Değerli Meslekdaşlarım,

Kayseri'den bir tek arkadaşımız bu konuda bilgi vermemiştir, hepsi baskı altında mı? Ne demek günlerce süren göz altı,avukatları ile görüştürülmeme,sorguda avukat bulunmasına izin vermeme, gözaltına alındıkları gün ailelerine haber vermeme, ne demek gözaltı sonrası AİHM kanunsuz olarak belirtilen oda hapsi cezası? Burası Uganda mı, Muz cumhuriyeti mi? Sn.Gürpınar kardeşime ve basında bu konuyu yazan tek cesur yürek Sn.Talu'ya Kayseri Barosuna teşekkürler. Bu gençlerin suçu cinayet bile olabilir, ama hukuk neyi emrediyorsa o yapılmalı, Genelkurmay hukuka saygıdan, keyfi gözaltılardan yakınıyordu ,işte şimdi hukuka olan saygısını ispat etmeli bu olayın müsebbibleri yargılanmalı ve açıklanmalıdır. Kayseri barosu avukatları konuyu AİHM dahil takipte kararlılar, inşallah baskılar sonucu bu gençlerin dava açması engellenmez suçlular cezasını çeker, bunu yapanlar hukuku katledenler ve sessiz kalan ilgilileri kınıyorum.

MÜJDE İZLENİYORUZ!

Ülkemiz son zamanlarda büyük bir ekonomik,sosyal,ruhsal,baskı ve sindirme krizi ile boğuşmaktadır.Camiamız da bu sıkıntıyı en fazla yaşayan kitlelerden biridir.Bu sıkıntılara çözüm üretecek yasal temsilcimiz olan TEMAD diye bir derneğimiz vardır.Peki TEMAD ne yapmaktadır.Çok geriye gitmeye gerek yok,son birkaç günde yaşadıklarımız bizlerde TEMAD hakkında yeterli kanaati oluşturacağını sanıyorum.Sağlık sorunlarıyla ilgili Ankaraya giden bir şube Başkanımızın TEMAD'ın kendisine gösterdiği alaka ile ilgili mesajı ve aynı gerekçeyle giden diğer bir meslektaşımıza reva görülen muamele.Sağlık sorunları yaşayan(iki meslektaşıma da geçmiş olsun dileklerimi iletirim)meslektaşlarımızdan biri TEMAD için oy demek diğeri hiç demek.Basından da izlediğimiz kadarıyla aynı oyunlar siyaset sahnesinde de oynanmakta,insalara rüşvet dağıtılmakta, gerektiğinde baskı ve tehditler uygulanmakta,muhalefet edenler ise sansürle,baskıyla susturulmaya çalışılmaktadır.Nedeni sadece oy ve koltuğu kaybetmemektir.Amaç sorgulamayan,şikayet etmeyen,hak aramayan,sadece kendilerinin verdiği ile yetinen bir toplum yaratmaktır.
Günlerdir Kayseri'de yaşanan bir dram vardır.Kardeşlerimiz suçludur veya suçsuzdur,buna söyleyecek sözümüz yoktur,ancak sözümüz yapılan hukuk dışı uygulamalaradır.Bu ülkenin binlerce masum insanını katletmiş canisini, pamuğa sarıp besleyeceksin,diğer yandan bu camianın mensuplarını insanlık dışı uygulamalara tabi tutacaksın,TEMAD olarak da bunları görmezden gelip kafayı kuma gömeceksin, ama ne çare ki bazı yerler dışarıda.
TEMAD sitesinde hukuk kuruluna oda tahsis edildiği ve belirli saatlerde burada çalışacakları, meslektaşlarımıza hukuki konularda yardımcı olacakları MÜJDESİ verildi.Kayseri'de yaşanan hukuk dışılık bu kurulun ilgi alanına girmiyor ki günlerdir bir ses çıkmıyor!..

TEMAD BU KURULU VE BU ODAYI BU SİTE VE YAZANLARINI MUHALİF OLARAK GÖRDÜĞÜ İÇİN SUSTURMAK VE KAPATMAK AMACIYLA KULLANIYOR OLMASIN!..TEMAD'ın uygulamaları ile siyasi otoritenin topluma uyguladıklarını üst üste koyun ve nasıl da çakıştıklarını görün.Tek fark sadece TEMAD'ın içinde siyaset kelimesi geçmiyor.Bu zihniyet mi camiamızın hakkını arayacak ve verecek, inanan varsa beri gelsin.Tüm bu gerçekler hergün tokat gibi yüzümüze çarparken bunları dile getirdiğimizde okuduğunu anlamakta zorluk çekenlerce bir de pazarcı ağzı ile yazmakla suçlanıyoruz.
Meselenin özü şudur;bizler davamıza sahip çıkacak,eğilip bükülmeyecek,haksızlığa baş kaldıracak,birilerinin emir kulu olmayacak meslektaşlarımızı seçip yönetime getiremezsek tüm uğraşlarımız duvara çarpıp geri dönecektir.İçimizdeki Sayın Ersen GÜRPINAR ağabeylerimizin ve arkadaşlarımızın çoğalması dileğimle ..........
SAYGILAR...

Hulusi TUNUŞ
E.Tnk.Bçvş.

SAYIN YÖNETİCİ ,
BİRKAÇ GÜNDÜR OLAYI BASINDAN DA TİTİZLİKLE TAKİP ETMEKTEYİM.
TABİ Kİ ORTADA CİDDİ BİR SUÇ VARSA GEREKLİ YARGILAMA YAPILARAK CEZAİ MÜEYYİDESİ UYGULANIR.MAALESEF SAYIN AVUKATLARININ DA AÇIKÇA İFADE ETTİĞİ GİBİ HENÜZ NEYLE SUÇLANDIRILDIKLARI DAHİ BELİRLİ OLMAYAN BİR TUTUKLULUK HALİ VAR ORTADA.
AYRICA TUTUKLU KARDEŞİMİZLE GÖRÜŞEN BABASININ ANLATTIĞI DURUM ÇOK VAHİMDİR. GENÇ VE TECRÜBESİZ KARDEŞLERİMİZİN NEYLE SUÇLANARAK NASIL KORKUTULUP PSİKOLOJİLERİNİN BU DENLİ BOZULMALARI ENDİŞE VERİCİDİR.
BENİM ASIL ANLAMADIĞIM BU OLAY VUKU BULUP BASINA YANSIYINCAYA KADAR ORADAKİ MESLEKTAŞLARIMIZIN İLGİSİZLİĞİDİR.
ARKADAŞLAR ! LÜTFEN DAHA FAZLA İLGİ GÖSTERİN.İLETİŞİM ÇAĞINDA ELİMİZİN ALTINDA HER TÜRLÜ İMKAN VARKEN,GECİKTİRMEDEN CAMİAMIZLA İLGİLİ HER TÜRLÜ SORUN VE HABERLERİ PAYLAŞALIM,DOLAYISİYLE ÇÖZÜM BULALIM.
BÜTÜN DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIMIZ ŞUNU UNUTMASINLAR, NEREDE OLURLARSA OLSUNLAR ASLA YALNIZ DEĞİLLER!

DÜŞÜN!!!
BAZILARI SEYREDERKEN HAYATI EN ÖNDEN,KENDİMİ BİR SAHNEDE BULDUM ,OYNADIM

ÖYLE BİR ROL VERMİŞLERKİ,OKUDUM OKUDUM ANLAMADIM...!
NOT:ALINTI BİR ŞİİRDEN,BİR İKİ SATIR.SAYGILARIMLA.

KAYSERİ HAVA İKMAL'DE ÜÇ MESLEKTAŞIMIZLA İLGİLİ YAPILAN HUKUK DIŞI UYGULAMA,EMİNİM Kİ MUZ CUMHURİYETİNDE BİLE YOKTUR.UMUYORUM TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BU KONUYA DUYARSIZ KALMAYACAKTIR.KAYSERİ BARO BAŞKANINA İLGİLERİNDEN DOLAYI TEŞEKKÜRÜ BİR BORÇ BİLİYORUM.SAYGILARIMLA.

KAYSERİ'DE ASSUBAY YOK MU?

KAYSERİ Hv.İkm.Bkm.Km.lığında ve çevre birliklerde görevli ASSUBAY yok mu? Neden üç meslektaşımızın durumu ve sebepleri hakkında sitemize ilgili kişilere bilgi verme gereği duymazlar? Yoksa sindirilmişler midir? Korkmasınlar,HAVLAYAN KÖPEK ISIRMAZ.HERŞEY BU KADAR KOLAY DEĞİL!..
MUVAZZAF KARDEŞLERİMİZİN DE YANINDA DAİMA BİZ AĞABEYLERİ OLAN EMEKLİ ASSUBAYLAR HER TÜRLÜ İMKANLARIYLA DESTEK OLACAKLARDIR.ESKİ ÇAMLAR ÇOKTAN BARDAK OLDU.TEHDİTLE KİMSEYİ SİNDİREMEZLER.
KONUNUN DETAYLARINI SABIRSIZLIKLA BEKLİYOR,TÜM MESLEKTAŞLARIMA SELAM VE SEVGİLERİMİ İLETİYORUM.

Arkadaşlar TEMAD sitesine bu sıralar birşeyler oluyor.Anlayan bilen var mı?Sitemizde güncelleme maksadıyla hizmetine sanırım üç gün ara vermişti.Ama site yönetimi TEMAD sitesinde bu aksaklığı üyelerine ve izleyicilerine duyurmuştu.TEMAD neden bu aksaklığı sitemizde açıklama gereği duymaz?Acaba bunu yaparsa kendince emekliassubaylar sitesini ve üyelerini meşrulaştırmış ve kabul etmiş mi olacaktır?Bundan mı çekinmektedir?Yoksa resmi olarak böyle mesafeli bir duruş sergilemesi gerekmektedir?Son dönemdeki başarısızlıklar,bir türlü alınamayan haklar,bir arpa boyu atılamayan adımlar nedeniyle oluşan eleştirilerden uzaklaşmak için mi site kapatılmaktadır?TEMAD basın açıklamasını neden bir türlü yapmıyor,yapamıyor bunu biliyoruz da;bu açıklamayı neden yapmıyor merak ediyoruz...

Kayseri'de üç Assubay arkadaşımıza henüz net olarak ne olduğunu bilmediğimiz bir suçtan dolayı avukatlarıyla bile görüştürülmediği, nice sonra birisinin babasıyla görüştürüldüğü ve babasının beyanlarına göre bu genç arkadaşımızın ağır depresyon geçirdiği şeklindeki haberler akıl alır gibi değildir...Yine bir hakim subayın asit kuyuları ile Assubayları hedef alan ve iddia edilen sözleri doğruysa bu daha bir dehşet vericidir.O subaya tavsiyem o üç Assubay'ı asit kuyularına atma girişiminiz sadece onlarla sınırlı kalmasın,tüm çalışan ve emekli Assubayları,çoluk çocuk hepsini birlikte asit kuyularına atın ki,biz de kurtulalım,siz de kurtulun...Ama dikkat edin Assubayları atarken sizde dengenizi kaybedip asit kuyularına düşmeyin..NE KADAR YAZIK DAHA NELER DUYACAĞIZ VE GÖRECEĞİZ BAKALIM....

EMEKLİ ASTSUBAYLARIN ÇEKTİĞİ CEREME

Değerli arkadaşlarım, almakta başarılı olamadığımız parasal haklarımız, oy avcılığı olarak bol keseden harcandığından ceremeyi çekerek bir kere daha bedel ödüyoruz. Biz bu kafayla daha çooookkkkk bedeller öderiz.
Saygılarımla.

2009 yılı, ABD ordusunda "Assubay Yılı" olarak ilan edilmiş.. bizde de, "Assubayları Asit Kuyusuna Atma Yılı" olarak ilan edilmiştir. Hayırlı olsun...

Astsubay devrimi( devrilmesi) çok hızlı devam etmektedir, Genelkurmay'ın şaşaalı ve canlı basın açıklamasının üzerinden aylar geçti, minik sadaka denilecek zaman teklifi maalesef Başbakanlığın tozlu raflarında yerini almıştır. Bu kanun teklifinin yasalaşması imkansızdır.
Sadece kandırıldık, hiçbir emekli ve çalışan Astsubay bu kanunun yürürlüğe gireceğini beklemesinler, bu kanun teklifi şimdiden unutulmuştur.

TEMAD bu konuda sesiz kalmaya devam etmektedir, hiçbir girişimde bulunmamaktadır, adeta kayıpları oynuyor. Bu saat itibarıyla TEMAD internet sitesine de ulaşılmamaktadır.

TEMAD bir sivil kuruluştur, mağduriyetlerimizin önlenmesi için mücadele etmesi gerekirken nedense, TEMAD Başkanı'mızdan veya değerli üyelerinden herhangi bir ses çıkmamaktadır.

Ben şahsen TEMAD Başkanı'mızdan daha aktif özgüveni olan, hiç kimseden korkmadan haksızlıklarımızı giderecek bir çıkış beklemekteyim, en kısa bir zaman diliminde bütün ulusal basının önünde bir basın açıklaması yapmasını beklemekteyim.

Eylem zamanı gelmiştir, ses getirecek eylemlere derhal başlanılmalı,daha neyi bekliyoruz.

Kayseri'de gözaltında bulunan 3 Astsubay arkadaşımızla ilgili haber ajanslarının geçtiği son haberi de sizlerle paylaşmak istiyorum, durumumuz gerçekten her geçen gün daha da kötüleşmekte " Astsubay devrimi diye başladıkları açılım, Astsubay devrilmesi olarak yürütülmektedir ".

Astsubay'ın babası: Akıl sağlığından endişeliyim.

Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi'nde görev yapan ve gözaltına alınan Astsubay Ali Balta'nın babası Mesut Balta, memleketinden gelerek oğluyla görüşme imkanı buldu.

2. Hava İkmal Bakım Merkezi'nde gözaltında tutulan oğluyla yaklaşık 20 dakika kadar görüşebilme imkanı bulduğunu belirten baba Balta, oğlunun durumundan hiç hoşnut olmadığını söyledi. Görüşme sırasında sorduğu sorulara oğlu Ali Balta'nın makul ve mantıklı cevaplar vermediğini; yaptığı hareket ve davranışlarında çok anormal olduğuna dikkat çeken baba Balta, "Oğlumun akıl sağlığından şüphe ediyorum. Yetkililere buradan sesleniyorum: Benim oğlumun sağlık durumu çok kötü. Bir an önce tedbir alınmasını istiyorum. Oğlumun bir an önce hastaneye kaldırılarak sağlık raporu alınmasını talep ediyorum " dedi.
Avukatının defalarca Kayseri'ye gelerek oğluyla görüşmek istemesine rağmen neden görüştürülmediğini, oğluyla görüştükten sonra daha iyi anladığını ifade eden baba Balta, 2. Hava İkmal Bakım Merkezi nizamiyesinden çıkmasına rağmen aklının oğlunda kaldığını dile getirdi.
Görüşme sonrasında ayrılırken elini uzatmasına rağmen oğlunun elini uzatmadığını belirten baba Balta, "Ben vedalaşmak için elimi uzattığımda bana 'ne diyorsun' diye karşılık verdi. Ancak elimi öpmeyecek misin diye sorduktan sonra elimi öpmeye çalıştı. Ben memleketimize gidiyorum selam söylemeyecek misin diye sorduğumda hiçbir karşılık vermiyor. Oğlum müthiş derecede depresyon geçiriyor. Yetkililerden yardım istiyorum " diyerek çaresizliğini dile getirdi. (CİHAN)


VEYSEL ÇETİNER
E.HV.BND.KD.BŞÇVŞ.

BUGÜN ASİT KUYULARI YARIN GAZ ODALARI MI?
Değerli Dava arkadaşlarım Kayseri'de üç Assubay meslektaşımıza ve ailelerine yapılan hukuk dışı baskı ve tehditler önce yerel basına daha sonra da büyük trajlı gazetelere yansıdı.Bu çok vahim bir durumdur.Baskı ve tehdide maruz kalanlar ASSUBAY VE AİLELERİDİR.Yani bizler sen ben ,senin benim eş ve çocuklarımız.Bizlerin Onur Mücadelesi kim ve kimler için? İleride aynı muamelelere maruz kalmayacağınıza garantiniz mi var?Aynı şekilde sizleri de ASİT KUYULARINA ATARIZ DEMEYECEKLERİNİ GARANTİ EDEBİLİR MİSİNİZ? Nedir bu tepkisizliğiniz? HANİ ONUR MÜCADELEMİZ?
TEMAD seçimleri öncesinde biz Assubaylar için varız diyenler nerede?Sitelerinde atıp tutanlar bu gün sessiz sedasız tepkisiz!!

Değerli Meslektaşlarım,son yılların en vahim durumudur bu Kayseri'deki yaşananlar insanlık adına utanç vericidir.Yasalar keyfiyeten çiğnenmiş yargısız infaza gidilmiştir.O 3 ASSUBAY HAK ETMEDİKLERİ KÖTÜ MUAMELEYE TABİ TUTULMUŞTUR.ÇOK ACI VE DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR.LÜTFEN ONLARIN YERİNE KENDİNİZİ VE ÇOLUK ÇOCUĞUNUZU KOYUNUZ.Kendi eş ve çocuklarımızın üzerine titrerken Kayseri'deki eş ve çocuklara bakış açımız bu mu olmalı? Bu insanlık dışı uygulamalara ve hukuksuzluğa, baskıya Asit kuyularına atılmakla tehdit edilen Assubaylar için söyleyeceğiniz bir şeyler olmalı.Sahipsizlik yalnızlık,çaresizlik,tepkisizlik hala kaderimiz olmaya devam ediyor.Bu olay başka bir meslek grubunda yaşansaydı çok büyük tepkiler verilirdi.Malesef bizde durum öyle olmuyor.Bizi Umur TALU sırtlamış gidiyor.Ersen Bey olayın takipçisi AVUKAT'A BARO'YA TEMAD Kayseri Şubesine ulaşıyor.Biz nacizhane yazıyor,çiziyor çırpıyoruz sağolsun iki üç mesektaşımız yazıyor tepki veriyor,böyle mi olmalı?Hani Assubay sevdalıları?Assubaylara karşılıksız hizmet vereceğiz,biz Assubaylar için varız diyenler.ASSUBAY HAKLARI İÇİM KİTAP CD DOSYA DAĞITANLAR,hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diyenler? Demek ki gayeniz oy,koltuk makam.Assubaylar asit kuyusuna atılacakmış, aileleri baskı görüyormuş, çoluk çocuk perişanmış sizleri igilendirmiyor.Bu siteya Hukuki değil diyen düşman olarak lanse eden ve ettirenler bu hukuksuzuk karşısında neden avukat arayıp Temad'ın avukatlarından,yardım almıyorlar? Nerede onlar, çıtları çıkmıyor.HADİ VERİN TEPKİNİZİ DE GÖRELİM.BİLİNÇLİ ASSUBAYLARDINIZ YA!..KARANLIĞA MERMİ SIKIYORSUNUZ DİYENLER AL SANA AYDINLIKTA OLAY...Bu site ve üyelerine saldırmak kolay ya Kayseri'deki ne olacak? ORAYA SESİNİZ ÇIKMAZ KORKARSINIZ GENELKURMAY'DAN!!!Saygıarımla.

GBE (Görev Başı Eğitim)

ERGÜN adındaki yorumcunun bu konuya değinmesi sonucu, site yönetiminin de bu konuda bilgilenme istemesinden ve bu eğitimi almış olan birisi olarak konu hakkında kısaca bilgi vermek istedim,

1980li yıllarda OJT (On The Job Training) olarak bilinen ve adında da anlaşıldığı üzere ABDden alınarak uygulanan ve sadece astsubaylara verilen bir eğitimdir.

Aslında Hv.K.K.lığı mensubu ve personel ihtisası sahibi bir arkadaşımızın bu konuda daha iyi bilgiye sahip olduğunu da belirtmek isterim. İnşallah bu konuyu onlardan birisi daha doğru ve teferruatlı bir şekilde izah eder.

GBE:

1. ABDden alınıp, uygulanan ve sadece astsubaylara verilmekte olan bir eğitimdir.
2. Bu eğitim (sanırım) yalnızca Hv.K.K.lığı mensubu astsubaylara verilmektedir.
3. GBE hem genel konuları, hem de eğitime alınan astsubayın ihtisası ile ilgili konuları kapsar.
4. İki kanaldan yürütülür, bunlardan biri BİLGİ diğeri ise BECERİ kanalıdır.
5. Bir astsubay, sınıf okulundan 3, (üç) ehliyet seviyesi (yarı ehil) ile mezun olur.
6. Kıtasına atandıktan 12 ay sonra GBEye alınır. Eğitime alınan bu astsubaya EĞİTİLEN adı verilir. Süresi 12 aydır. Bu süre içinde asli görevi ile birlikte bu görevini de yürütmek zorundadır. Bu eğitimi başarılı bir şekilde tamamladığı takdirde 5, (beş) ehil ehliyet seviyesine yükselmiş olur. Böylelikle, EĞİTİLENin hem genel konularda, hem de ihtisası ile ilgili konularda EĞİTİMCİ si olma hakkını kazanmıştır.
7. 5 ehliyet seviyesini alan bir astsubay, yine 12 aylık süre ile7 (yedi) ehliyet seviyesine yükselme eğitimine tabi tutulur. Bu dönemi de başarılı bir şekilde bitiren astsubay artık 7, tam ehil ehliyet seviyesinde bir astsubaydır. Böylelikle NEZARETÇİ olma hakkını da elde etmiş olur.
8. Her eğitim döneminde, yanılmıyorsam eğer, her ay (her 3 ayda bir de olabilir) ara sınavı, her yılsonunda da bitirme sınavına tabi tutulurlar. Bitirme sıvında başarısız olan bir EĞİTİLEN bu eğitimi gelecek yıl yeniden almak zorundadır. GBE için özel eğitim merkezleri, gruplar, komisyonlar oluşturulur. Her eğitilenin bir EĞİTİMCİSİ, bir NEZARETÇİSİ, bir 1 NCİ SİCİL AMİRİ, bir 2 nci SİCİL AMİRİ bulunur. Her birlikte bu eğitimin aksaksız olarak yürütülmesini takip eden merkezler, bağlı K..lıklarda da üst merkezler bulunur. Bu merkezlerde, ihtisas sahibi ve kadrolu personel görev yapar. GBE Hv.K.K.lığı için olmazsa olmazlardandır. Bu eğitimi başaramayanlar rütbe alamamaya kadar varan müeyyidelere maruz kalırlar.
9. GBEyi başarmak bir yüksek okul bitirmekten daha zordur. Her seviyede görülen derslere ait hatırı sayılır kalınlıklarda kitaplar mevcuttur. Sınavlar en üst seviyelerden gelen ekiplerce ve test usulleriyle yapılır. Eğitim süresi boyunca sürekli olarak denetleme ve sözlü sınavlara da tabi tutulurlar. Bu eğitim süresince başarısızlıkların müeyyidelerine karşılık, başarılı olunması halinde herhangi bir akademik getirisi bulunmamaktadır.
10. Hv K.K. personeli olan her astsubay bu eğitimi almak zorundadır. Örnek olarak, K.K.K.lığında 15 yıl süreyle görev yapan bir astsubay, Hv.K.K.lığına geçiş yapmış olsa bile, bu eğitimi alıp başarmak zorundadır.
11. Bundan gayrı, Hv.K.K.lığına mensup olan, hemen hemen tüm personel bir eğitim dönemini kapsayan İngilizce eğitimine tabi tutulurlar. Bu ilk dönem eğitimin adı BAŞLANGIÇ tır. Bu eğitimden başka, gerek görülen ve yeterli başarıyı gösteren personele de ikinci bir eğitim dönemi süresince TEKÂMÜL eğitimi verilir. Bu eğitim süresi boyunca eğitim gören personele başkaca bir görev verilmez.

Netice olarak, TSKmızın bütün personeli eğitimden hiçbir şekilde uzak değildirler.
Ne var ki bu eğitimlerinden sonra, almış oldukları bilgiler paralelinde bir akademik unvan verilmemektedir. Bu eğitimlerin adına MESLEK İÇİ EĞİTİM denilerek, doğması muhtemel haklardan da bu şekilde kurtulunulmuştur kanımca.

Silopide kuyularda yapılan kazılarda çıkanlar dağ fare doğurdu cinsinden.O olaylarda TSK ya mal edilmek istenen çirkinkinliklerin 2 şerefsiz döneğin beyanı ile yürümesi ve bunlara güvenilmesi acizlik ve şartlanmışlık değilmi? PEKAKA ya hizmet etmiş şerefsiz,ozamanda mücadele ettiği kamu kurumlarına,TSK ya zarar vermek için her şeyi yapıyor ve TSK karşıtlarıda bunun savunucusu oluyor. Bu kuyulardaki kemiklerin müsebbibinin PeKaKa olmadığının garantisimi var?

Ayrıca Astsubaylara 'Sizi Asit kuyusuna atarım\' diyen kişi kim olursa olsun vatan hainidir.Baskılarla kanunsuzluklarla kimse bir yere varılamıyacağını görecektir Ve de asit kuyusuna atmakla Assubayı bitiremezler.

Takipteyim.

DEGERLI MESLEKTASIM ICER,
INAN ELIM AYAGIM TITRIYOR,
KENDILERINE GELINCE GATA'YA SEVK,BIZLERE GELINCE KUYU'YA
BU NASIL BIR ATATURKCU
DUSUNCEDIR.BU HABERI BUGUN OGRENIYORUZ,NICIN GUNLERDIR,
ORTAYA CIKARMAZLAR,BU MES-LEKTASLARIMIZIN SON DURUMU NEDIR,GENEL KURMAY,TEMAD GENEL MERKEZ VE TEMAD/KAYSE-RI NICIN HIC BIR BILGILEN-DIRME YAPMAZLAR.SUBAYLARA BIR SEY OLUNCA,TURKIYE SANKI ELDEN GIDIYORMUSCASINA
YER YERINDEN OYNAR,BIZE GELINCE TIS YOK.BOYLE CIFTE STANDARD HANGIN CUMHURIYET-TE,HANGI DEMOKTASIDE GORUL-MUSTUR.BUNLARI YAPANLARI,
GOZ YUMANLARI SIDDETLE KINI-YORUM.

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Ben kendimi duygularını iyi ifade edebilen biri sanıyordum ancak Sn.Talu'nun adalet,eşitlik insan onuruna saygı adına bizlerin haksızlıklarını dile getiren yazıları karşısında duygularımı ifade de aciz kaldığımı hissediyorum. Sn.Talu'ya aşağıdaki mesajı gönderdim birçoğumuzun (bana yazılan mesajlardan anlıyorum) ayni düşüncede olduğunu sanıyorum.Bizler inanarak birleşerek tek yürek olarak sorunlarımıza sahip çıkmak zorundayız TEMAD yönetimi daha akılcı,kararlı ve özverili bir şekilde bizi temsil etmelidir.Esenlikler diliyorum
x x x
Saygıdeğer Umur Bey;
Size canımız feda olsun; Demokrasi ve Cumhuriyetin ilkelerinin tüm kurum ve kuralları ile hayata geçmesini diliyoruz.Yaşadığımız ruhumuzda iz bırakan birçok haksızlığın hukuksun ateşini yazınızla biraz olsun söndürdürüyorsunuz; Sayenizde bunlar aşılacak mahkemesiz hapisler,önyargılar,imtiyazlar kalkacak astsubaylar hak ettikleri saygıyı görüp görev koşulları dikkate alınarak büro memuru gibi tahakküm adına alt derece ve kademeden göreve başlatılmıyacak; Sosyal ve ekonomik hakları gasp edilmiyecek; Tüneldeki iışığa koşmayın o trendir ezilirsiniz masalı bitti siz adalet,eşitlik, insan onuruna saygı adına tüm mazlumlar gibi bizlere de tünelde görülen ışığın güneş olduğunu, oraya koşmamız gerektiğine inandırdınız Bizi temsille görevli olanlar bile bu cesareti bize veremediler. Size nasıl teşekkür edilir bilmiyoruz sadece izniniz olursa bayram çoşkusundaki çocuklar gibi size sarılmak minnettarlığımızı belirtmek istiyorum.En iyi dileklerimle saygılar sunuyorum

ÜLKEMİZDE İNSAN MANZARALARI..

Çoğu zaman söze başlarken Bu güzel vatanımızın dağına,taşına,yeşiline ,deresine ,nehir ine,kurduna,kuşuna,güzelim insanlarına&. diye devam eden söze giriş cümlesini kullanır,sonra anlatmaya devam ederiz.Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılına yaklaştığımız günümüzde,ülkemizin insanlarının yaşadığı,gördüğümüzde ve duyduğumuzda nefretle karşıladığımız,tiksindiğimiz,midemizin bulandığı,insan onuru ile uzaktan yakından ilgisi olmayan birkaç gerçeğe göz atalım;
Silopide BOTAŞ kuyuları diye adlandırılan bölgede Savcı,hakim ve Asker nezaretinde tavuk kemikleri değil İNSAN kemikleri var mı yok mu diye araştırma ve kazı yapılıyor,basından izlediğimiz kadarı ile de pis kokular gelmeye başladı.Gerekçesi ve amacı ne olursa olsun, bir insanın yaşamına son verilip kuyulara atılmasını hangi insani değerlerle açıklayabilir,bu vahşeti beynimiz nasıl kabullenebilir,Bir birey,başka bir bireyin yaşamına katliam yaparak nasıl son verebilir.Bu durum içinde zerre kadar insan sevgisi ve adalet duygusu olanın yüreğini parçalamaz mı?
Ankara da tren Garı; gecenin bir vakti,Karayollarında çalışan üç yüz,beş yüz insan,içinde mühendisi,teknisyeni,işçisi,yanlarında eşleri ve çoluk çocukları,yolculuk nereye,yolculuk falan yok,Yirmi birinci Yüzyılda yaşayan bu güzelim Ülkemin insanları,miting için Eskişehir e gelecek olan Başbakanımızı karşılamaya ,kurum amirlerinin emri ile gönderiliyorlar.Ne kadar çirkin,ne kadar utanç verici,ne kadar incitici bir davranış. Böyle bir eylemi ve uygulamayı gerçek demokrasi ile idare edilen batı toplumlarında hiç görmüyoruz,duymuyoruz.Bu muameleyi ,yöneticileri tarafından o insanlara yapılan modern işkence olarak algılıyorum.
Muhtaç olma, açlık,yokluk ve yoksulluk,sosyal güvenceden yoksun olma,devletin vereceği bir dilim ekmeğe muhtaç olma,bireye hangi değerlerinden taviz verdirtiyor,hepimiz şahit oluyoruz.
Ülkemizin tüm kurum , kuruluşları ve insanları batılı toplum normlarına ulaşmadığı sürece, hangi alanda olursa olsun , sömürü,insan hakları ihlali,emeğin adil paylaşılmaması,mevcut düzenden nemalanan egemenlerin vatandaşlarına istediği eziyeti yapmaları devam edecektir.Bireysel veya grupsal mücadelemizde ne kadar başarı elde edeceğimiz, ülkemizin insan hakları ve demokrasi alanındaki gelişmişliği ve başarısı ile doğru orantılı olacağı kanaatindeyim. Saygılarımla.

Adaletsizliği adalet, haksızlığı da hak bilenler yerin dinine batsın. Bizler, gasbedilen yasal haklarımızı yasal yollardan almanın yollarını da mutlaka bulacağız.

Yasalara ve vicdana aykırı davranarak zalimlik yapanlar şunu bilsinler ki, her bir hakkımızın peşindeyiz.

"Adalet evrenin ruhudur" diyen Ömer Hayyam'a selam olsun.

UMUR TALU BEY ÜÇ ASSUBAY'LA İLGİLİ KONUYU KÖŞESİNE TAŞIDI!..

Sn.Talu Kayseri'deki 3 Assubayın mağduriyetini bugünkü köşesinde dile getiriyor.Sağ olsun, var olsun; artık kendisine ne şekilde teşekkür edeceğimizi şaşırdık, kelimeler yetmiyor.Dün yazımda 'ASİT KUYULARINDAN' bahsetmiştim.Assubaylara sizleri asit kuyusuna atarım diyen şahsın Albay rütbesinde olduğu Sn. TALU'NUN YAZISINDA MEVCUT.
Değerli meslektaşlarım 3 Assubay kardeşimiz asit kuyusuna atılmakla tehdit ediliyor,Ne TEMAD ne de meslektaşlarımızdan tepki var.Suçlu olabilirler,bunun kararını yüce mahkemeler verecektir.Suçluyu savunmak haddimiz değildir.ANCAK HİÇ BİR MAKAM SAHİBİ RÜTBESİ NE OLURSA OLSUN YARGISIZ İNFAZ YAPAMAZ.Nasıl hastalıklı bir düşünce ve kindir ki, emri altındaki Assubayları asit kuyusuna atmakla tehdit edebiliyorlar.Atatürkçü düşünce sistemine inanmış bir kurumda bu olaylar nasıl gelişebiliyor.Nedendir bu keyfiyet? Assubaylara bu yasadışı muameleleri uygulayan ve asit kuyusuna atmakla tehdit edenleri şiddetle kınıyorum.Genelkurmay Başkanlığı'nı yasal işlemler için göreve davet ediyorum.KENDİ KURUMUNDA CAN GÜVENLİĞİ ENDİŞESİ YAŞAYAN ÜÇ ASSUBAY VE BASKI GÖREN AİLELERİNE GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ SUNARIM.Saygılarımla.

Sn.Umur Talu'nun bu günkü yazısı...
------

http://www.sabah.com.tr/2009/03/15/haber,D73 537147D634BFABF3F6AD9DD616019.html

YANAŞIK DÜZEN EĞİTİMİ&.

Yanaşık düzen eğitiminin(diğer adı disiplin eğitimi) en önemli amaçlarından biri, bireyin beynini körelterek ruhunu ele geçirmek, düşünemeyecek, yorum yapamayacak hale getirmek suretiyle sorgulama yeteneğini ortadan kaldırarak onu robot gibi kullanmaktır.
Meslek yaşamımız boyunca tüm duyu organlarımıza ve bedenimize hükmeden yanaşık düzen eğitiminden maalesef hepimiz nasibimizi fazlası ile aldık. İradesi güçlü olan meslektaşlarımızın bir bölümü bu tahribatı en az zararla atlatmasına rağmen, çoğumuzda bu uygulama yaşam boyu devam edecek derin izler bıraktı. Bu gün içinde bulunduğumuz olumsuz koşulları ve yaşamaya mahkum edildiğimiz çaresizliğin en önemli nedenlerinden biride, sistemin parçası olan bu eğitimin, ruhumuzda ve beynimizde yarattığı tahribatın etkisinden bir türlü kurtulamayışımızdır,

Sevgili Arkadaşlar;
Bu güzel site ve bu siteye vesile olan arkadaşlarımızın da sayesinde
bilgi edinme ve öğrenme sürecimiz devam ederken, dert ve acılarımızı sanki
yeniden keşfediyoruz.
Haksızlıklara göz yuman, haklarımızı teslim etmeyen veya vesile
olanlara Ömer HAYYAMın bu güzel dörtlüğü ne güzel cevap veriyor.
-Gözüm, kör değilsen , bunca mezarı gör;
-Dünyayı saran yalan dolanları gör;
-Kırallar, padişahlar çürüyüp gitmiş;
-Ela gözlerine kurt dolanları gör!
Çektiklerimiz ve devam eden haksızlıkların son bulması ümidiyle.

Sevgili meslektaşlarım,
Devamlı olarak merak edilen konular ile ilgili benim de bildiklerimi paylaşmak istedim.

GENKUR'un en son bizleri susturmak için TBMM'ye gönderdiği ufak zam kararı için Binbaşılara da istendiği için hükümetin kabul etmediği ve bu yüzden Komisyon da ki bir binbaşının ve Generalin tasarıyı kabul etmedikleridir. Bu yüzden emekli ve muvazzaf arkadaşlarım boşuna ümitlenmesin.

GENKUR'un bu tip çıkışlarına alışmamız lazım. Hiç bir zaman ASSUBAY'ların sorunlarını çözmek taraftarı olmadıkları bir gerçektir.
Sevgili meslektaşım Ersen tarafından açılan diğer bir konuya da değinmek istiyorum. Bir ASSUBAY mezun olduktan sonra 3 yıl Akademik eğitim olan GBE ve 1 yıllık ortantasyon eğitimini başarıyla tamamlamaktadır.
Bu eğitimlerden sonra herhangi bir kademe veya derece verilmemektedir. Eğitim yıllarını topladığınız zaman 5 yıl gibi bir zaman olmaktadır. Bizim aldığımız eğitimler subaylarınkinden daha fazla olduğu halde hala özlük haklarımızı görmezden gelmeye çalışmaktadırlar.

Yeni gelen GENKUR Başkanı da göstermelik bir medya haberleriyle özlük haklarının iyileştirileceği balonunu ortaya atmıştır. ASSUBAY'lara sorumlulukları azmış gibi daha fazla sorumluluk yüklediler.

GENKUR PH tekniklerini kullanarak medyayı hazır hale getirdi ve özlük haklarımız iyileştiriliyor gibi gösterip kimsenin kabul etmeyeceği bir konu olan rütbe bekleme sürelerini ve diğer konuları TBMM'den geçirdiler.

Kendilerine gelince binbaşının bekleme süresini düşür, yarbayın ve albayın bekleme sürelerini düşür ki erkenden makam ve temsil tazminatını alsın emekli olsun.
Bu kadarına da pes doğrusu.

Söz sırası artık ASSUBAY'lardadır ve EYLEM zamanının geldiğini hatırlatmak isterim.

Bütün meslektaşlarıma selamlar.

Bu konularda hepimizin duyarlı olmamız gerektiğini düşünmekteyim. Eskiden birçok konu da arkadaşımız oda veya göz hapis cezaları almakta idi. Devir değişti. Sesimizi çıkarmak bu tür konularda tepki göstermek, madur olan arkadaşlarınıza yardımcı olmak durumundayız. Komutan veya ceza veren kişilerin , savcı aynı zamanda hakim ve davacı olması hangi ülke kanunun da bulunmaktadır. sSuç varsa yarğılanmalı gereken ceza bağımız mahkemler tarafından verilmelidir. Buna diyecek hiç bir şey yok. Bu konuda; Ersen Abimize ve destek verenlere teşekkür ederim. Örnek bir davranış olduğunu düşünüyor bu konun birçok olayımıza emsal teşkil edeceğine inanıyorum. Herkeze saygılar...

3 ASSUBAY VE BİZLER.!!! Assubaylar gözaltına alınıyor hukuk dışı muamelelere maruz bırakılıyor.Aile fertlerine baskı yapılıyor avukatlarıyla görüştürülümüyor,Kendilerde asit kuyusuna atılmakla tehdit ediliyor.Ya bizler,tepkisiz TEMAD ise at it peşinde sitede bahsi geçmiyor,Olayın geçtiği Kayseri!deki TEMAD sitedeside aynı şekilde çıt yok.Siteye girdiğinizde karşınıza Temad başkanının sivil ve Askeri zevata yaptığı ziyaretlerin fotoğrafları var.Emekli Generaller gözaltına alındığında adaletten insanlıktan bahsedenler,koruyanlar ve arka çıkan bazı meslektaşlarımız nedense mesele Assubay olunca sesleri çıkmıyor.Eskişehir\'de meslektaşlarımız baskı gördü(1/4 ü hususunda)Şimdide Kayseri\'de Hukuk ve insanlık ayıbı yaşanıyor.Adaleti sağlamakla görevli olanlar Adaletsiz uygulamalarda bulunmuşlardır.Emekli Generalleri hapishanelerden kurtarmak için GATA\' ya sevk ettirenler şimdi nerede?Emekli Generali Adaletin pençesinden kurtar Assubay\'lara gelince baskı yap ailesine korku yaşat çoluğu çocuğu huzursuz et,,avukatıyla görüştürme,Asit kuyusuna atarım diye tehdit et!!!Hem hukuksuzluk hemde insanlık ayıbı,Genel Kurmay Başkanlığı ve Savcılığı görelim ilgililer hakkında ne işlem yapacak.Saygılarımla

Değerli arkadaşlarım,
sitedeki yazılanları okurken,Harun Kuruoğlu isimli arkadaşımın nefis yazısını,(bence)yüzde yüz doğru değerlendirmesini okudum.İçimin acıdığını itiraf etmeliyim.Assubay mesleğinin sorunları ile boğuşan tüm arkadaşlarımın kalemleri kadar sağlıklarının da güçlü olmasını diliyorum.Konu ile ilgilendirmemeniz dileği ile çok önce anlatılan bir fıkrayı anımsatmak istiyorum,CENNETTEN CEHENNEME DÜZENLENEN TANITICI TURlardan birinde büyük kazanlarda yanan günahkarların tepelerinde zebaniler durmakta, kazandan çıkmak isteyenleri elindeki kürekle bastırmakta imiş.Tüm kazanlarda ayni görüntü tekrarlanmakta iken,yine yanan bir kazanda ise zebaninin olmadığı görülmüş.Tabiki hemen merak uyndırmış.Rehbere nedeni sorulduğunda ise cevap şöyleymiş:Bu kazandan kimse çıkamaz.Çünkü o kazanda olanlar çıkmak isteyenleri hemen aşağıya çekerler.Onların sevgiye gereksinimleri olmadığı kadar,düşmanada gereksinimleri yoktur.Tüm assubaylara birlik ve dirlik dileklerim ile sevgiler sunarım.