ONAYSIZ YÜKSEK ASKERİ ŞÛRA KARARI OLUR MU ?

Askeri şûranın Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırdığı Subay ve Astsubaylar, anayasamıza göre
mahkemelerde dava açarak haklarını arayamıyorlar. Memurlar net sitesinde 6 aralık 2009 tarihinde yayınlanan bir habere göre Astsubayların ayırma işlemleri Cumhurbaşkanının onayına sunulmuyormuş.

Burada Yüksek Askeri şûranın yetkisiyle Komutanların tek başlarına ve bir arada alacakları kararları birbirinden ayırmak gerekir. Genelkurmay Başkanlığının ve diğer komutanların yetkisinde olan kararları komutanlar tek başlarına veya toplu olarak alabilirler ve bu kararlar geçerli olur, ama bu kararlar hakkında mahkemelerde dava açılabilir. Genelkurmay Başkanlığı ile diğer komutanların bir toplantıda alacakları karar askeri şûra kararı sayılamaz.

Askeri şûranın toplantıları, mazeretleri olmamak şartıyla Başbakan, Milli Savunma Bakanı ve orgenerallerin toplam sayısının yarıdan bir fazlasıyla yapılabilir ve alınan kararlar Cumhurbaşkanının onayıyla Yüksek Askeri Şûra kararı niteliği kazanır.

Bırakın askeri şûra kararlarını Atatürk'ün kurduğu TBMM'nin kabul ettiği kanunlar bile Cumhurbaşkanının onayı olmadan yürürlüğe giremiyor.

Bir vatandaşın mahkemeye başvurma hakkını elinden alan bu konunun, silahlı kuvvetlerden ayırılan Astsubaylar, hukukçular ve siyasetçiler tarafından incelenmesi gerekir.

MAHMUT ERDEM KİMDİR?

Değerli meslektaşlarım,
Kimdir bu Mahmut Erdem, tanıyan bilen var mı?
Temad sitesinde yazılar yazan, bazı malum kişiler hariç hemen hemen herkesi eleştiren, kendi menfaatleri doğrultusunda sağa sola akıl vermeye kalkan, şube başkanlarına bile tüzükteki görevlerini öğretmeye çalışan, bir anlamda aba altında sopa göstermeye çalışan bu zat kimdir?

Böyle birisi var mıdır, yok mudur?
Gerçek midir, değil midir?
Eğer gerçekten böyle bir kişi varsa, bu kimdir?
Asker midir, sivil midir? Nasıl birisidir?
Onu tanıyan meslektaşlarımız var mıdır?

Fiziği nasıldır?
Uzun boylu mu, kısa boylu mu?
Gözlüklü mü, göbekli mi? Göbeği varsa hak yiyen, haram yiyen türden bir göbek midir?
Gözlüğü varsa eğer, o gözlüklerin arkasında gözleri nasıl bakıyor acaba, adam gibi mi? Yoksa gözlük camının arkasında pusuya yatmış, her an herkese kötülük etmek, iftira atmak için fırsat kollayan haince bir bakış mı sergiliyor?

Yüzü nasıl yüzü?
İnsanlara güven veren güler bir yüze mi sahip? Yoksa utanma ve arlanma duygularını kaybetmiş, içinin kötülüğü yüzüne vurmuş mosturalık bir surat mı taşıyor?

Kişiliği nasıldır?
İyi insan mıdır? Yoksa, bütün kötülüklerin kaynağı haline gelmiş insanlıktan nasibini almamış, insan görünümlü lanet olası bir mahluk mudur?

Menfaatçi midir?
Rant için, çıkarı için her şeyi yapacak, her türlü taklayı atacak bir tip midir?
Eğer öyleyse, bu taklacı nereden nemalanmaktadır?

Dürüst birisi midir?
Yoksa, bir dediği diğerini tutmayan beş para etmez, oturup kalkıp palavra atan, gerçek ismini saklayan cesaret fukarası korkak, yalancı bir sahtekar mıdır?
İster gerçek ister sahte ne olursan ol, ama iyi dinle Mahmut Erdem. Eğer öyle isen yazı yazmayı bırak, hemen en yakın hastaneye git, gen testi yaptır!

Değerli meslektaşlarım, delegeler, şube başkanlarım, alameti farikası belli olmayan bu zatın kim olduğunu siz biliyor musunuz?
Gerçekten Mahmut Erdem var mıdır, yok mudur?
Kimdir bu adam, kim?
Saygılarımla.

Hikmet AYDINCAK

E.HV.UÇB.KD.BŞÇVŞ. MUSTAFA YAPAKLAR(1970-24) 5 ARALIKTA ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞMUŞTUR. YAPAKLAR'IN NAAŞI 07.12.2009 PAZARTESİ ÖĞLEN NAMAZINDAN SONRA UŞAK MERKEZ ULU CAMİDEN KALDIRILACAKTIR. MERHUMA RAHMET DİLER, AYNI KAZADA YARALANAN KIZINA DA ACİL ŞİFALAR DİLERİM.

Değerli meslektaşım AHMET VAROL hoş geldin.Geç oldu ama şükür güç olmadı.Söke'den ne haber.selamlar.

Saygıdeğer meslektaşlarım
"Değerlerden kaynaklanan güç,insanı ezmeyen,insan onurunu küçültmeyen,aksine insan onurunu yücelten bir güçtür".

ANTALYA TEMAD ŞUBESİNDE SON GÜNLERDE YAŞANAN İHRAÇ OLAYLARI TABİKİ ÜZÜNTÜ VERİCİ.YAPILAN İŞLEMLER TÜZÜK GEREĞİ DE OLSA HİÇ HOŞ DEĞİL.O ZAMAN GELİN HEP BERABER TÜZÜĞÜ SORGULAYALIM.
BİRLİK,DİRLİK VE BÜTÜNLÜNLÜK DİLEKLERİMLE SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYOR VE SAYGILARIMI SUNUYORUM.

ELLİ YIL İLERİSİNİ GÖRMEK !

Değerli Arkadaşlarım,

Ülkeler her türlü kalkınma, gelişme, ekonomi, sağlık ve sosyalleşme vs. gibi konularda planlamalarını yaparken, en az elli yıl ilerisini düşünerek, ne yapmaları gerektiğine karar verip, o şekilde karar alırlar ve uygulamalara geçerler. Buna da Devlet Politikası derler.

O kararı alan yönetim, yönetimden ayrılsa dahi, yönetimi devralan yöneticiler, bir önceki yönetimin aldığı kararları, aynen uygularlar. İşte gelişmiş ülkelerde gelişmişliğin sırrı buradadır. "Elli Yıl Sonrasının Planlarını Yapmak"



DAHA ÖNCEKİ YÖNETİMİN ALDIĞI KARARLARI UYGULAMA TAKTİĞİ

İnşallah bizim bağlı olduğumuz derneklerimiz de, bu konularda daha sağlıklı çalışmalar yapması, en azından elli değil beş yıl ilerisini görmeleri dileği ile.

Gelelim bizlerin konusuna. Bu güne kadar ne yaptık, bundan sonra ne yapacağız diye düşünerek, her birimiz kendimizi yargılarsak, ancak o zaman doğruyu bulacağımıza inanıyorum. Bu konuda, o site bu site şunu yaptı, bu site bunu yaptı gibi konulara, asla girmem ve girmek de istemem. Nedeniyse basit. Meslektaşlarımı çok seviyor ve saygı duyuyorum. Hiç birisini üzmek istemem.

Seçimler yaklaşıyor. Elli yıl ilerisini değil, en azından iki yıl için dahi olsa ilerimizi görmenin, ve ne yapmamızın gerekliliğini düşünmemizin faydalı olacağına inanıyorum.

Her türlü potansiyelimiz var. Kişilik deseniz alası var, dürüstlük deseniz o meziyetimiz olmasaydı zaten şanımız ve şerefimizle emekli olamazdık.

Yüz binleriz diyoruz. Gerçektir doğrudur. Haklarımızı arayalım dediğimizde, birleşelim dediğimizde, batan gemiyi ilk terk eden fareler misali kimseleri göremiyoruz.

Mesleki konu deseniz, fiziksellikten, ahlaktan, görev sorumluluğundan saymakla bitmeyen özelliklerimize hiç kimsenin söz etmesi konu dahi edilemez. O konuda laf edenin dili yanar.

Seçimlere hazırlanalım. Bu konuda gerekirse meslektaşlarımız arasında bir anket yapalım. Bir Partide mi buluşalım, ayrı bir oluşum mu geliştirelim. Vakit nakittir söylemine uyalım ve zaman kaybetmeden hemen çalışmalara başlayalım diye düşünüyor, tüm meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Mithat Türetken

HAKİMİYET KİMİN ?

Hem "Hakimiyet kayıtsız şartsız ilahi gücündür" veya "Demokrasi bir araçtır.İstediğimiz durakta ineriz" diyen ve yedi yıldır bu sınıfa dönüp bakmayan iktidarın şakşakçılığını yapacaksınız sonra da Sevgili ATATÜRK'ün "HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR" özdeyişiyle takiye yapacaksınız.
Şimdi hava döndü sağdan esiyor.Siz de DÖNÜN o tarafa.Rüzgar bu, belli mi olur...

APTALLARLA TARTIŞILMAZ&


Yaşamımızın her alanında çoğu zaman başkaları ile herhangi bir konuda tartışmak durumunda kalabiliriz ve kalıyoruz da.Tartışma kültürel denkliliği olanlar arasında olursa fayda sağlar. .Aptallarla tartışırsak, sorduğu abuk sabuk sorulara verdiğimiz cevaplar, tartışma esnasında bizi izleyenler ,dinleyenler veya yazdıklarımızı okuyanlar tarafından aptalca algılanabilir ve bu insanlar tartıştığınız kişinin mi yoksa sizin mi APTAL olduğu konusunda tereddüt e düşerler. Kendimizin başkaları tarafından aptal olarak algılanmasını önlemek için deklerimizle tartışmamızda yarar var diye düşünüyorum. Saygılarımla.

GEÇMİŞTE ASTSUBAY RÜTBE İŞARETLERİ (Maziden)

GÖlcük Astsubay Orduevi Müdürleri panosundaki Dz.Kd.Başçvş. Nedim TINAZ\'ın (1959-1960) resmini, 1971 Mezunu Deniz Astsubaylar Sitesinin aşağıdaki linkinden görebilirsiniz.

http://www.denizastsubay.com/index.php?optio n=com_joomgallery&func=detail&id=172&Itemid=4

Sel amlarımla / M.S / Aralık\'09

http://www.memurlar.net/haber/154947/

anayasamızın 125. maddesine göre cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile yüksek askerî şûranın kararları yargı denetimi dışındadır..
SİVİL BİR ANAYASA GELMESİ DİLEĞİYLE...

'Bu aslan 2 metrekarede yatacak'

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.a spx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1170116&Date=05. 12.2009&b=Bu%20aslan%202%20metrekarede%20yatacak

Türk Bayrağına tahammülü olmayan, Türk Bayrağını yuhalayanlar için gazetesinde hiçbir haber geçmeyen yandaş medya, YAŞ kararlı için  PİİŞKİNLİĞİN BU KADARINA PES diye haber yapan irtica ve bölücülüğü destekleyen yandaş medyayı şiddetle kınıyorum.

Erdoğan terk etseydi ne olurdu?


http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno= 923845&title=erdogan-terk-etseydi-ne-olurdu


'Kürt ler kendi marşlarını okumak istiyor'
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13121884.asp?g id=229

Sayın Harun KURUOĞLU'nun yazısı şahsından müsaade isteyerek bizzat TEMAD yönetimine taktimimdir. Bu mudur? Sayın Başkan bu mudur? Bir kaç elini taşın altına koyup birşeylerin mücadelesini vermeye çalışanlara yapacağınız bu mudur? Bize destek verin, futbolcu olmayın, katılımcı olun diyen TEMAD gitmiş, sesinizi çıkarmayın biz sizi sizden daha iyi biliyoruz diyen bir zihniyet gelmiş. Zaten sayılı olan ve sorunlarımızı gündemde tutmak adına yazan ve çizenlere yapacağınız bu mudur? Ben google'dan assubay yazdığım zaman bir tek TEMAD'ı değil bir çok assubay sitesini veya konusunu görmeliyim. Ancak bunu istemeyen ve teksesliliği savunan, bunu yüksek sesle dile getiren TEMAD Sayın Harun KURUOĞLU'nun bahsettiği futbolcu kişilerle mi yoluna devam etmeli? Camianın yüksek sesle "kim bu adam?" sorularına rağmen, adını sanını bilmediklerini söyledikleri bir kişinin dalkavukluğuna müsaade eden TEMAD yönetimini hiç bir zaman affetmeyeceğim. TEMAD düğmeye basmış olabilir. Kara listeler çıkarmış olabilir. Ama benim kara listemde sadece ve sadece sanal kişilikleri ön plana sürenler var. Bunun en sade ve basit amacının; ateşli hak savunucularını hataya düşürüp, bu üyeleri suç işlemeye teşvik edip, hukuki anlamda zor durumda bırakma niyeti olduğunu düşünüyorum. Ya Sayın Mahmut ERDEM ortaya çıkacak, Ya da mevcut TEMAD yönetimi editöründen başkanına kadar bu niyetin mimarı olacaklardır. Saygılarımla...

oyaka yazdım
erdemıre yazdım
hurda demırı turkıye genel koordınatoru oldugum şirket aracılıgı ıle almaları halınde ton basına 50 bın tl daha ucuz olacak bu nedenle email attım randevu ıstedım gelışmelerı paylaşacagım sızlerle saygılarımla

Kıymetli meslekdaşlarım
Elbet eleştirip,paylaşmak hakkımız ama laf olsun adım duyulsun diye yazıp karalarsak bu sadece işgüzarlık olur.
Bunun en önemli örneği Selçuk içer arkadaşımız acımasızca eleştirdiği Temada şimdi övgüler yazmaktadır övgüsü değil tavır değiştirmesi şaşırtıcı bunedenle kendisine verilen yanıtlarımızı temad yayınlamıyor arkadaşımız savcı edasi ile herkezi suçluyor asıyor kesiyor küçümsüyor ama kendisi somut ne yaptığını yazmıyor intiharlarla ,bizlerle ilgili olumsuzluklara bu sitede yazılanları Ersen abinin Milliyet Blogtaki yazısını okuma zahmetinde bulunsun kendisi İstanbulda bunalım sonucu bölük komutanı vuran arkadaşımızı ziyaret etmişmi ziyaret deyince aklıma geldi şubelerin komutanlara nezaket ziyaretini küçümseyen bu arkadaşımız bir randevu alıp bu komutanlara haddini bildirse bu işin nasıl olduğunu şubelere öğretsin,arkadaşımızın olumsuzluklar için dolaylı mağduriyetten dava açma hakkı var bugüne kadar açmışmı açmadıysa boş lafı bırakıp başkalarını suçlamasın bizde en az onun kadar duyarlıyız elimizden geleni yapıyoruz Özgürlükten sansürden şikayet eden arkadaşımız siteleri tehdit eden yazı ve Mahmut başkanın yorumu hakkında ne düşünüyor özgür sitelerinde yazsında öğrensek ne dersin Selçuk kardeş haksızmıyım eleştiri senin kadar benimde hakkım

HAKLARIMIZ

Şöyle bir düşünüyorum da, 25 yıl birfiil hizmet edip, 2008 yılında emekli olup bu siteye üye olduktan sonra ( muvazzafken zaten sesimiz çıkamıyordu ) mevcut durumla, bu şartlarda, bu
hükümet ve bu Genelkurmayla, halen görevdeki TEMAD yönetimiyle, en küçük hakkımızı alabileceğimize olan inancım azalmaya başladı.
Karamsarlık göstermek istemiyorum ama, görünen köy de kulavuz istemiyor.
Vatanını canından mukaddes sayan şehitlerimize kelle diyen, cennetin ayaklarının altında olduğuna inanan bir milletin vatandaşına ananı da al git diyen, önüne geleni, hatta, Cumhurbaşkanının yokluğunda, Cumhurbaşkanlığına vekalet eden TBMM.başkanlık makamını
bile bütün meclis ve milletin gözü önünde azarlayan bir hükümetin başbakanıyla, en çok iz-
lenen haber kanallarından birinde, profesör ünvanlı, üstelik anayasa komisyon başkanı olan
ismi lazım değil, mevcut hükümetin milletvekili konuşmasında ( bence iki kelimeyi bile bir a-
raya getiremiyor ama) mahkemeye ifade vermeye bırakın rütbelileri, assubaylar bile gelmi-
yorlardı diyen zat-ı muhteremiyle, eski Genelkurmay Başkanından, kuvvet komutanlarına
kadar mahkemelere düşüp, bütün itibarı yerle bir edilmiş Genelkurmayıyla, sanal isimlere
muhtaç kalıp malum siteler deyip duran M.E.leriyle, onlar bizden değil diyerek, malum sitelerde çıkan yazılarıyla emekli assubayları temsil ediyormuş iması veriyorlar şeklinde beyanlarda bulunup camiamızın haklarını savunamadıklarını alenen ortaya koymuş mevcut
TEMAD yönetimiyle hiçbir hakkımızı alamayız gibi geliyor bana. Bakın yine açık kapı bırakıp
gibi geliyor diyorum. Bu ahval ve şerait altında, küçücük bir hak alsak da millet ne der, onu
düşünüyorum. Ortalık ayağa kalkmaz mı acaba?
İçimden absürt bir duygu geçiveriyor bazen. Ben zaten üye değilim de, acaba TEMAD'a üye olan meslektaşlarım çok değil üç ay aidatlarını yatırmasalar kim kurtarır TEMADı. Biliyorum
bir çok meslektaşım bana kızacak ama olsun. Birileri çıkıp desin artık. Evet biliyorum bir çok
kişi aklından geçiriyor. Üstü kapalı ima ediyor.
Ben diyorum işte!!!! KRAL ÇIPLAK, ÇIIIIPPPLLLAAAAKKK. ÇIIIIPPPPPLLLLAAAAAKKKKK.
Saygılarımla.

FUTBOLCULAR!!!


Yaşamınızın her anında karşılaşırsınız bunlarla;Sorarsınız kendilerine,siz
Sağcımısınız Solcumusunuz diye,cevap verirler,hayır biz Futbolcuyuz diye.Bunlar güçlünün yanındadır,denge değiştiğinde karşı tarafa çaktırmadan geçiverirler.Akılları sıra kıvrak zekaları ile hem olayların içinde hem de dışında görünmeye çalışırlar.Her iki tarafa da şirin görünme adına dalkavukluk yaparlar,aslında hiçbir yerde yokturlar varmış gibi tavır takınırlar. Toplumun en tehlikeli olan grubudur. Risk alma cesaretine,bilgisine,sahip olmayan bu grubun mensupları aynı zamanda ufakçıdırlar da. O kısa akılları ile hep ufak hesapların peşindedirler,yaşamları boyunca beş kuruşun on kuruşun hesabını yaparlar.Ulu orta konuşmaya cesaretleri yoktur.Herhangi bir konuda inandıkları ve savunacakları bir fikirleri de yoktur.Hayatı dedi kodu yaparak geçirirler,bedava çay ve sigara ikram edilecek ortamı bulunca sıvışıverirler.Tartışma ve düşünce paylaşımlarının konu olduğu ortamlarda has bel kader bulunurlarsa genellikle,tabi tabi,doğru söylüyorsun,ben ona geçende demiştim ki,bizim bu camia zaten adam olmaz,bizim zamanımızda vs diyerek boş sözlerle akılları sıra durumu idare ettiklerini sanırlar. Deli kanlılığın raconunu da ellerinden bırakmazlar, bir işin planlama aşamasına dürte dürte kendilerini getirsen bile,hadi icra aşamasına dediğinde,ııh diyerek ama diye başlayıp yığınla bahaneler bulma konusunda ehlidirler, mazeret üretmekte alanlarındada ustadır bu Futbolcular.
Bunlara güven ipte asla yola çıkamazsınız,çıkarsan sonra Timurun Fillerinin hikayesine dönersin.Arada bir sorarlar, KEYler ne oldu, Hükümet bizim maaşlara ne zam yaptı,mecliste bir kanun vardı geçti mi,Genelkurmay Başkanı geçen televizyonlarda demişti ki,sen kaçıncı dereceden emekli oldun gibi sözcüklerle yaşamlarını devam ettirirler.Hangi alanda olursa olsun yürütülen faaliyetlerin uç noktalarında hamallık yapan üç beş kişi kalır.Debelleş dur,sanki tüm sorunları üç beş kişi çözecek,.Bu uğurda zamanını harcar,enerjisini harcar,yeri gelir duruma göre değişen miktarda parasını harcar,en önemlisi de sinir sistemi perişan olur.Gerçekte yaşam koşulları Futbolculardan kötüde değildir,hazmedememezlik uğruna uğraşır durur,somut bir başarı elde edeceği de meçhuldür,Hacca gitmeye karar veren karınca misali,hiç olmazsa yolunda ölürüm düşüncesindedir herhalde.Dertsiz insanların dertlerini dert edinen bu bir avuç insan, sonunda kendileri dert sahibi olur gider.Futbolcularda yaşamlarından gayet memnundurlar.Bu sosyal,kültürel ve ekonomik yaşam gerçeği de böyle devam eder gider.Ta ki her birey, hak arama ve alma yolunda ihtiyaç duyduğu donanıma erişinceye kadar.Saygılarımla.

YAZIKLAR OLSUN Şimdide gündemde imralı canisi,bebek katili, terörist başı nın kaldığı odanın ölçüleri ülke gündemini işgal ediyor.Yıllardır uğraşmamıza rağmen bizler bu ülkeye 20-25-30-35 yıllarımızı askerlik mesleğinin bütün zorluklarına rağmen verdik. Terörist başının odası kadar önemsenmedik.Yaşanan rezalerler onuruma,gururuma dokunuyor.İğreniyorum,tiksiniyorum.Bu ülkede emekli olmak zoruma gidiyor.Olup bitenler karşısında birşey yapamamanın acısını yaşıyorum.Mahmurdan gelen teröristler kadar bizi duyan,gören olmadı.Haklarımızı gasp edip vermeyen bütün yetkili makamlara lanet olsun,haram olsun.

merhaba sevgili meslektaşlarım cogumuz kırsal kesımde ya yasıyoruz yada kırsal kesımdenız bu proje kırsal kesıme 250 tl HİBE projesidir zamanı dardır ilgilenenler acele etsin Bu konudaki tebliğ aşağıdadır daha detaylı bilgi ve yardım isteyenlerin sustundag@mynet.com adresine yazmalarını rica ederim.

30 Ekim 2009 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27391
TEBLİĞ
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:
KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI
ÇERÇEVESİNDE TARIMA DAYALI YATIRIMLARIN
DESTEKLENMESİ TEBLİĞİ
(TEBLİĞ NO : 2009/47)

"Gerçek dostlar iyi gününüzde sadece davetinize icabet eder,fakat kötü günlerinizde davetsiz gelirler" Theophrastos'un bu sözüne dayanarak Sayın Türetken'in bu davetine EVET diyorum.

TEMAD sitesine bende yazıyorum.Uygulamalara tepki yazıyorum.iftira atanlara cevap yazıyorum.Ama Org ta yayınlanan bu yazılar ne hikmetse TEMAD Sitesinde yayınlanmıyor.

Tabi sebep belli.Cevap verecek ne kabiliyetleri nede yüzleri var.Ama kendilerinin beceremediğini bazı ip cambazları dillendiridiği için o yazılar hop yayınlanıyor.
Hayırlı işler,bol güneşler.

Bende TEMAD sitesinde yayınlanmayan Yorumlarımı buraya tekrar yazıyorum.
- - - - -- - ---
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ Yönetim Kurulunun
01 Aralık 2009, Salı10:51 deki açıklamasını üzüntü
okudum.Bu kadar trajikomik ve basit bir açıklamanın
binlerce üyesi olan TEMAD'ın gözümüzdeki büyüklüğüne
yakışmamıştır.

Öyle basit, desteksiz,bilgisizlik içeren ve Kanunlada
alakası olmayacak şekilde kaleme alınan bu açıklama
nedeniyle yönetime resmen hem üzülerek acıdım,hemde
çok güldüm.
Tutulacak bir dalı yok.

TEMAD'a en büyük desteği veren ORG sitesinin
kıymetini anlayamamalarının sebebi, demekki bu kadar
basit düşünce yapılarından.
Muhakeme yeteneği sıfır.
Yazık.Hemde çok yazık.

Takipteyim.

--------------------------< br>
Sayın Selçuk İÇER'in son yorumu çirkinliğini
katmerlendirmiştir.Daha önce e-maille bizlere
yolladığı metni birkezde buraya yollamış olup Çamur
at izi kalsın mantığı ile onur ve hak mücadelesinde
başarılı olamayız.

Güçlenmek gerekirken bu tür iftiralar kimseye fayda
getirmeyeceği gibi 1 gün dahi Assubay olarak görev
yapmış,Assubaylık nosyonu alan kişilerede yakışmaz.

İnsanlar bu şekilde sadece primlerini boşa harcarlar.

Takipteyim.
----------------------------
Bu maho erdem'e gelince ona öyle bir söz söylerimki o ömür boyu unutamaz. Bir soruşturmasının savcısı rolüne girmiş ve yoktan var etme çabası içinde şevkle senaryo üreten bu şahıs artık sabır sınırlarını zorlamıştır ama ben hiç yılmam Maho bey.
Maho; sen TEMAD yandaşı,TEMAD'ı koruyor,lehinde uğraşıyor havanı şuan yutturabilirsin ama senin Truva atı pozisyonunu elbet bir gün TEMAD'da anlayacak.Tabi Org sitesi üyelerininde TEMAD'ın kurumsal kimliğine en büyük desteği veren özverili assubaylardan kurulu olduğunuda.Bende, TEMAD'ın Asli görevini yapacak bir yönetimle görev yaptığı günleride görme adına her türlü mücadeleye bayrak açanların içinde olacağıma buradan söz veriyorum.Anlaşılmıştırki 2 lafı bir araya getiremeyen hazırladıkları talepleri bile yanlış yamalak yapan bir yönetimle Hak mak alınmaz.Bunca üye kazanma çabamıza karşı ihraç saçmalığını devreye sokan bir yönetimin hak mücadelesi yapacağına ve bundada başarılı olacağının ihtimali bile kalmamıştır. Bir Jandarma olarak Bu Jandarma ağırlıklı,yozgat ağırlıklı
yönetimin kredisi son açıklamaları ile sona ermiştir. Yani harakiri yaptılar. Yazıklar olsun.
Ben artık ölümüne TEMAD'ın kurumsal kimliğine saygım nedeniyle yanındayım ama yönetimine karşı artık ne saygım nede sevgim kalmıştır.
----------------------------

Sonuç; Küçülme mücadelesi vermeyin,büyüme ve hak alma mücadelesi verin.Zaman azdır ve boş lak edecek zaman yoktur.

''Her şey Emekli Assubaylar içindir''

Takipteyim.

Sayın Aydın Kılınç'ın izlediği programı ben de izledim. Sayın Burhan Kuzu'nun ... Rütbelileri bırakın rütbesiz assubaylar bile... şeklindeki konuşmasına şahitim. Ancak kendisine kızmıyorum. O'na o profesörlüğü verene, o'na oy verip milletvekili yapana, kısacası Nasrettin Hoca'dan beri zihniyeti değişmeyen ülkemde hala böyle şeylere kulak kabartıp savunma mekanızmamı çalıştıran kendi benliğime kızıyorum. Küfür bile yedik, bu ne ki diye kendimi avutmam gerekiyor kanaatimce...

Sn. Arkadaşlarım,

Şaşkınlık mı desem ne desem, inanın ben de bilemiyorum.

İntihalinden, yürüyüşünden, yardımlaşma ile ilgili konulardan, açılan davalardan, Mahmut efendiden vs. o kadar çok konular art-arta geliyor ki, siyasilerin gündemi değiştirmek için kullandıkları taktikler, bizlere de yansıdı sanırım. Gündemi değiştirme taktiği.

Dostlar;

Dostluk kelimesi çok önemlidir.

Ayrıca "DOSTLUKLARIN ÖLÇÜSÜ YOKTUR" varsayımı ile yola çıkalım, gerçek dostlar olarak bir araya toplanalım. Kısır çekişmeleri bir kenara bırakan toplum haline gelelim. Çabamız bu olsun. İsteyen katılır, istemeyen katılmaz.

Diyeceksiniz ki bu laf da nereden çıktı. Sitemizden ayrılan, dernekten çıkarılan, hakaretlere maruz kalanlar ile hakaret edenlerin çelişkili davranışları sayesinde, özetle çok kısa bir zamanda çok hızlı bir şekilde darmadağın olma konumuna getirilmemizi isteyenlerin ekmeğine yağ sürme ortamına itiliyoruz. Her gün ortaya değişen bir laf atılıyor, hurra o yöne yöneliyor, asıl yapmamız gereken konulardan ve amaçlarımızdan uzaklaştırılıyoruz.

Sn. Turan dava açmış, sağ olsun var olsun. Dava kaybedilse bile ödenecek bedel neyse hepimiz ödemeliyiz.

Assubaylara küfür edeni unutmamalıyız.

Saçma sapan yazılan yazıları okumamalı, asla o tür insanlara cevap verme zahmetine dahi girmemeliyiz.

Sn. Abaylı'nın dediği gibi, seçim hazırlıklarına başlamalı aday olacak arkadaşlarımızı belirlemeliyiz. Aday olacak arkadaşlarımız özellikle bağımsız aday olarak seçime girmelidirler. Parti başkanının arkasına takılan vekilden kimseye hayır gelmez. Bizleri ve görevini unutur, o parti başkanının güdümüne girer. Bu konuya çok dikkat etmemiz gerekir.

Amacımız doğrultusunda hareket eden arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, bu çerçeve içerisinde hareket eden ve edecek olan arkadaşlarıma saygılar sunuyorum.

Mithat Türetken.

TEMAD Antalya yönetim Kurulu Başkanlığına

Bu sayfalardan hitap etmek ve sizlere maruzatımızı bildirmek zorundayız. Çünkü herkes kapınızın önünden geçerken salavat çekmeye başladı. Allah korusun kötek yer korkusu sadece bizleri değil tüm üyeleri sarmış durumdadır!.. Ayrıca sitenizde kendinizden başka hiç kimselere cevap hakkı tanımadığınız incelendiğinde açıkça anlaşılacaktır. Demokratik bir Yönetimle yönetildiğimizi çok iyi bir şekilde özümsedik.

Sitenizde HABERLER bölümünde ilan ettiğiniz 2007 yılında yazdığım BİLDİKLERİM adlı yazımın şahsımdan izin almadan nasıl bir köylü kurnazlığı ile 04-12-2009 tarihinde yayınlamaya başlatmanız ( iflas edecek bakkal veresiye defterini karıştırırmış misali) hangi Demokratik bir davranış ve ahlaki bir anlayışın ürünü olduğunu algılamakta zorlanıyorum.

Üzüldüğümüz tek olay, Yönetiminizin üyelerimiz tarafından benimsenmemesi ve kabullenilmemesidir. Sizden talebimiz, Üyelerimizden 174 kişinin imzaladığı Antalya TEMAD'ı Olağanüstü Genel Kurula götürmek için gereğini bir an önce yapmanızdır. Bu da Antalya TEMAD için en hayırlısı olacaktır.

Bir de kendinizi aklınız sıra çok demokratik olarak tanımlayıp, TEMAD Genel Merkezinin üzerinde bir karar mercii gibi görerek, ortada somutlaşmış herhangi bir karar yok iken, sanki (5) arkadaşımız ihraç edilmiş gibi kamuoyuna empoze etme hakkını nereden aldığınız da gerçekten ayrı bir kurnazlığınızın ürünüdür. TEMAD Genel Merkezini yıpratma ve zan altında bırakma hakkını siz kimden alıyorsunuz?
Saygılarımla.
Mehmet BURKAY

Sayın KILINÇ,
Kuzu da,Kurtta olsa bu tür düşünceye sahip olan,TSK da rütbeli ve rütbesizleri AYIRAMAYAN adı PROFESÖR de olsa bu tür KİŞİLERDEN ülkeye YARAR değil ZARAR gelir.Üstelik bu kişi ANAYASA PROFESÖRÜ BİLE OLSA İŞTE ÜLKEMİZDE HERŞEY ORTADA.Bu ünvanlara sahip olan diğer meslek guruplarında ki kişiler BULUNDUKLARI MAKAMLARIN HAKKINI VEREBİLMİŞ OLSALARDI ÜLKEMİZ BUGÜN BU MESELELERLE UĞRAŞIR OLUR MUYDU.
Gördüğünüz gibi bu KİŞİLER PROF ünvanını taşısalar dahi BİLGİ DAĞARCIKLARI VE DÜNYA GÖRÜŞLERİ ortada değilmi.Allah ülkemizi BU KIT BİLGİ VE DÜŞÜNCELİ kişilerden korusun.PROF titrini taşımış olsalar bile...