonra hertürlü süsten,gösterişten arınacak,
varlıktan vazgeçecektir.
Fakat iş yamalı hırka giymekten ibaret değildir.
Hertürlü görünür süslerden de arınması gereklidir.
Saç,sakal,bıyık ne varsa hepsinden.
Derviş usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
Vur usturayı berber efendi der,
Berber aynasında kendini takip etmektedir.
Başının sol kısmı tamamen kazınmıştır.
Berber tam usturayı diğer tarafa vuracakken;
Yağız,bıçkın bir kabadayı içeri girer.
Dervişin usturaya vurulmuş bölümüne okkalı bir tokat atar,
" Kalk bakalım KABAK biz traşımızı olalım " diye kükrer.
Dervişlik bu sövene dilsiz, vurana elsiz olmak gerek.
Kaideyi bozmaz, sessizce yerinden kalkar " buyur yiğidim " der.
Berber mahcup ,ama korktuğundan sessizdir.
Kabadayı koltuğa oturur traş esnasında da kabak aşağı,kabak yukarı
Dervişle dalga geçer, aşağılayıp durur.
Traş bitip dükkandan çıkarken yine haydi eyvallah kabak diye bir okkalı tokat daha atar.
Derviş yaradanım sen bilirsin demekle yetinir.
Kabadayı dükkandan çıkar, birkaç metre gitmiştir ki
Yokuş yukarı geminden boşalan bir çift atlı araba yokuştan aşağıya hızla gelmektedir.
Kabadayı şaşkınlıktan kaçamaz bile, ezilir oracıkta ölür.
Görenler acırlar, ah vah yazık demeye başlarlar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya bir dervişe bakar.
Gayri ihtiyari sorar " Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?"
Derviş mahzun düşünceli cevap verir.
" Vallahi gücenmedim,ona hakkımı da helal etmiştim
Gel gör ki kabağın da bir sahibi var o gücenmiş olmalı ".

Hikaye böyle ama hayatta böyle.
Ensemize kafamıza vurup dalga geçenler, bizleri ezen
Haksızlığa uğratanların
mazlumların da bir sahibi olduğunu ve bu sahibin de
en affetmiyeceği şeyin kibir ve kul hakkı olduğunu
unutanlar koltuklarına makamlarına yapışanlar, bunun sonsuz olmadığını
birgün anlayacaklardır.
Buna rağmen biz, ilahi adalet birgün mutlaka gerçekleşse de
Haklarımız için artık dervişliği bırakalım susmayalım.

25 Şubat 2009, saat 13.06'da panoya yazmış olduğum ve aşağıda yayınlanmış olan yazımı; bahsettiği panoyu görmezden önce yazmıştım. Panonun konusunda; "Astsubay Bando Okuluna ve Astsubay Meslek Yüksek Okuluna öğrenci alınacağından" bahsedip, Astsubay üniformalı bir personel olmayışı dikkatimi çekti.
Acaba alınganlık göstermiş olabilir miyim? Bilmiyorum.
Panoya www.tsk.tr den ulaşmak mümkündür.

Gördüğüm Resmi Anlatıyorum

Bugün 7 yaşındaki oğlumu almak için okuluna gittim. Okul binasının ana giriş kapısına Genelkurmay Başkanlığı logolu bir afiş asmışlardı. Afişin adı: "BU BÜYÜK AİLENİN BİR FERDİ OLMAK İSTER MİSİNİZ?" şeklindeydi. Gerçekten de al benisi olan bir afişti. Çok beğendim. Afişin konusunu şöyle yazmışlardı: Askeri Liseler ve Bando Astsubay Hazırlama Okuluna Öğrenci Alımına İlişkin ALS Klavuzuna; "www.tsk.tr" adresinden, okul idarelerinden, Askerlik Daire ve Şube Başkanlıklarından Ulaşabilirsiniz. Başvuru Tarihi: 23 Şubat-13 Mart 2009. Harp Okulları, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi, Astsubay Meslek Yüksek Okullarına Öğrenci Alımına İlişkin Detaylı Bilgiye ÖSS Klavuzu ve "www.tsk.tr" adresinden ulaşabilirsiniz. Başvuru Tarihi 2009 ÖSS Klavuzunda Yer Alacaktır" şeklindeydi. Konunun üst palında ise başta K.K.K.lığı üniformalı bir erkek ve bir bayan Ütgm., Dz.K.K.lığı üniformalı; bir erkek ve bir bayan Ütgm., Hv.K.K.lığı üniformalı; bir erkek ve bir bayan Ütgm. fotoğrafı mevcuttu.

El elin eşeğini türkü söyleyerek ararmış,pazarlığın içinde ben yoksam,gnkur.msb.falan filan,benim hakkımı ne kadar savunur,bu iş dilenciye sadaka vermeye benziyor,özlük hakları pazarlığında ne zaman Asb.

1978 yılında kıt'aya çıktığımda Kd. Bşçvş. hemen hemen Yarbayla eşit maaş alıyordu. Elimdeki 2007 yılının subay assubay maaş verilerine göre ise 13 yıllık assubay 1 yıllık teğmenden 15 lira daha az maaş almaktadır.

Arkadaşlar maaş karşılaştırması yapmış, ben de çalıştığım dönem içindeki aldığım maaşı karşılaştırmak isterim...Yıl 1998, Üniversite mezunuyum ve eşim de aynı, o da Lise Öğretmen'i,ikimizin aldığı maaş toplamı malesef bir Albay'ın aldığı maaşından azdı...Şimdi ikimiz de emekliyiz ,ikimizin maaşı toplamı yine bir Albay emekli maaşının altında...LİSE MEZUNU 1-4 ne gelmiş toplam hizmet süresi benimle (yıpranma dahil)eşit olan memurun bile maaşı 1600 TL'nin üzerinde,yıllar geçtikçe skala eksiye doğru gidiyor...Saygılarımla.

DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM,

Bizler toplum olarak vurdum duymaz bir ulusun çocuklarıyız." Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın " diye ata sözümüz var ya, o bile herşeyi anlatıyor.Neyi bekliyoruz?Yetmişli yıllardaki eylemler olmasaydı,seksenli yıllardaki ekonomik durumumuz olabilir miydi?O zamanlar yargı falan hak getire, şimdi öyle değil,iç hukuk yolu tükenirse AİHM var.TEMAD Avukat'ları bize yargı yolunda yardım etmeyecekse niye ordalar?Sitedeki 382 civarındaki cesur yüreğe sesleniyorum,biliyorum ki bir çoğunuz 1.dereceden maaş almaktasınız, ama ne yazık ki asıl hak kaybına uğrayan ve uğrayacak olanlardan bir kımıldama yok.Nasılsa birileri onlar için mücadele ediyor,rahat uyumayın böyle devam ederseniz bir hizmetli maaşına talim edersiniz, ona göre, saygılarımla.

Tayyar Yıldırım Bey'in teknik bilgi istediği 80'li yıllardaki Assubay maaşları hakkında o anlamda bir bilgim olmamasına rağmen pratik yaşamdaki bilgimi aktarmak istiyorum.
1979 yılında Karakol Komutanlığı yaptığım bir bölgedeki,görevli öğretmenlerin kullanmadığı bir ilkokul lojmanında oturdum.Aile dostum olan okulun karı koca öğretmenlerinin her ikisinin aldığı maaş toplamı civarında veya üzerinde maaş aldığımı hatırlıyorum.Benimde bu arkadaşlarımında o sıralardaki hizmet süresi 7 yıl civarıydı.Sadece bu bile,30 yılda Assubay mali haklarının nereye getirildiği gerçeğini göstermezmi?

Teşekkür

Astsubay'ların "sicil ve ceza verebilme" yetkileri konularında bilgilendirme yapan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Elbette Astsubay'ların özlük haklarında ve yetkilerinde iyileştirmeler zaman içinde yapılagelmiştir. Silah istihkakı, Subay olma hakları v.b. konulardır bunlar. Ama ekonomik açıdan, diğer personel karşılaştırması yapıldığında bir geriye gidişin sözkonusu olduğu görülüyor. Bu konuda da 1980'li yıllar ile şimdiki durum arasındaki maaş farkları konusunda teknik bilgisi olanların açıklama yapması bizlerin bilgilenmesini sağlayacaktır.
Teşekkür ediyorum.

Sayın Meslekdaşlarım;

Benden de bir hatırlatma. 2002 yılından bu yana As.Ş.Bşk. olarak atanan Assubaylar emirle-
rindeki Assubaylara ve sivil memurlara bulundukları derece ve kademeye bakılmaksızın
sicil verebilmektedir. Hatta atandıkları kadronun rütbe karşılığına göre ceza bile verebilmek-
tedir. Yaklaşık 3-4 yıldır, Asb.Kd.Bşçvş. rütbesine bakılmaksızın Asb.Bşçvş. rütbesinde
olan Assubaylarda Askerlik Şubesi Başkanı olarak atanabilmektedir. Ben 6 yıl As.Ş.Bşk.
lığı yaptığımdan yakınen bilmekteyim.

Bilgilerinize.

Bir anımsatma.
Değerli büyüklerim 1999 yılından itibaren Jandarmada Astsubaylar emirlerindeki Astsubaylara ve Uzm.J.lara sicil verebilmektedir.

Affınıza sığınarak bilgilendirmek istedim.


Takipteyim.

İNSİYATİF VERİLMEZ,ÇALIŞMAKLA KAZANILIR ve SAHİP OLUNUR,YETKİ VERİLİR ve GEREKLİ GÖRÜLDÜĞÜ ANDA GERİ ALINIR, YETKİYE SAHİP OLMAK İÇİN İNSİYATİFİMİ KAYBETMEMEM GEREKİR& İNSİYATİFİ KAYBETTİĞİM AN , HAYALLERİMDE KAYBOLMUŞ DEMEKTİR.
S.Nurettin ERDOĞAN - 2006
YETKİ NEDİR ?Yetki, sorumluluğun eşi olarak tanımlanan ilkedir. Yani karar alma, çalışanları yönlendirme ve örgütün amaçlarına ulaşması için belli görevleri yerine getirme hakkı. Yetki sorumluluk ile bir bütündür, bunun sebebi, bireyin yetkileri dahilinde gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerinden, başarılarından, başarısızlıklarından yada eksiklerinden sorumlu olmasıdır.
Örneğin ; yöneticinin yetkisi astların ona karar verme ve bu kararları uygulayabilme hakkından ileri gelmektedir.Yetki Devrinin Tanımı ve TürleriOrganizasyonları meydana getiren bireylerin etkili ve verimli bir biçimde çalıştırılmasında gerçekleştirilmesi gereken en önemli faktörlerden birisi kimin ne işle meşgul olacağını belirlemektir. Bilindiği gibi yetki devri de yöneticinin sahip olduğu karar verme hakkını kendisine bağlı olan astlara devretmesidir. Ancak burada unutulmaması gereken bir şey vardır. Yetkinin bir kısmını devretmek, ondan vazgeçmek değildir. Astların sahip olduğu şey belli sınırlar ölçüsünde davranma özgürlüğüdür. Temel yetkiler yine yöneticidedir. Yetki devri sonucunda yöneticilerle astlar daha uyumlu ve verimli çalışabilirler. Ayrıca kalifiye eleman olma yolunda astlara fırsat tanınmış olur.
İnsiyatif Nedir ?
Bir konu hakkında karar verilmesi gerektiğinde, belirli karar verme kalıpları içinde kalmayıp, içinde bulunulan duruma göre, esnek karar verebilme gücü veya yetkisi.

NOT : BİR GÜN ELİNDEKİ YETKİLERİ MESLEKTAŞLARININ YOK OLMASI İÇİN KULLANAN İDARECİ VE YÖNETİCİLER BİLSİNLERKİ , İNSİYATİF KULLANMAYI ÖĞRENEN ASTSUBAYLAR ÇOĞALDIKÇA KOLTUKLARINI TERK ETMEK ZORUNDA KALACAKLARDIR!...SAYGILARIMLA.

Emekli Astsubayların sorunlarının çözümü için, içinde bizlerden birinin olmadığı ve bürokratik ilişkileri kuvvetli, yetenekli en önemlisi de yaptıkları işin karşılığını alabilecek profesyonel bir yönetimin iş başına getirilmesi, bu yönetimin de emekli astsubaylardan oluşturulacak bir kurul tarafından denetlenmesinden başka bir çare kalmamıştır diye düşünüyorum. Bu incitici teklifi yapma sebebimi soracak olan arkadaşlara da bu güne kadar klasik yöntemlerle ne kadar yol alabildiğimizi ve ASTSUBAYLARIN İNİSİYATİF ALMA becerilerini değerlendirmelerini istiyorum.Saygılar.