ŞEHİT CENAZELERİNDE TERÖRÜ LANETLEMEK VE "ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ" sloganı atmak artık, bazı yandaş medya tarafından provokasyon olarak yüce Türk Milletine lanse edilmeye başlandı.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=92 5940&title=cenazelerdeki-provokasyonu-sehit-aileleri-onledi

Değerli İsmail abi sizler sağlık ve mutluluklar içinde olun.
Şükranlarımı iletirim.
Az laf, çok icraat!
Saygılarımla

Emekli danışma merkezleri vardır ama birçok işle uğraşan bir personele verilen ek bir iştir.Bir de ilin emekli sayısının en az 400-500'lerde olduğu düşünülürse bu emekli büyüklerimizin adresleri güncellemek,il dışına gideni,il içine yeni geleni tesbit etmek, ziyaret,törenlere davet, bir de felçli olup bazı dış işlerini yapamayan emeklilere yardımcı olabilmek gibi görevler var. Ayrıca da yazışmalarını yaparak güncel durumda olabilmek çok zordur. Listelerde 1910 yılında emekli olan personel bile mevcut olup tarihine vefat tarihine ulaşmak bile çok zordur.Merkezde emeklileri aramak için tahsis edilen ( Jandarmada Per.Ş.deki 8018 )telefonla sadece şehir içi arama yapılabiliyor.Bir çok emeklinin telefon numarası yok.Bir çok emeklide ev telefonu yok cep telefonu var.EEE bizde de Cep telefonu yasak.O zaman daha ulaşmayı bile sağlayamadan nasıl bu görev yapılacak.

Bu nedenle bu merkezi bu şartlarda hareketlendirmek için emekli büyüklerimin kendi emekli danışma merkezlerine giderek veya telefonla telefon ve ev adreslerini güncellemelerini talep ediyorum.

Bu güncelleme işi bittiğinde İnternet kanalı ile SMS'le bir çok konuyu(Kamp müracaatları, Merkeze bildirilen Vefat ve cenaze töreni duyurularını,olası tertip edilebilecek piknik türü organizasyonları v.b) siz büyüklerimize duyurabilmek ve her konuda hep beraber olabilme şansına erişebileceğiz.

Özür dileyerek ben de Emekli Danışma Merkezlerinin sorunlarını yazdım.

Emeklisine değer vermeyen değer beklemesin.
"Her şey Emekli Büyüklerimiz için".

Saygılarımla.
Takipteyim.

FİİLİ HİZMET ZAMLARIYLA İLGİLİ DAVA YENİLENDİ

Fiili hizmet zamlarının aylığa esas olan derece ve kademelerde de sayılması için Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açtığım dava, konunun Sivil İdare Mahkemesi yetki alanında olduğu gerekçesiyle, "GÖREV YÖNÜNDEN " ret edildiğini ve vekalet ücreti ödemenin söz konusu olmadığını daha önce emekli assubaylar org. ve net sitelerinde yayınlamıştım.

2577 sayılı kanunun 9 ncu maddesine uygun olarak süresi içinde bugün (10.12.2009 tarihinde), Ankara nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına gönderilmek üzere Denizli İdare Mahkemesinde davayı yenilemiş bulunuyorum.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin verdiği karar tarihinden sonra 30 gün geçmeden dava açıldığı için davanın görülmesine Ankara İdare mahkemesinde kaldığı yerden devam edilecektir.

Dava ile ilgili geniş açıklama ve gerekli bilgiler yazar köşesindeki ASSUBAY HAKLARI bölümünde ayrıca yayınlanacaktır.

Saygılarımla.

1971'li DENİZ ASTSUBAYLAR..
Devre arkadaşımız Nurittin ÖNER (Ordu) yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek, aramızdan ayrılıp, hakkın rahmetine kavuşmuştur.

08 Aralık 2009 günü ebedî istirahatgâhına defnedilmiştir.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Başımız sağolsun.

1971 Mezunu Deniz Astsubaylar Sitesi Yönetimi

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ( 10 ARALIK 1948 )
T.C De kabulü( 27 mayıs1949 )
T.C.ANAYASASI(18 EKİM 1982)
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ(20 MART 1950)
T.C De kabulü(3 eylül 1952)
T.C.Anayasasının başlangıcı,2,5,6,9,10,11,13,14,17,18,55 maddeleri,
İnsan hakları evrensel bildirgesinin 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,21,23 maddeleri,
Avrupa insasn hakları sözleşmesinin 3,7 maddeleri.
TSK İç hizmet kanununun 6,9,13,14,17,18,25,27,39,105 maddeleri,
TSK 926 Sayılı personel kanunu 36, 109,112,137,209,210 maddeleri,
Askeri ceza kanunu 20,171 maddeleri,
Oyak kanunu 17 madde,
TSK Konut yönergesi 5 madde.
Anayasamızın 11 nci maddesinde kanunların Anayasaya aykırı olamayacagı ve 10. maddesinde de hiçbir kişiye ,zümreye,aileye ve sınıfa imtiyaz tanınamayacağı belirtilmiştir.DEVLET ORGANLARI VE İDARİ MAKAMLARI BÜTÜN İŞLEMLERİNDE VE HER TÜRLÜ KAMU HİZMETLERİNDE YARARLANILMASINDA KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİNE UYGUN OLARAK HAREKET ETMEK ZORUNDADIR,DER.
ANAYASANIN,
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİNİN,
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNİN,
TSK iç hizmet kanunu,926 sayılı personel kanunu,askeri ceza kanunu,oyak kanunu,konut yönergesinin maddelerinin birbirine uyumu...
BUGÜN İNSAN HAKLARI !..

HAK,HUKUK VE DE İNSAN !

BU GÜN BİLİNDİĞİ ÜZERE İNSAN HAKLARI GÜNÜ, 10 ARALIK 1948'DE GERÇEK ANLAMDA YÜRÜRLÜĞE GİREN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU, HEPİMİZE TÜM İNSANLARA KUTLU OLSUN.

BU BİLDİRGEDE HERKES IRK-RENK-CİNSİYET-DİL-DİN- SİYASAL VE DE BENZERİ BAŞKA BİR STATÜ GİBİ AYRIM GÖZETMEKSİZİN BU BEYANNAMEDE İLAN EDİLEN TÜM HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN EŞİT BİR ŞEKİLDE İSTİFADE EDER, DER...

HAKLARIMIZIN NE KADAR FARKINDAYIZ ACABA ?

UZUN BİR ZAMANDIR BİZLER BU HAK ARAMA DEMOKRATİK İŞLEVLERİNİ ÇALIŞTIRIYOR VE İLGİLİ KURUMLARA SESLENİYORUZ,ANAYASAL HAKLARIMIZI VERİN İMTİYAZ İSTEMİYORUZ SADECE VE SADECE ANAYASAL HAKLARIMIZIN VE KAZANIMLARIMIZIN GEREĞİNİ YAPINIZ DİYORUZ.

- NE DİYORDU BU BEYANNAME !

*BAŞKA BİR STATÜ GİBİ AYIRIM GÖZETMEKSİZİN EŞİT BİR ŞEKİLDE İSTİFADE EDER..

SEVGİLİ ARKADAŞLARIM, ASLINDA 80 ASKERİ DARBESİ SONRASI YAPILAN 82 ANAYASASI ŞU GÜNLERDE YAŞANAN VE DE GELECEKTE MUHTEMEL YAŞANACAK OLUMSUZ OLAYLARIN ANA NOKTASIDIR.NE ZAMAN GERÇEK ANLAMDA BU ÜLKEYE DEMOKRASİ GELECEK O ZAMAN NORMALLEŞEBİLİRİZ.

BU MÜCADELEDE TEMAD İŞTE BU ANAYASA İLE STÖ GİBİ GÖRÜNSEDE GERCEK ÇOK FARKLIDIR.ETRAFI DUVARLARLA ÇEVRİLİ,HAREKET ALANI KISITLI,YAPACAĞI BİR TÜZÜK DEGİŞİKLİĞİNİ BİLE MSB'DA BİR SUBAYIN UYGUN DEĞİL DİYEREK RET EDECEĞİ BİR TEMAD,82 ANAYASA ÜRÜNÜ BİR İŞLEV.

NEYMİŞ TEMAD BİR STÖ İMİŞ HADİ CANIM SENDE...

BAKINIZ SEVGİLİ ARKADAŞLARIM; 1/4 KONUSU YÜCE MECLİSTEN GECİYOR BİR GÜN SONRA T.C. TARİHİNDE İLK KEZ BİR YASA BİR GÜN SONRA CUMHURBAŞKANI'NA İMZAYA GİDERKEN GERİ ALINIYOR.BU NASIL BİR DEMOKRASİ Kİ BİZLERİN SEÇTİĞİ MİLLETVEKİLLERİ YASAMA GÖREVİNİ YAPARKEN ASKER BİR YASAYA MÜDAHALE EDER,İŞTE SİZE BİZİM DEMOKRASİMİZ 21 YÜZYIL MODELİ.

HAKLARIMIZIN NE KADAR FARKINDAYIZ ?

*HERKESİN DÜŞÜNCE VE ANLATIM ÖZGÜRLÜĞÜ VARDIR.

*HERKES ÜLKESİNİN KAMU HİZMETLERİNDEN E Ş İ T OLARAK YARARLANMA HAKKI VARDIR.

BU BEYANNAMEYİ BİZLER ZATEN ÜÇ YIL GECİKMELİ İMZALAMIŞIZ,UYGULAMAYI DA GÖRÜNÜŞTE BİR YÜZ YIL GEÇİKMELİ OLARAK UYGULAMAYIZ İNŞALLAH.

İNSAN

HAK

HUKUK ÇOK HOŞ KELİMELER

BİZLER İÇİN ADALET TERAZİSİNİN DOĞRU TARTACAĞI O GÜNLERİ YAKINDA GÖRMEK UMUDU İLE...

SAYGILAR OLSUN

ATİLLA ABAYLI/İZMİR-KARŞIYAKA

Sevgili Ahmet Öztaş'ın düşüncelerine aynen katılıyorum.

EMEKLİLİK DANIŞMA BÜROLARI

1. Gün geçtikçe terör laneti her zamankinden daha ileri gitmektedir. Bu ortamda her ne kadar emekli olduysak da her gün erimizin, erbaşımızın, uzman erbaşımızın, astsubayımızın ve subayımızın ŞEHİT olması veya kaza ile de olsa vefat etmesinde zaman zaman bulunduğumuz ile geldiğinde çoğu zaman geç haberdar olmaktayız.
2. Yakın zamanda silah kazası neticesinde ANTALYA'ya gelen meslektaşımızın cenazesinde en aşağı 5.000 emekli astsubayın , 2.000 emekli subayın bulunduğu bir ilde cenazede iletişim eksikliği nedeni ile 200 civarında emekli personelin bulunması beni çok üzmüştür.
3. Biz muvazzafı ile emeklisi et ve tırnak gibiyiz. Bu günlerde birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır. Yanlış hatırlamıyorsam 2000 yıllarında her garnizonda emeklilik danışma büroları kurulmasına rağmen işlerliğini kaybetmiş bırakın o garnizonda görev yapan muvazzafları emeklilerin bile bulunduğu garnizondaki emekli danışma bürolarının nerede olduğunu bilmemektedir.
4. Garnizon Komutanlıklarının emeklilik danışma bürolarına önem verilmesi ve tekniğin ileri gittiği bir ortamda hiç olmazsa garnizona gelen şehitlerde hangi camiden ne zaman kaldırılacağı SMS ile bildirilme imkanı bulunmaktadır. Emeklilerin en aşağı 1/5 derneklere üye olduğundan bu görev Garnizon Komutanlıklarına düşmektedir. En taze bilgiler de Genelkurmay Akıllı kart merkezinde olduğundan buradan teknik olarak yardımcı olunabileceği kanaatindeyim.
5. Hiç olmazsa Genelkurmay Başkanlığı web sitesinden her garnizondaki emeklilik danışma bürolarının yerlerinin ve telefon numaralarının yayınlamasını ve bu bürolarının emeklilere ne gibi konularda yardımcı olacağına dair talimat veya emrin bir suretinin gönderilmesini arz ederim.
09 ARALIK 2009

K ö r m ü s ü n ?

Ey Türkoğlu& Kendine gel kendine!
Devletini deliyorlar kör müsün?
Düşmeyelim şu Batı`nın fendine
Kırk elekten eliyorlar, kör müsün?

Batı hep böyledir, borç verir önden,
Vatan ister vatan, yurt ister senden.
İktisadî yönden, coğrafi yönden,
Kuşatmaya alıyorlar, kör müsün?

`Türkiye, Türklerden nasıl alınır?`
Hesabı yapanla dost mu olunur?
Hangi dağda hangi maden bulunur,
Bizden iyi biliyorlar, kör müsün?

Batılı diyor ki `şu kanun gerek`,
Biz de sanıyoruz bal ile börek.
`İnsan hakkı`, `demokrasi` diyerek,
Ne hainler buluyorlar, kör müsün?

Bazınız belki der; `kim bunlar, nerde?`
Nerde deme nerde, bunlar her yerde;
Şehirde, kazada, hatta köylerde,
Akılları çeliyorlar, kör müsün?

Bunların içinde kim yok ki, oof, of!.
Kimisi medyatör, kimisi prof.
Seçtiklerin bile kof çıktılar kof,
Aynı telden çalıyorlar, kör müsün?

Son seçimde vebal attın boynundan,
Müslüman seçmiştin, emindin bundan!.
Bunun bile haç çıkıyor koynundan,
Frenk kıçı yalıyorlar, kör müsün?

AB için her bağımız hiç artık,
Kan bağıymış, dil bağıymış geç artık,
Türkiye`de Türküm demek güç artık,
Türk adını siliyorlar, kör müsün?

Bırak be milletim, gafleti bırak!
Aç gözünü artık, şu piçlere bak!
Vatanında bayrağını yırtarak,
Ay-Yıldız`ı yoluyorlar, kör müsün?

Açık artık felakete gittiğin,
Günden güne tükendiğin, bittiğin!
Davul zurna ile asker ettiğin,
Evlatların ölüyorlar, kör müsün?

Kör müsün diyorum, hiç kızma, affet;
Zıvanadan çıktım, nedir bu gaflet?
Savaş var karşında devlet yok devlet,
Sinsî sinsî geliyorlar, kör müsün?

Bakın `yankiler`le verip el ele,
Çakalken it oldu iki hergele!..
Talabani bile, Barzani bile,
Paçamıza dalıyorlar, kör müsün?

Zaten PKK`yı kuran da Batı,
Kurup arkasında duran da Batı,
Bizi sırtımızdan vuran da Batı!..
Ensemizde soluyorlar, kör müsün?

Bitsin artık `dostuz, mostuz` mavalı,
Gördük işte en dost olan düveli!
Başımıza kim geçirdi çuvalı?!..
Bir de kıs kıs gülüyorlar, kör müsün?

Vaşington, Brüksel, Strazburg, Roma,
Arif, bunlar dost mu olur adama?
Felaket tellalı değilim ama,
Türkiye`yi bölüyorlar, kör müsün?!.

OZAN ARİF

TÜZÜK ÇELİŞKİLERİ.!.
TÜZÜK :
Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi.

TÜZEL KİŞİLİK :
Tüzel kişi olma durumu, hükmi şahsiyet.

T E M A D T Ü Z Ü Ğ Ü

MADDE 1

c. &&&&&&&&.Büyükşehir belediyesi olan illerde İLK KURULAN ŞUBE, İL BAŞKANLIĞI'nı temsil eder.

d. &&&&&&&&Ankara'da bulunan GENEL MERKEZ YÖNETİMİ, aynı zamanda ANKARA İL BAŞKANLIĞI gibi görev yapar.

============================================== ====================

Şube yöneticileri ve delegeleri şubenin kendi üyeleri tarafından, seçiliyor ise;

İlk kurulan şubenin, il başkanlığını temsil etmesi ayrıcalık ve çelişkili olmuyor mu?

Örnek olarak; üye sayısı üç yüzün altına düşmüş ilk kurulan bir şubenin il başkanlığını temsil etmesi, üç bine yakın üyeli bir şube üstüne azınlığın çoğunluğa tahakkümü gibi oluyor.

Üye sayısı çok olan şube başkanının veya il delegelerinin seçtiği başkanın ili temsil etmesi daha demokratik olur.

Genel Merkez yönetim üyeleri, delegeler tarafından seçiliyor ise;

Genel Merkez Yönetiminin, Ankara il başkanlığı gibi görev yapması, bir çelişki değil mi? Ankara'da diğer illerdeki gibi niçin şubeler ve il başkanlığı kurulmamıştır? Tüzükte bu konuda bağlayıcı bir hüküm yoktur. Varsa da yeniden düzenlenmelidir.

Üst kuruluşun, alt kuruluşun görevlerini, sorumluluğunu üstlenmesi yanlıştır. Bu üstlenme, yönetim zayıflığına ve görev kargaşasına neden olur.

İllerde ilk kurulan şubenin il başkanlığını (temsil) etmesinin,

Genel Merkez yönetiminin, Ankara il başkanlığı gibi (görev) yapmasının,

dernek genelinde yönetimlere ve üyelere sıkıntı verdiği apaçık bellidir. Bu durumun düzeltilmesi zorunludur.

Bu tüzük konfeksiyon elbise gibi potluk ve darlık yapıyor. İçindeki yöneticileri örselemeyelim.

İlgili yasalar da fazlası&

Bu tüzük anlaşılmıyor, bu tüzel kişilik çok yakışmıyor .!.

Selamlarımla / M.S / Aralık'09

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Bu ülkenin nimetlerinden sınırsız yararlanmasına rağmen emperyalistlerin uyuşturucu baronlarının ve malum çevrelerin uşağı olan hainler kahpe tuzaklarla evlatlarımızı,arkadaşlarımızı şehit ediyor onların acısını bizler yüreklerimizde daha fazla hissediyoruz.
Tepkisizlik yeni suçlara davetiyedir,tepki sadece bu ihanet çetelerinin şehir ve meclisteki uzantılarına fiilen karşılık vermek değildir,bu konudaki sağduyu çağrılarına uymalıyız. Ancak evimize astığımız bayrak, gazete haberlerine yorum,telin mitingleri birer tepkidir.
Reşadiye'de 7 evladımızın şehit haberi üzerine hepimiz infiale kapıldık tepki verdik, ben de bu tepkimi dile getirirken daha önce TEMAD İZMİR teşkilatlarının yapacağı mitingi "biz koordine edeceğiz" diye erteleyen TEMAD Genel Merkezi'ne bu konuyu hatırlattım, hiç olmazsa bölgesel toplantılara bizler katılalım çağrısı yaptım.

Sn.ERGÜN kardeşim miting için subay derneklerinden haber yok,Gnkur Assubayları meydanlara mı dökmek istiyor şeklinde bana hitaben düşüncesini yazmış. Evet ben bu tür mitinglerde arkadaşlarımı görmeyi arzuladığımı bir kez daha belirtiyorum, Subay derneklerinin mitinge katılıp katılmaması beni enterese etmiyor, ben onların peşinden eteklerine tutunarak değil kendi irademle protestomu göstereceğim. Bu vesile ile tekrar şehitlerimize rahmet Türk milletine sabırlar dilerim.

İMTİYAZLI MAHKUM
Oktay Ekşi

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber .aspx?id=13118104&yazarid=1&tarih=2009-12-05

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜV.BAKANI'NI ZİYARET...

Bügün Temad sitesinde,Temad yönetiminin Sn.Ömer DİNÇER'i ziyareti ve ziyaretten fotoğrafların olduğunu gördüm.

Yönetimin neler ilettiğini; ne cevaplar aldığını da sitede okumayı umuyorum..

Açıkçası böyle bir görüşme ve çabayı,olması gereken,beklenen ve özlenen anlayış olarak değerlendiriyor,bu olumlu girişim için memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum..

"Hiç kimseye,hiç bir hak altın tepside sunulmuyor" diyen sitemizin katkı ve desteklerinin de yönetimin elini güçlendireceğini artık herkes anlamalıdır..

"AKILLI YÖNETİCİ,AKILLARI YÖNETEBİLENDİR"

Sorunlarımızın en azından bir kısmının çözülmesi ve 2010 yılında bir nebze de olsa refah ve huzura kavuşulmasını diler,

Bu mücadeleye "pozitif" katkı sağlayan tüm meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım.

Sanırım on yıl önceydi. Ordu'nun İkizce ilçesinde bir şehit cenazesine gitmiştim. Şehidin defnedilmesi sırasında etrafıma baktığımda üzülenden çok olayın sosyalitesiyle meşgul olanları gördüm. Şehidimiz fakirdi. Etraftan gelen arabaların hepsi bölgenin siyasi ve mülki kişilikleriydi. Köy çocukları için o gün olağanüstü bir gündü. Hepsi toplanmış olanı biteni anlamaya çalışıyordu. Şehidimiz yörenin geleneklerine göre kendi bahçelerine gömülüyordu. Kazılan mezarın bir kaç metre yanında bir elma ağacı ve üstünde bir kaç elma vardı. O sırada çocuklar o elmaları indirmeye çalışırken oynamaya başladılar. Biraz ilerde iki yaşlıca kişi keyifli keyifli sohbet ediyorlardı. Arka tarafa baktığımda sık sık saatine bakan insanlar gördüm. Şehitin ailesi mezarın başında sessizce ağlayıp taziyeleri kabul ederken köyün ileri gelenleri de misafirlerin halini hatırını sormakla meşguldüler. Ben ise kafamı yukarı kaldırıp gökyüzüne baktım. O şekilde dalıp kaldım. Bir an ortamdan uzaklaştım sesler kulağıma uğultu gibi gelmeye başlamıştı. Dünya dönmeye devam ediyor serçeler kısa soluklu uçuşlar yapıyor, yapraklar rüzgarda hafif hafif tek yönde hareket ediyorlardı. Hep öyleydiler zaten ve hepte öyle olacaklar. Kuşlar, Yapraklar ve İnsanlar...

Evlatlarımızın ruhları şad olsun,Mekanları Cennet olsun.Habertürk Gazetesi yazarı Sayın Bekir COŞKUN'un bu günkü yazısı çok şeyi anlatıyor.Tabii ki anlamak isteyene. Saygılarımla.

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=6333

SAYGIDEĞER VE VATANSEVER MESLEKTAŞLARIM!
ACIMIZ BÜYÜK.YİNE 7 VATAN EVLADINI HAİN VE KALLEŞ BİR SALDIRI SONUCUNDA ŞEHİT VERDİK,3EVLADIMIZ DA AĞIR YARALI.YİNE OCAKLAR SÖNDÜ,ANALAR AĞLADI,BACILAR DUL,YAVRULAR YETİM KALDI.ŞEHİTLERİMİZE ALLAHTAN RAHMET,SEVENLERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM.YARALILARIMIZA DA ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM.YİNE DE VATAN SAĞ OLSUN.BU VATAN,BU BAYRAK HAKKINDA KÖTÜ EMEL BESLEYENLER KAHROLSUN.
BİRLİK,DİRLİK VE BÜTÜNLÜK DİLEKLERİMLE SELAM VE SAYGILARIMI SUNUYORUM.

Saygıdeğer Arkadaşlarım,

Bölücü hainler boş durmuyor. Meclisteki siyasi kanadı ise sürekli çeşitli bahanelerle ülkemizi gererek, sözde açılım adı altına da sığınarak kışkırtıcı ve tahrik edici demeçlerle eli kanlı bölücü terör örgütüne destek çıkıp işbirliği yaparak ülkemizi bölüp parçalama emellerini gerçekleştirmek için var güçleri ile çalışıyorlar. Huzur içindeki kentlerimizde örgütsel ve çeşitli silahlı ayaklanmalarda bulunuyorlar ve bazı masum vatandaşlarımızın da hayatlarını kaybetmesine neden oluyorlar!..

Dün yine yüreğimize acı bir kor düştü...Tokat'ın Reşadiye İlçesi'nde 7 Askerimiz hain bir pusu neticesinde şehit düştü. Kanlı terör örgütünü, iç ve dış işbirlikçilerini nefretle kınıyorum. Şehitlerimize Tanrı'dan rahmet, başta acılı ailelerinin olmak üzere tüm Ulusumuzun başı sağ olsun. Mekanları cennet olsun. Yaralı gazi askerlerimize de acil şifalar diliyorum.

Değerli arkadaşlarım,

Laik,Demokratik Cumhuriyetimiz kurulduğu günden bu yana üniter devlet bütünlüğümüzü hazmedemeyen dış emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından durmaksızın, değişik çeşitli plan ve senoryalarla parçalanmak istenmiştir. Genç Cumhuriyetimizin ilk yıllarında dış güçlerin kışkırtması ile (ve kendi feodal düzenlerinin bozulacağı endişesiyle de) aşiret ayaklanmaları, sonra asala terör örgütünün dış temsilciliklerimizdeki kanlı eylemleri, daha sonra da halen bertaraf etmeye uğraştığımız kanlı terör örgütünün eylemleri !..

Bunlar hep dış güçlerin arka çıkıp kışkırtmaları ve destekleri sonucunda ülkemizi parçalamak adına yapılmış kanlı eylemlerdir.Ülkemizin refah düzeyi için harcanması gereken mali imkanlarımız ise dış güçlerin silah tüccarları olan para babalarına oluk oluk akmaktadır. Tüm kesimlerin uyanık olmaları gerekmektedir !..
Emperyalıstlerin son maşası eli kanlı bölücü hain örgüt ve Yüce Meclis çatısındaki siyasi uzantıları asla hain emellerine ulaşamayacaklardır, akıttıkları bu kanda boğulacaktır. Dünya üzerinde hiçbir devlet, terör örgütü ile uzlaşmak için ödün vermez. Açılımmış; alın size açılım !..
Saygılarımı sunuyorum.

-
Sözcü Gazetesi Emin Çölaşan'ın yazısı: Açılım Fiyasko İle Bitti


http://www.ilk-kursun.com/2009/12/sozcu-gaze tesi-emin-colasanin-yazisi-acilim-fiyasko-ile-bitti/

Değerli Meslektaşlarım,

Ülkemizde iktidarı elinde bulunduran AKP hükümeti tarafından başlatılan açılım hareketinin meyvalarını hep birlikte toplamaya başladığımız günler yaşıyoruz.

Baş döndürücü bir hızla yaşanan gelişmeler, ardı arkası bitmeyen ve ne temele oturduğu hala bilinmeyen özgürlük talepleri, teğet geçeceği iddia edilen ve hepimizi derinden etkileyen sonu gelmeyen bir ekonomik kriz.

Türk Halkı artık ne ile uğraşacağını, neyi destekleyip, neye karşıduracağını bilmez bir halde belirgin bir felç hali yaşıyor.

Gündem başkaları tarafından belirleniyor, yönetmekten ve iktidardan aciz olanlar ise suçu atacak birilerini arıyor.

Terör acımasız yüzünü göstermeye, silahsız olan sivil insanlara karşı yürütülen sözde özgürlük savaşı kurbanlarını almaya şehirlerimizde devam ediyor ve henüz hayatının baharında olan insanlar bombalarla, molotof kokteylleri ile katlediliyor.

Ülkeyi yönetmek için talip olanlar, oy kaybedeceğim korkusu ile sadece ülkenin bir bölümünü tatmin etmek için yapılan sözde demokratikleşme ya da açılım ile gündemi değiştirmeye, Türk Halkı'nı günlük işler ve karın doyurma telaşına düşünerek zaman kazanmaya ve iktidarlarını biraz daha sürdürmeye çalışıyorlar.

Ekonomik krize çare bulmak için üretilen çözüm halkın üzerindeki vergileri biraz daha arttırmak, teröre bulunan çare ise açılımlar ile bitirmeye değil belirgin bir şekilde sürdürmeye var olmasına çalışmak.

Toplumun belirli bir kesimi tarafından kendilerine pozitif ayrımcılık yapılması talep edenler ise kendilerine İrlanda ve özellikle İspanya'daki ayrılıkçı hareketlerin örnek alıyorlar.

Oysa bu tür ayrılıkçı taleplere karşı ülkelerin yürüttükleri politikalara bakarsak önümüzde Sri Lanka'da geçen Mayıs ayına kadar varlıklarını sürdüren ayrılıkçı Tamil Kaplanlarının kaçınılmaz sonlarını görürüz.

Sri Lanka, Hindistan'ın güneyinde yer alan ve Okyanusun incisi olarak adlandırılan 20 Milyon nüfusa sahip bir ülke.

Tamil Kaplanları, 1976 Mayıs'ında ayrılma ve Sri Lanka'nın Kuzey ve Doğusunda bağımsız bir Tamil devleti kurma amacıyla şiddetli bir savaş başlatıyorlar.

Bu savaş Asya'da Mayıs 2009 tarihine kadar süren en uzun silahlı çatışma olarak biliniyor.

Tamil Kaplanları, çocuk askerler yetiştirme ve kullanma, sivil katliamlar gerçekleştirme, intihar bombacıları ve yüksek profilli saldırılar gerçekleştiriyorlar. Bir çok üst düzey Sri Lanka ve Hindistan'lı politikacılara suikast düzenliyorlar. İntihar bombacılarının yeleklerini yaratanlar, suikast saldırılarında kadınları ilk olarak kullanarak bunun öncülüğünü yapanlar, saldırılarında küçük uçaklar kullananlar yine onlar.

Aralarında ABD, Avrupa birliği ülkelerininde bulunduğu 32 ülke tarafından terörist örgüt olarak kabul ediliyorlar. Sonuncusu 2002 yılında başarısızlıkla sonuçlanan dört barış görüşmesine katılıyorlar. Görüşmelerin başlangıçta ellerinde bulundurdukları alan yaklaşık 15,000 km2

Başarısızlıkla sonuçlanan barış görüşmelerinden sonra ordu 2006 yılında Kaplanlara karşı büyük bir askeri harekat başlatıyor. 17 Mayıs 2009 tarihinde Tamil Kaplanlarına yakın bir internet sitesinde yayımlanan açıklamada;

Bu savaş, acı bir biçimde sona erdi. Halkımızı öldüren düşmana karşı tek seçeneğimiz kaldı: silahlarımızı susturmaya karar verdik. Can kayıplarından üzüntü duyuyoruz denilerek, yenildiklerini ve silahlı mücadeleden vazgeçtiklerini tüm dünyaya ilan ediyorlar.

Liderleri çatışmada öldürülüyor, yerine geçen ise yakalanarak hapse atılıyor. Sri Lanka devletinin 1983 yılından beri verdiği ve 26 yıl süren mücadelede yaklaşık 100.000 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Terörün ve teröre destek verenlerin kaçınılmaz sonucu. İktidarda bulunan yöneticilerimizden, ordumuzdan Sri Lanka hükümeti ve ordusunun başarısının arkasında yatan gerçekleri öğrenmelerini bekliyoruz. Her ülkenin koşulları, coğrafyası, kültürü ve demokrasi anlayışı farklılıklar gösterebilir, farklı olmaması gereken tek şey ise terörle mücadele ve bu konuda devletin kararlılığıdır.

Hiç bir devlet terörü ve teröristi muhatap almamalı, terörle mücadelede ellerinde bulunan tüm yasal imkanları hukuk çervesinde kullanmalı ve devletimiz terör odaklarının kökünü kazımak için gerekli cesaret ve kararlılığı göstermelidir.

TOKAT'ta şehit olan evlatlarımıza ALLAH'tan rahmet diliyor,gazilerimize acil şifalar diliyorum.Geride kalanlara ALLAH sabır versin.

Teröre Lanet
TOKAT'ta hayatını kaybeden 7 vatan evladımıza Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Terörden medet umanlara nafile çabalarının sonuç vermeyeceğini, bunun acısını yaşadıkları müddetçe ödemeye mahkum olacaklarını bir kez daha hatırlatıyor, TSK mize ve yüce milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
TEMAD ADANA İL YÖNETİMİ

HAİN SALDIRI
Tokat Reşadiye'de yine haince saldırdılar insanlıktan nasibini almamış mahluklar. İstanbul'da yaktıkları otobüsteki genç kızımız da şehit oldu. Üzücü olan ise malum partinin millet vekillerinin Güneydoğu'da kışkırtıcı mitingler yapması ''açılım bitti'' açıklamaları. Bunların amacının insani ve demokratik olmadığını ne zaman anlayacağız.

Saygıdeğer meslektaşlarım
Sizlere selam vermeden önce yüce TÜRK milletinin huzuru için mutluluğu için refahı için gece demeden gündüz demeden bayram seyran demeden yan gelip yatmadan görevine giderken hain bir pusu sonucu şehit edilen yiğitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor geride kalanlara acil şifalar dilerim. Ülkemizin ne zor bir dönemden geçtiği bu dönemde biz sorumlu insanlara çok büyük görevler düşdüğünü söylememe gerek yok sanırım.Bizler bu ülkenin yapı taşlarıyız. Bu nedenle hepimiz yaşadığımız her yerde üzerimize düşen görevi yapmamız gerekiyor. Tekrar Şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken geride kalanlara acil şifalar dilerim.Başımız sağ olsun. Saygılarımla...

TOKAT'ın Reşadiye İlçesi Sazak Köyü yakınlarında devriye görevi yapan jandarma timine SAAT 15.20 de teröristlerce, Açılan ilk ateş sonucu devriye aracında bulunan jandarma uzman çavuş Harun Arslanbey (Adana); jandarma erler, Onur Bozdemir (Adıyaman), Kemal Pide (Ordu), Ferit Demir (Muş), Yakup Mutlu (Muş), Cengiz Sarıbaş (Giresun) ve Fatih Yonca (Hatay) şehit olduğu.

Jandarma uzman çavuş Yusuf Öztürk ile jandarma erler Emrah Mandıralı ve Arif Temel yaralandığı haberleri yüreğimizi yine yaktı.

Bu hep son olsun dediğimiz kalleşliklerin hiçbir zaman sona eremeyeceğini bir kez daha gördük.

Yine ailelerin yuvalarına kor ateş bir yıldırım gibi düştü.

Yine cenaze merasimleri, bando, saygı geçişi o kadar ne de olsa, ateş ancak düştüğü yeri yakıyor.

Bunun adı açılımsa böyle açılımın Allah bin türlü belasını versin.

Bizler can düşmanlarımızdan bile böyle kalleşçe ve kahpece saldırılar görmedik.

Açılım mı yapmak istiyorsunuz, önce içimizdeki hainleri temizleyiniz.

Sehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, ailelerine de baş sağlığı dilerim.


DÜNDAR,EMİNE AYNA'YA ÇATTI

Star ana haber bülteni doğal olarak flaş haber olan 7 askerin şehit olması
ile başladı... Bu sıcak gelişmenin ağırlığı altında Uğur Dündar'ın dili de sertleşmişti... Dündar şehit haberinin ardından Emine Ayna'yı hedef aldı... Yaptığı mini yorumda DTP'li Ayna için "teröristten ne farkı var" sözünü kullandı...

İŞTE DÜNDAR'IN SÖZLERİ;

"Ülkemiz çok kritik eşikten geçiyor. Bu dönemde siyasilerin çok daha dikkatli konuşmaları davranmaları gerekiyor. Ama özellikle Emine Ayna, diğer DTP eşbaşkanı Ahmet Türk'ün aksine günlerdir toplumu geriyor, tahrik ediyor hatta tehdit bile ediyor. Böyle giderse Türkiye'nin kan gölüne döneceğini ima ederek açıkça suç işliyor. Hatta daha ileri gidip dağa çıkarız diyor...
Bu eylem ve söylemlerin dağdaki teröristten ne farkı var. Aman sayın seyirciler, Terörist üslubu ile konuşanların oyununa gelmeyin. Türkiye'nin bu oyunu kardeş dayanışması ile bozması gerekiyor.

Tokat'ın Reşadiye İlçesinde hainler Tarafından Pusuya Düşürülüp Şehit Edilen 7 Kahraman Genç Fidanımızı Kaybettik. Şehitlerimize Yüce Allah'tan Rahmet, Kederli Ailelerine Sabırlar Diliyorum.

Şu an saat gece 01.21 ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne her fırsatta saldıran, şişirme haber haber yapan, TARAF GAZETESİNİN internet sitesine merak edip girdiğimde, manşetlerinde ve içeriğinde 7 gencecik fidanımızın şehit edildiği hain saldırıyla ilgili en ufak bir haberin olmaması, düşündürücü ve korkutucu.

Manşetinde olan haberler (saat 01.21)
Jandarma sahte belgeyle dinliyor
Barışa taş ve kurşun
Açılım yarın bu kararla kapanabilir
Özkök'ü de sordular
Devlet de özelde de özürlülere karşı


Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Ahmet Altan'ı şiddetle kınıyorum.


UYAN TÜRKİYE UYAN, KİM KİME HİZMET EDİYOR ÖĞREN... GERÇEKLERİ GÖRMENİN ARTIK YERİ VE ZAMANI GELDİ&.