Atam, ne zorluklarla kurdun cumhuriyeti
Oysa biz hürken, arar olduk hürriyeti

Sen savaşmıştın tam yetmişiki düvelle
Biz yıkmaya çalışıyoruz yüz otuz milyon elle

Boynu bükük bırakmadın, dik tuttun başımızı
Biz bulamaz olduk soğan ekmek aşımızı

Yol çizdin hedef gösterdin yüceden yüce
Seni anlayamadık, sahip çıkamadık sendeki güce

İşçimiz, memurumuz, köylümüz şimdi sokakta
Baş tencereler kaynıyor artık her mutfakta

Her kafadan bir ses çıktı, ne buzağılar arandı
Dertler saymakla bitmez, bu birinci varandı

Hani sen demiştin ne mutlu Türküm diyene
Şimdi rağbet çalana, çırpana, hortumlayıp yiyene

Birlik kalmadı, artık birlikten güç doğmuyor
Köylünün ürettiği köylüye bile değmiyor

Türemiş nice başı bozuk, çıkarcı gurubu
Reçete üstüne reçete, içiriyorlar acı şurubu

Her yeni gün daha kötü, aratıyor eski zamanı
Halk bezgin, halk çaresiz, kalmamış dermanı

Sen gittin, biz düzlüğe çıkamaz olduk
Sönüyor bağımsızlık meşalen, yakamaz olduk

Karşında diz çökenler, üstümüze üşüştü
Cumhuriyetin yargılanıyor, yatağa düştü

Sen sahip çıktın, tertemizdi dilimiz
Gel gör ne sözler girdi, karıştı alfabemiz

Tek yumruktuk, tek vücut, tek nefes
Şimdi çok başlıyız, paramparça herkes

Sen biliyordun elbet böyle olacağımızı
Nice nice dertlere dalacağımızı

İlkelerinle yol gösterip ışık olmuştun bize
Yolundan gitseydik, kimler gelmezdi ki dize

Her başa geçen ilkelerin, öğütlerin unuttu
Yıllarca türlü vaatlerle bizleri uyuttu

Kurduğun tek sağlam kurum kaldı; ordumuz
Onu da bölmeye çalışıyor kim bilir kaç ferdimiz

Vel hasıl her fırsatta seni anar olduk
Sensiz geçen bu günlere yanar olduk

Sen yoktan var ettin kurdun cumhuriyeti
Oysa biz! Hürken arar olduk hürriyeti

GÜNÜN SÖZÜ,

FRANSA ESKİ BAŞBAKANI,
EDOUARD HERRİOT ;

--------------------------------------------------- -----------------------------


Edouard Herriot
Fransa Eski Başbakanı, 1933
Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa'da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa'nın Paris'teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.



----------------------------------- ---------------------------------------------

2847 SAYILI YASA DİYOR Kİ;

Kurucular

Madde 2

Bu Kanuna tabi derneklerden:

b) TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ;Türk Silahlı Kuvvetlerinden emeklilik veya maluliyet nedeniyle ayrılan astsubaylar ile [U]uzman çavuş, uzman jandarma çavuşlar, tarafından[/U kurulur.

Bu kanunun a ve c'sini anladım da b'sini birçok kez okudum, anlamadım.

Birkaç kez daha okuyacağım. Anlayacağımı sanıyorum.

Selamlarımla / M.S / Kasım'09

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 71'nci yılında toplum olarak derin üzüntü içindeyiz. Ülkemizi parçalamak isteyenlere karşı büyük zaferler kazanan ve kazandığı zaferleri kurduğu Cumhuriyet ve hayata geçirdiği devrimlerle taçlandıran bu büyük devlet adamını bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhun şad olsun büyük insan. Kurduğun cumhuriyetin yılmaz bekçileri olarak her zaman tetikte olduğumuzu bildirir, ebedi istirahatgahında huzur içinde yatmanı dileriz.

LAİK,DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü 71.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SAYGI,MİNNET VE ÖZLEMLE ANIYORUM.

"Tam Bağımsızlık benim karakterimdir" ve "Bu millete yakışan idare şekli Cumhuriyettir" diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Laik,demokratik Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşayacaktır. Nutuk'u fırsat buldukça lütfen okuyalım,saygılarımla.

http://www.ataturk.com/nutuk/buynutuk/index. htm

Yerel bir haber sitesinde de yazılar yazıyorum. Siteye yazdığım ilk yazımı sizlerle paylaşmak istedim. Bazıları Atatürk'ü bile kendilerine ait bir değer olarak görme alışkanlığını devam ettiriyorlar. Bu bir hastalıktır. Bu hastalıktan kurtulmadıkça O'nun işaret ettiği muassır medeniyete ulaşmamızın imkanı yoktur. Herkes aklını başına toplamalıdır. Bu değerler Topyekün bir millete, Türk Milleti'ne ait değerlerdir. Kimsenin tekelinde değildir.

Yazım Şöyleydi:

Çocukluğumun Mustafa Kemal Atatürk'ü
13/11/2008 - 04:17


Yıl 1970'ti. Köyüm Oğlakçı'da İlkokul 4. sınıfta okuyordum. Akçalar Köyü'nden olup, ( o zaman Akçalar Kasabası henüz belediyelik olmamıştı) köyümüzde ilkokul öğretmenliği yapan öğretmenim İbrahim Güneş Bey bana bir şiir vermişti. Bu şiiri ezberleyecek ve 10 Kasım günü okuyacaksın dedi. Şiiri birkaç gün içinde ezberlemiş ve öğretmenimin dediği gibi 10 Kasım günü ezberimden okumuştum. O şiir, aradan 38 yıl geçmesine rağmen hemen hemen tamamı hala ezberimdedir.

O yıllarda bize her şeyi yürekten verirlerdi. Bilgiyi de, sevgiyi de samimiyetle ve şevkle uzatırlardı. Bizler de, çocuk saflığımızla, tertemiz duygularla, gözlerimiz yaşararak hiçbir karşılık düşünmeden alırdık onları. Bu yüzden de Mustafa Kemal sevgisi de vatan ve millet sevgisi de özdeydi yürekteydi. İşte bu nedenledir ki bu değerleri kendi menfaat ve ihtiraslarımız için değil, milletimiz ve vatanımız için saklarız yüreklerimizin derinliklerinde ve ancak onlar için çıkarırız.

Kimse, bütün bir millete ait değerleri kendi ihtirasları için, kendi menfaatleri için kullanıp, kendi başarısızlıklarını, dolaylı ya da dolaysız olarak, bu değerlerin üzerine yıkamaz, yıkmamalıdır.



Ben çocukluğumun Mustafa Kemal Atatürk'ünü, çocukluğumda öğretilen Mustafa Kemal Atatürk'ü; belki de şimdiki samimiyetsizliklerden ötürü; daha çok seviyorum.

O tarihte ezberden okuduğum şiiri, şimdi sizinle de paylaşmak istiyorum.


O GELİYOR (Celal Sahir EROZAN)

Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş!
Takanın burnu nasıl Karadeniz'i yırtar;
Siz de bir anda öyle yırtınız uykunuzu,
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş!
Bugün Çaltı burnundan gülerek doğan güneş!

Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular!
Uyumak ölüme eş,
Diriltin ruhunuzu.
Ufukta bir gemi var!

Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, inanç yüklü, hız yüklü;
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır,
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü!
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor

Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülden taşıyor.
Üzülmemek elde mi?
Hız yüklü, inanç yüklü, umut yüklü bu gemi!

O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,
Ateşler püskürecek uyanan volkan gibi!

Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten
Karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!

Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgâr gibi es de gel!

Tayyar YILDIRIM

Mustafa Kemal'i Düşünüyorum
.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş;
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında,
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere;
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir Kasım sabahı;
Yine bizimle beraber her yerde.
Yaşıyor dört köşesinde vatanın;
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Mavi gözlerini ışıl ışıl, görüyorum,
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
.
Ümit Yaşar Oğuzcan
null

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü 71.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYORUZ

10 KASIM 1938 !

Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca yaşadığı ülkede değil, mazlum ülkelerde de saygı uyandırmış, sadece dostları değil, düşmanlarından da saygı görmüş, Çanakkale'de ölen ANZAK Askerleri için "onlar bize emanet" diyebilecek kadar yüce gönüllü, bir büyük asker, bir büyük devlet adamı ebediyete intikal ediyor.

Yüzyılda ancak bir gelen bir devlet adamı Türk Milleti'nin bağrından çıkıp, genç sayılabilecek bir yaşta toprağa veriliyor.

Atatürkçüler 1938 yılından bu yana onun bitmez tükenmez mirasını yerken; şeyhler, şıhlar, dervişler, padişahlık heveslileri onun ilkelerini yıkmaya çabalıyor. Yetmiyor, dış mihraklarla işbirliği yapılıyor.

Yüzlerce tarikat radyosu, onlarca tarikat televizyonu, onlarca yazılı basın organı artık açıktan saldırıyor.

Hızlı (!)Atatürkçüler (!) sadece konuşuyor.

10 KASIM 2009 günü "10 KASIM'DA 10 MİLYON" sloganıyla ATATÜRKÇÜLER Anıtkabir'e gidecek.

Sahi gittiklerinde ne diyecekler?

Atam, onlar çalıştı biz konuştuk mu diyecekler?

Ama gitsinler, bakarsınız birkaç yıl sonra gidecek orası da kalmaz !

ATAM RAHAT UYU, EMANETİNE SAHİP ÇIKTIK DİYEMİYORUZ !

http://www.ataturkungencligehitabesi.com/

SEVGİLİ ATAM
Senin kurduğun devletin cumhuriyetin okullarında okudum.Senin kurduğun ordunun saflarında yer aldım.Ekmeğini yedim suyunu içtim.Sana ve kurduğun cumhuriyete borcumu ölünceye kadar ödeyemem.Sana Adilhan Şanlı olarak söz veriyorum.Ben yaşadıkça cumhuriyetine saldıranların karşısında olacağım.Feryadi'nin dediği gibi:
HİÇ KİMSE DÜŞMESİN YERSİZ GAFLETE
BİZ ETTEN SİPERİZ CUMHURİYETE

BEN GİDERİM OĞLUM GELİR NÖBETE
RÜZGAR ESTİRMEYİZ CUMHURİYETE
Rahat uyu ATAM. Adilhan Şanlı-Anamur

Değerli meslektaşlarım;
Yüz yüze veya telefonla birbirleri ile görüşme olanağı olan meslektaşlarımızın, varsa sorunlarını karşılıklı konuşarak çözmeleri gerektiğini,iç sorunların sitelerimize taşınarak uluorta, cümle aleme duyurma çaba ve girişimlerinin kişisel değerlendirmeme göre etik olmayacağını ve bu girişimin fayda yerine bizlere zararının dokunacağını daha önceki yazılarımda belirtmiştim.
Antalya TEMAD ve dolayısı ile bu şehirde yaşayan Emekli Assubay meslektaşlarımız Derneğimiz adına bir süreç yaşamaktadırlar.Bu süreç öyle veya böyle bir şekilde sonuçlanacak,belki de bu çalkantılı dönem bir süre daha devam edecektir.Konu ile ilgili irade yasa ve yönetmeliklere uygun olarak üyelerin inisiyatifindedir.
Kim tarafından olursa olsun,bu süreç esnasında gerek direkt, gerek dolaylı olarak veya ima edilerek şahsımla ilgili yazılmış olan ve bundan sonra da yazılacak olan yazı ve eleştirilere siteler kanalı ile cevap vermeyi Derneğimizin kurumsal kimliğine duyduğum saygım gereği uygun bulmuyorum,bundan sonra da bulmayacağım.Antalya'da yaşayan tüm meslektaşlarım ve eleştiriyi yapanların tamamı şunu çok iyi biliyorlar ki, geçmişte olduğu gibi bu gün de her ne söyleyeceksem yüzlerine söylerim.
Antalya dışından bazı meslektaşlarımız Derneğimizle ilgili bazı değerlendirmelerde bulunuyorlar,düşüncelerine elbette saygı duyuyorum, fakat onlara diyorum ki "Kazın ayağı öyle değil", sizi yanıltma ihtimali yüksek olan sözler sarf etmeyin,sonra mahcup olursunuz,yazılanları takip ettiyseniz belki de çoktan mahcup olmuşsunuzdur bile.Saygılarımla.

nullnull

"Yarın ne oldu baba?"
Ne olmuş oğlum yarın? Diye soruyu ben kendisine sordum.
"Üzülmeliyiz yarın ATATÜRK ölmüş" dedi.
Yedi yaşında çocuğun öğrendiğini düşünce dünyasından yansıtmasıydı.
Peki üzülüyormusun dedim.
Başını sallarken "Hı,hı!Evet üzülüyorum" dedi başını sallıyarak.
Neden üzülüyorsun?
"Düşman çoktu ATATÜRK onları yendi" dedi.
Doğruydu O lider olmasaydı şimşek gibi mavi bakışlı, sarı saçlı, dev adımlı insan, düşman çok olarak kalacaktı.
Peki sen ATATÜRK'ü seviyormusun dedim.
"Seviyorum O olmasaydı istiklal söylenmezdi, bayrak çekilmezdi" dedi.
İstiklal ne nasıl söyleniyor dedim.
Ellerini yapıştırdı başını kaldırdı "Korkma sönmeden bu şafak..." diyerek ezberliye bildiği ölçülerde söyleniş tarzına uydurarak söyledi.
Doldu göz pınarlarım. Kim öğretti sana bunları dedim.
"Öğretmenim hemde geçen seneki ana sınıfı öğretmenimde öğretmişti unuttun mu baba! " dedi.
Unutmuştum,unutturulmuştu ya da unutturulmaya çalışılıyordu.
Kimi çalıp çırpıyor, kimi makam mevki kullanarak tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyor, kimi bu toprakların çoçuklarını, kardeşlerini düşman belletiyor br birine vurduruyor kendi seyrederek, kıs kıs gülüyorken onun resimlerine, onun büstlerine sığınıyordu adına söylemler söyliyerek tam cambazlık sergileyip "Tıksırıncaya kadar yiyordu"
Kimi Selanikli dönme diyor na mahremine kadar el uzatıyor, bunu da vatan için yaptığını söylüyordu.
Kimi tüm kaynak ve eline geçen kozları kullanarak bir insanda olması gereken yanlışlıkları tek taraflı ortaya koyup, gözden düşürmeye çalışıyordu.
Ben de unutuyordum.
Sonra bir garabet uykudan, bir kinli pusudan, sıyrılıyordum.
Alev alev yanan bir Anadolu, parçalanmış esir edilmiş bir millet, kelleyi koltuğa almış bir avuç Vatanperper ve onların içinde keskin bakışlı keskin olduğu kadar ileri görüşlü, mavi gözlü, içi özgürlük kaynayan, esareti bu millete uygun görmeyen işte son yüzyılın lideri dedirtecek Mustafa Kemal' i anımsıyordum.
Onun ne kendisini korumak için kanuna ne yaptıklarını ortadan kaldırmak için her türlü entrika çeviren düzenbazların himayelerine ihtiyacı yoktu.
Onun "Vicdanı hür, irfanı hür yetişecek nesillerin yüreğine ihtiyacı vardı. Ve o biliyordu ki o yürek bir kalb değil! Hakikaten yürekti ve yürekte dolaşan kan asil bir kandı. Ve onu anlamak demek behamal yüzünü görmek demek değildi. Onu anlamak demek onun yaptıklarına ve değerlerine sahip çıkmak için bilimsel, gerçek maneviyatla durum değerlendirmesi yaparak bulunduğu ortam nasıl olursa olsun bu milletin bağımsızlığına egemenliğine el uzatacak her türlü tutum ve davranışa karşı koyacak bir düşünce ve eylem içerisinde hareket edecek çözümler üretecek gençliğe ihtiyacı vardı.
Bu gün bu gençlik gerçekler ışığında Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yaptığı, gösterdiği, açtığı ufuk pencerelerine inanarak bilimsel çalışmalara ağırlık veren artık anlatılan masallara ve uydurma hikayelere inanmayan. Onu bir insan olarak gören ancak o insanı LİDER; ÖNCÜ; MÜCADELECİ; BİLGİLİ; BAĞIMSIZLIĞIN ÖNDERİ olarak gören bir gençlik var.
O gelecek ışıkları yakabilmeyi beceren ender kişilik yapısı ve yılmadan azimle mücadele edebilen bir insan olarak daima anılacak.
"Ne oldu baba beni dinlemiyormusun" sesiyle irkildim.
Dinliyorum evldım dinliyorum Biliyormusun Mustafa Kemal ATATÜRK de çoçukları çok dinlermiş.
"Öyle mi? "
Evet, oğlum! Son yüzyılın en büyük insanı olmak kolay değildir dedim.

DAĞDAN İNENLERE 5 BİN LİRA

http://www.haber3.com/dagdan-inenlere-5%20-b in-lira-522483h.htm

Sn.Mustafa Sevimli "Bornova'da neler oluyor" diyerek başladığı mesajında başkanın bizzat kendisinin Genel merkezin ihraç talebinde bulunduğunu söylediğini yazdı;daha önce bir hakaret, bir eleştiri için ihraç oldu, fikir nedeniyle ihracın etik olmadığına inandığım için şubeyi aradım,çıkan arkadaş başkanın genel merkezle konuşarak anlaştığını söyledi, bu ne anlaşmasıdır öğrenebilir miyiz; başkan suçsuz ise ihraç edilince aslanlar gibi hukuki gereğini yapar, suçlu ise genel merkezle neyin karşılığı anlaşmıştır, genel merkez ihraçları baskı unsuru mu kullanıyor, biri bizi aydınlatabilir mi? En azından Okan bey açıklama yapmalıdır. Saygılar sunarım.

SAYIN GURPINAR

SIZI GONULDEN KUTLAR,YENI GOREVINIZDE BASARILAR DILERIM.BIRLIK OLMAZSA KAVGA HAKLI OLMUYOR.HER ZAMAN YANINIZDAYIZ.

HALUK // MARMARIS

DEĞERLİ ARKADAŞLARIM,
İki gündür televizyonlarda gösterilen,'Bir gazinin ölüm haberi'karşısında şok oldum.Utandım.İnsan olmaktan,o insanla aynı topraklarda yaşamaktan dolayı sorumluluk duydum.Tek kelime ile içim acıdı.
Ki bu ülkeyi yönetenlerin,'Fırat kenarındaki kuzulardan sorumluluk duyarım'dediği ülke idi burası.
Bu ülkeyi yönetenlerin'Kimsesizlerin kimiyim 'diye nutuk attıkları ülke.
Açlıktan ve soğuktan,ölmeden önce ölen yaşlı gazi bu ülkenin utancıdır.
Zayıf gövdesini taşıyan,kemik görünümdeki bacakları,can vermeden önce çektiklerinin kanıtıdır.Bu kanıt bu ülkenin ayıbıdır.
Yarın 10 kasım Atamızı anacak olanlar,nutuklarına Atamızın bir gazi olduğunuda eklemeyi unutmayacaklardır!
YAZIKLAR OLSUN!

10 KASIM ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜNÜN 71 NCİ YILDÖNÜMÜ ANMA MESAJI


ATATÜRK, MİLLETİMİZİN ANADOLU TOPRAKLARINDAN SİLİNMEK İSTENDİĞİ BİR DÖNEMDE BAŞLATTIĞI KURTULUŞ SAVAŞINI ZAFERLE SONUÇLANDIRAN VE MİLLET İRADESİNE DAYALI ÇAĞDAŞ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURAN SADECE MİLLETİMİZİN DEĞİL EZİLMİŞ TÜM MİLLETLERİN ÖRNEK ALDIĞI ÖLÜMSÜZ BİR LİDERDİR.

ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, KURTULUŞ SAVAŞI İLE TÜRK MİLLETİNİ YENİDEN VE
DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE TARİH SAHNESİNE ÇIKMASINI SAĞLAMIŞ, KURDUĞU CUMHURİYET İLE TÜRK İNSANINA ÇAĞDAŞ UYGARLIĞIN KAPILARINI AÇMIŞTIR.

BİZLERE BIRAKMIŞ OLDUĞU BU DEĞERLİ MİRASI GELECEĞE TAŞIYABİLMEK İÇİN UĞRUNDA BÜYÜK BEDELLER ÖDENEN YURDUMUZA VE BAĞIMSIZLIĞIMIZA HER ŞARTTA SAHİP ÇIKMALIYIZ.

LAİK CUMHURİYETİMİZİ YAŞATMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞU OLAMALI, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYİ BENİMSEYEREK TÜRKİYEYİ AYDINLIK YARINLARA TAŞIMALIYIZ, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN MİLLETİMİZİN GÖNLÜNDEKİ ERŞİLMEZ YERİ HİÇ BİR ZAMAN DEĞİŞMEYEREK DEVAM ETMELİDİR.

BU DUYGU VE DÜŞÜNCELERLE DÜNYA TARİHİNDE PEK NADİR YETİŞEN DAHİLERDEN OLAN VATANIMIZIN KURTARICISI, CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU ULU ÖNDER ATATÜRK'ÜN HAYATA VEDA EDİŞİNİN 71 NCİ YILINDA ŞÜKRANLA ANIYOR AZİZ HATIRASI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ.

RAHAT UYU RUHUN ŞAD OLSUN.

TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ MERSİN İL BAŞKANLIĞI YÖNETİM KURULU ADINA .




Halil KUR
E.Dz.Astsb.Kd.Bçvş.
TEMAD Mersin İl 2.Bşk.

8 EKİM PAZAR güna İzmir'de Cumhuriyete bağlılık ve teröre lanet mitingi yapıldı TEMAD şubeleri katılmadılar. İzmir İl başkanının açıklamasına göre TEMAD şubelerinin şehit ve gazi dernekleri ile yapacağı mitingte genelmerkez talimatı ile iptal edildi bizim orda olmamız gerekmezmiydi İnşallah Genelmerkez söz verdiği mitingi yaparda akan terimiz kanımızın sahibi olduğumuzu cümle aleme kanıtlarız.
Sonra bir anons duydum "EMEKLİASSUBAYLAR GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU İZMİR ÜYELERİ ARAMIZDA HOŞGELDİNİZ SİZLERE MİNNETTARIZ gögsüm kabardı bu zümrenin sahipsiz olmadığını birkez daha anladım sağolun,varolun

Saygıdeğer Arkadaşlarımıza
Bizlere yıllardır uygulanan haksızlıklara kol kırılır yen içinde kalır diyerek sessiz kaldık kurumumuzun adaletine saygı gösterdik ama ne yazıkkı haksızlıklarımızın giderilmesi bir yana yen haksızlıklar yaşadık; Beklemekle birilerinin himmetine sığınmakla haksızlıklar giderilmiyor giderilseydi bugüne kadar çözüme ulaşırdı.
TEMAD yönetiminin suskun kalması bizlerinde suskun kalmasını gerektirmemektedir.
Bugüne kadar onur mücadelesi için yaptığımız ve birçok taşın yerinden oynamasını sağlayan çalışmalarımızın bir halkası olarak birkaç gün içinde dilekçe,faks ve mail kampanyası başlatacağız. Lütfen sizler katıldığınız gibi TEMAD'a ve sitemize üye olsun olmasın her arkadaşımızın desteğini sağlayınız
Haksızlıklara sessiz kalmak haksızlıklar kadar suçtur. Saygılarımızla

DENİZ ASTSUBAY OKULUNUN 119.YILI KUTLAMASI

Deniz Astsubay Okulunun 119. ve 1971 Mezunu Deniz Astsubaylarının 41.Yılı kutlamaları için 17 Kasım'da Karamürsel'de buluşalım.

Ayrıntılı bilgi,

www.denizastsubay.com

adresindeki sitemizde.

Selamlarımla / M.S / Kasım'09

GAZİSİNE,EMEKLİSİNE,ŞEHİDİNE SAHİP ÇIKMAYAN-ÇIKAMAYAN HİÇ BİR KURUM BU İNSANLARIN YÜZÜNE BAKMAYA HAKKI YOKTUR, GÖREVİNİZİ YAPMAMAKTA BİR ANAYASAL SUÇ İŞLEMEKTESİNİZ !

BAKIN SAYIN UMUR TALU NE DİYOR.?


--
Savaş ve barış


http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=5567

DEĞERLİ DEVREM İS.TKNS.KD.BÇVŞ.M.FİKRET YAVUZ (1982) BİRİCİK ANNESİNİ KAYBETMİŞTİR. MERHUMEYE ALLAHTAN RAHMET KEDERLİ DEVREM VE AİLESİNE BAŞ SAĞLIĞI DİLERİM.

Bugün İzmir'de Cumhuriyete bağlılık ve teröre lanet mitingi yapıldı TEMAD şubeleri katılmadılar. İzmir İl başkanının açıklamasına göre TEMAD şubelerinin şehit ve gazi dernekleri ile yapacağı mitingte genelmerkez talimatı ile iptal edildi bizim orda olmamız gerekmezmiydi İnşallah Genelmerkez söz verdiği mitingi yaparda akan terimiz kanımızın sahibi olduğumuzu cümle aleme kanıtlarız.
Sonra bir anons duydum "EMEKLİASSUBAYLAR GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU İZMİR ÜYELERİ ARAMIZDA HOŞGELDİNİZ SİZLERE MİNNETTARIZ gögsüm kabardı bu zümrenin sahipsiz olmadığını birkez daha anladım sağolun,varolun.

nullnull
Kes hükmü vicdan!
Benden yana olanalar karşı kıyıya...
Ondan yana olanlar bu kıyıya...
Senden yana olanlar kalsınlar,kıpırdamasınılar...
Benim dediklerim uygulansın.
Onun ki değil! Senin ki fark etmez!
Benim vicdanım, benim makamım, benim odam... Onun odası olmaz, onun makamı olmaz, onun mu hiç vicdanı olmaz.Senin ki fark etmez!
Ben düşündüm, benim düşündüğüm gibi olmalı. O düşünmesin! Düşünmemeli...
Sen yerinde dur.
O zaman git niye burdasın benden yana olanlar karşı kıyıdalar, ben bana yeterim.
Sana ve ona ihtiyacım yok!
Onlarda kıyılarını kursunlar. Cephelerini alsınlar. Ben vatan,millet,adalet derim,o insan onurunun ne olduğunu bilmez!
Esasında o sen gibi olsaydı benim yaptıklarımdan dolayı bir suçum olmayacaktı.Gül gibigeçinip gidecektik.
Nereden çıktın "O" Sen gibi olsana...
Zaten benim hatam olmaz Orhan GENCEBAY boşuna söylüyor" Hatasız Kul olmaz" diye işte ben hatasızım,yaptıklarımın hepsinin sebebi var vatanı sevmek. Birben severim sevdi mi tam severim. Yafta ve etiket elimde çok! Bir yaftalarım bir etiketlerim olur biter. Böyle geldim böyle giderim. Ufuk da açılan pencere de benim at gözlüğümle olacak. Eeee oldumu da böyle olacak! Deyil mi?
Ah şu ...cacılar, ...cucular,...ler,... düşmanları yok mu?
Hep onlar var onların yüzünden bunlar oluyor olacak.
Peki, kabul.
Onlar niye varlar?
Çünkü "O" olduklarından.
At gitsin bu kıyıya.Ben karşı kıyıdayım. Sen kal yerinde.
Zaten bilimselliğin yeri yok.
Adalet,eşitlik,insan onuru bana lazım olunca var oluyor.
Kullanmak mı istiyorsun kolayı var Vatan Millet Sakarya dedin mi bir şiir bir kaç da şakşakçı buldunmu gerisi kolay.
Kabul görmezsen kolayı da var suçu ve suçluyu bulduk.Kim mi canım kendimizde aramamıza gerek yok.
"O"
Saygılarımla.
Not: O harfi rakam O'a ne kadar benziyor.

ERSEN YENİ GÖREVİNDE BAŞARILAR DİLERİM.
ERHAN KOLAĞASI

SAYIN ERSEN GÜRPINAR TEMAD BALÇOVA YÖNETİM KURULUNA GELMENİZDEN GURUR DUYDUK,YENİ GÖREVİNİZDE BAŞARILAR DİLİYORUZ ...
YENİMAHALLE A.D.D.YÖNETİM KURULU ÜYESİ MÜZEYYEN DURSUN VE A.D.D.ÜYESİ FEVZİYE GÖL..