TEMAD'IN BU DERECE YIPRATILMASINA KÜÇÜK DÜŞÜRÜLMESİNE HİÇ BİR BAŞKANIN VE YÖNETİCİNİN HAKKI YOKTUR.

GÜVENİRLİĞİNİ KAYBEDEN BİR YÖNETİMİN BAŞARILI OLMASI İMKÂNSIZDIR.


TEMAD BAŞKANINI VE YÖNETİM KURULU DERHAL İSTİFA ETMELİDİR.


SANAL BAŞKAN (M.E) MALUM SİTELERDE YAZI YAZAN COCOLAR DİYE MESAJINI YAYINLAYAN TEMAD BAŞKANI VE YÖNETİM KURULU BUNUN HESABINI VERMELİDİR.

Şu bizim haklarımızın gasbedilmişliğinin tekrar tasdiki manasını taşıyan,TEMAD'ın beceriksiz ve başarırız girişimlerinden sonra artık TEMAD diye bir kuruma üyelik sadece (kendi adıma söylüyorum lütfen kimse alınmasın) salaklık olur.
Böyle bir şey olabilir mi ? Yetkililere söylüyorum; Sen kalkacaksan birlik beraberlikten, silah arkadaşlığından, insanlıktan bahsedeceksin, onurdan, haysiyetten bahsedeceksin,bunca şehidi, gazisi olan, bunca cefakar ve kahramanca görev yapan bu insanlara.. insanlık dışı davranacaksın. Yok öyle şey. İşte millet cevabını veriyor.
Yazıklar olsun. Böyle adalet olmaz. Böyle insanlık olmaz. Böyle askerlik şerefi olmaz. Böyle insanlık olmaz. Yazıktır, günahtır beyler... !!! Birileri saltanat sürerken, Astsubay toplumuna, Uzman Çavuşlara yapılanlar Günah tır GÜNAH.... Vebali vardır. Bizim çocuklarımızın sizin nesliniz üzerinde hakları vardır bilesiniz. Ben kendi adıma hakkımı helâl etmiyorum. HARAM OLSUN. TÜYÜ BİTMEDİK YETİMLER ADINA HARAM OLSUN.

Sn Mahmut Erdem sana cevap verince eminim adam yerine koyuluyorum dıye mutlu oluyorsun.Senin astsb olduğundan şüpheliyim, yemin ediyorum astsbyın aile ve meslek terbıyesinde,lugatında COCO kelımesi yoktur.astsubayında COCO su yoktur.
TEK RESMİ DERNEĞİMİZİN SİTESIDE UYELERİNE MESLEKTAŞLARINA (COCOLAR)diye hitap edenlerin yazısını onurla yayınlıyor; Hicap duyuyorum.
ÜYELERİNE MESLEKTAŞLARINA COCO DEDİRTEN VAY BENIM TEMAD'IM GEÇMİŞİNİ İNCELE BU GÜNE BAK İKİ ELİNİN ARASINA BAŞINI AL VE DÜŞÜN.
SAYENDE ÜYELERİ COCO OLAN BIR DERNEK VAY HALİMİZE BAKALIM DAHA NELER GÖRECEĞİZ...

Coco'nun ne olduğunu internetten biraz araştırdım.
1. Hindistan cevizi meyvesi,
2. Bebek sidiği,
Emekli assubaylar sitesinden kimse bir başkasına böyle bir hakaret etmemiştir. Ancak bu sitede yazanlara işte böyle bir hakaret yapılması TEMAD resmi sitesinde kabul görüp yayınlanmıştır. Yarın ilk işim gidip TEMAD'dan istifa etmektir. Çünkü böyle bir lafı bize layık gören TEMAD yönetimiyle aynı çatı altında bulunmaktan olsa olsa utanırım. Saygılarımla...

Sayın Mevlüt Uzun;
Benimde tek yasal temsilcimiz Temad'la bir sorunum yok.Sorun sizin tek tanıdığınız Başkanımız ve Yönetimle.Kişilikleri konusunda bir tek kelime söylemedim.Hakkımda yok.Çünkü bende Başkan Yardımcılarından sadece birini tanırım ve çok sevdiğim saygıdeğer bir arkadaşım.Başkanı sadece 25Nci kuruluş etkinliklerinde Temad Gen.Mrk.de gördüm.Gen-Kur.Bşk.nı bekleniyordu.Konuşmak istedim ama kalabalıktı.Hiç tanımadığım bir insan benim için saygıdeğer biridir.
Ama binlerce Assb.temsil ettiği bir kuruluşun başında olması bu güne kadar elle tutulur bir başarı sağlayamaması işin kötüsü hala dosya vererek iktidardan medet umması karşısında ne yapmamız gerekiyor.Bireysel eylemlere mi geçelim?Yoksa bu kadar gasp edilmiş hak varken Sınıfımız"Başçavuş tavuk,Kapıcı E.Assb.aranıyor ilanlar,Kısır Durali Bşçvş."tiplemeleri ile aşağılanmaya devam mı edilsin?" "Assb.üniforması Hırka-i Şerif değildir"diyen yönetmene Temayın, dediğini yalattırıp filimden çıkarttırdığını unutmadık.
Diğer bir site diye adını agzına almadıgın E.ASSB.LAR ORG.sitesinin çalışmalarına da bir bak.Ben Anamur'da oturuyorum.Site yönetiminden kimseyide tanımam.Ama site yönetici ve üyelerinin gerek bireysel gerek site olarak çalışmaları kendilerine yakın durmamızı sağlıyor ben ve benim gibi yüzlerce arkadaşın.
Seçim demokrasilerin olmazsa olmaz kuralı.Ama başaramayanında çekilmesi erdemliliğin olazsa olmazı.
"Günü geldiği zaman"olmaz Mevlüt arkadaş.Yasal olarak tamam.Ama Demirel'ler Tansu Hanım'lar Ecevit'ler bizi hep beş sene avans diye oyaladılar.Altmışlı yaşlara geldik.Çalışmayana benim verecek bir günüm bile kalmadı.
"Assb. toplumunun güçlü olması"diyorsunuz.Bu onurlu,gururlu ekonomik sorunlarını ve demokratik örgütlenmesini tamamlamaktan geçer.Ankara'nın göbeğinde göbek kaşımaktan değil.
Not:Bu iletimin Temad mesaj panosunda yayınlanmayacağını bildiğim için buradan yanıtlamak zorunda kaldım.
Saygılarımla. AdilhanŞanlı-Anamur

TEMAD başkanı; İSTEMEZÜK feryatlarına rağmen yedi yıllık sıfır icraatlı iktidarına devam etmektedir.Tüm uyarı ve feryatlara kulaklarını kapamaktadır. TEMAD başkanının İktidar ve koltukta kalma inadı zümremize acı çektirmekte, kan kaybı devam etmektedir.
TEMAD başkanı zamanında hiç bir kazanım söz konusu olmamış, aksine ekonomik ve sosyal kayıplarımız katlanarak büyümüştür.
TEMAD başkanı bu güne kadar sadece M.E türü piyonları kullanma hususunda muaffak olmuştur.
TEMAD başkanı; her ay çağın gerisinde kalmış sitesinde yazım hatalarıyla dolu mesajlar yayınlamış, bu mesajları da aklı sıra kendisine karşı çığ gibi büyüyen toplumsal tepkileri dizginlemek için yayınlamış, toplumun gazını aldığını düşünerek kendini akıllı sınıfına dahil etmiştir.

LİMONLAR ANAMUR'DAN;
Sayın Başkanım son mesajınızda hala "Dosya verdik.Telefonumuzu aldı.Başbakan Yrd.cısı bizi arayacak"gibi sözlerle binlerce meslektaşınızı oyalamaya devam ediyorsunuz.Basın hergün Tekel işçilerinin Doktorların İtfaiyecilerin son olarakta Uzmanların eylemlerini veriyor."Demir tavında dövülür"Meydanlara çıkma zamanımız geldi de geçti bile.Sesimizi başka türlü duyurma şansımız yok.Lütfen "Çağırdık gelmiyorlar"kolaylığına kaçmadan örgütümüzü derleyip toparlayıp eylemleri planlayın.Bir adım arkanızda olmazsam namerdim.Polis gazına karşı limonları Anamur'dan ben getireceğim söz.Ama" Ben,siyasi çizgi olarak AKP'ye karşı eylem yaptıramam" diye düşünüyorsanız bırakın Başkanlığı yaptıracak arkadaşlar gelsin.Kendi adıma koltuğunuzda gözüm varsa gözüm çıksın.Ama onurumuzla bu kadar oynanmasıda kanıma dokunuyor.Hadi Başkanım biraz cesaret.Adilhan Şanlı-Anamur

DAVA AÇMAKLA SGK'NUN HAKLARINI DA SAVUNUYORUZ

Gerek intibak ve gerekse fiili hizmet zamlarının derece ve kademelerde de sayılması için açtığımız davalarla SGK'nun haklarını da savunuyoruz.

Davaları kazanmamız halinde ödenen pirimlerde de artış olacağından SGK da bundan faydalanacaktır. Çünkü işverenlerin düşük pirim ödemek için çalışanların ücretlerini düşük göstermeleri kanunen suçtur.Bunu göz önünde bulundurup SGK haklarını korumak için bizim dava açmamızı beklemeden SGK avukatlarının dava açmaları gerekirdi.

Dava safhasında SGK avukatlarının bu hususu da dikkate alarak davamızı kabul etmeleri gerekir.

Bu konu dava dilekçelerinde ve savunmaya verilen cevaplarda ayrıca dile getirilmiştir.

MÜJDELİ BİR HABER&&&!

Değerli meslektaşlarım;
Birçok meslektaşım gibi ben de Sayın Hüseyin Savcı'nın "Doğru Anlamak" başlıklı yazısını okudum. Bu toplum için son derece önemli olan düşüncelerin dile getirilmesi, Savcı abimizin kalemiyle daha da anlamlı bir hale gelmektedir. Teşekkürler Savcı abim.

Sayın Genelkurmay Başkanımızın TEMAD Genel Merkezini ziyareti konusunda, bence bir noktaya daha açıklık getirmekte yarar var!

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin kuruluş yıldönümünde, Sayın Genelkurmay Başkanımızın dernek genel merkezini ziyaret etmesi, elbette ki takdire değer bir davranıştır. Ancak; Genelkurmay Başkanımız, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin kuruluş yıldönümünde, en baştaki komutan olarak makamının büyüklüğüne yakışır MÜJDELİ BİR HABERLE TEMAD Genel Merkezini ziyaret etmemiştir!

Örneğin; Erbaş ve erlerin bile çoğunun fakülte ve yüksek okul mezunu olduğu bir ortamda, erbaş ve erlere emir komuta eden Assubayların, hala meslek yüksek okulu seviyesinde olan eğitim ve öğretim seviyesini dört yıllık fakülte seviyesine çıkarıldığının müjdesini verememiştir!

Binlerce hukuk fakültesi mezunu Assubay olduğu halde, hiçbiri askeri yargı sistemi içerisinde görevlendirilmemiştir. Hukuk fakültesi mezunu Assubayların askeri yargıda görev almalarını engelleyen duvarları kaldırarak, askeri yargı sistemi içinde görevlendirilme müjdesini vermemiştir.

Assubayların diğer sosyal ve özlük hakları açısından bu örnekleri çoğaltmak mümkün, ama karlı fırtınalı bu günlerde daha fazlasına gerek yok. Sonuç olarak erinden generaline kadar herkesin komutanı olan Genelkurmay Başkanımız, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin kuruluş yıldönümüne eli boş gelerek, bu topluma MÜJDELİ BİR HABER vermemiştir.
Komuta kademesinde bizim açımızda eser yok, icraat yok, müjdeli bir haber yok&&&&.
Sayın Genelkurmay Başkanımız gelmiş&.
Hoş geldiniz&&.
Ve gitmiştir.
Güle Güle, güle güle&..
Sonuç..
Bir varmış, bir yokmuş&&&..
Saygılarımla.

Hikmet AYDINCAK

DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM

27 ocak 2010 sabah saat 0930 da fox tv haberlerine bakıyorum. Uzman Çavuşların eylemini gösterdi. Sorunlarını tv'den dile getirdiler haklarını istediler.

Günlerce tekel işçileri Ankara'yı mesken tuttu, kendileri eşleri çocukları ile her gün tv'de sorunlarını dile getiriyor.

Bizim yasal derneğimiz TEMAD'dan en küçük bir hareket olmuyor!
Neyi bekliyoruz?
Çok iyi durumda mıyız, hiç sorunumuz yok mu?
Lütfen bizler de harekete geçelim.
Yasal her harekete maddi manevi ve fiili destek vereceğimi taahhüt ediyorum, yeterki bu uyuşukluğu, pısırıklığı üzerimizden atalım.

Halen yöneticiler öncülüğünde hareket edelim.
Yoksa hareketi yönetecek kişilere yerlerini bıraksınlar (istifa etsinler), cesur atak kendine güvenenler öncülüğünde sesimizi duyuralım. Bıçak kemiğe dayandı.
Saygılarımla.

Bugünde izninizle günün sözü benden;

KILAVUZU (YOL GÖSTERENİ)KARGA OLANIN BURNU MOKTAN KURTULMAZMIŞ

Saygıdeğer meslektaşlarım

TEMAD Antalya Şubesinde göstermiş olduğumuz tüm gayretlerimize rağmen, sorunlarımızı diyalog yöntemiyle maalesef çözemedik. Hiç arzu etmememize rağmen, Avukat marifeti ile bu gün, Şubemizi Olağanüstü Genel Kurula götürmek için Yargı sürecini başlatmış bulunmaktayız. İleriki aşamalarda meslektaşlarımıza hukuki gelişmelerle ilgili gerekli açıklama yapılacaktır. Saygılarımızla.

Mehmet BURKAY

Değerli meslektaşlarım,

1985 mezunu devre arkadaşımız İkm.Kd.Bçvş. Hanifi EROĞLU'nun eşi Nazan EROĞLU 26.01.2010 tarihinde tedavi gördüğü Ankara GATA'da vefat etmiştir.

Cenaze bugün 27 ocak 2010 tarihinde ikindi namazını müteakip İstanbul Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Barbaros camiinde kılınan namazdan sonra defnedilecektir.

Merhuma Allah'tan rahmet ailesinede sabırlar niyaz ederken, İstanbul'da ikamet eden değerli meslektaşlarımdan mümükün olduğu kadar cenaze törenine iştiraklerini diler, mümkün olmadığı takdirde en azından aşağıdaki telefon ile değerli meslektaşlarımızın taziyelerini bildirmelerini temenni ederim. Sevgi ve saygılarımla.

Hanifi arkadaşımızın cep nosu : 0544 526 86 83

Uzman Erbaşlar 26.01.2010 günü TBMM Dikmen kapısında yürüyüş yapmış ve basın bildirisinde bulunmuşlar. Onlara bravo diyorum ve tebrik ediyorum. Konu hakkındaki bilgi aşağıdaki sitededir. Herkese sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

http://www.askerhaber.com/gundem/flas-uzmanl ardan-mecliste-askeri-yuruyus.html

Sayın Genelkurmay Başkanı kendi damarına basan olayda maşallah pek de güzel masaya vurabiliyor ! Demokrasiyi çiğneme adına olsa bile... Fakat konu bizim, Assubayların insani hakları olunca parmağını dahi oynatmıyor. Ondan sonra da Silahlı Kuvvetlerde yitirilen Tek Yürek Olma Ruhuna gem vururlar. Yok öyle yok ...
Şimdi gördük ki demekki vurabiliyor masaya... Bizim insani haklarımız için de bir yumruk istiyoruz o masaya...

ONURLU YAŞAMANIN BEDELİNİ BİLMİYORSUN... SANAL (M.E)
-
Önemli olan her şeye rağmen yaşamak değil, onurlu yaşamaktır. İnsan için hayattan daha değerli şeyler vardır. Gerektiğinde insan bu değerler için canını ve malını seve, seve verir. Irzını, namusunu, şerefini, dinini, vatanını korumak için her fedakârlığa katlanır. Yaşamaktan daha değerli şeyler olmasaydı insan hiçbir şey için ölümü asla göze alamazdı.
Fakat bu tespitlerimiz onurlu insanlar için geçerlidir. Gayesi sırf yemek-içmek, mevki-makam, para-pul, eğlence, olanlar için bu süfli emeller uğruna feda edilmeyecek manevi değer yoktur.
Onurlu yaşamanın ilk şartı hürriyettir. Kişilik hürriyet ortamında oluşur. Hür yaşamak gür yaşamaktır. Esaret boyunduruktur Köleliği içlerine sindirenler bazen hürriyet mücadelesi verenlere ayak bağı olurlar.
Her şeyin bir bedeli vardır. Onurlu bir hayata sahip olmanın da bedeli vardır. Bir şey vermeden bir şey alınmaz.
Hayatı değerli kılan değerleri yaşatma ve değersizliğe karşı durma mücadelesidir.
Arzu ve hasret, kavuşmanın itici gücüdür. Fakat şartları hazırlayıp harekete geçmeden hedefe varmak, Leyla'ya kavuşmak mümkün değildir.
Hastalığının farkında olmayan tedavi ihtiyaç duymaz. Hastalığı fark etmemek ise uyuşturulmuş olmakla izah edilebilir.

Adeta bıçak kemiğe dayanmış vaziyettedir. Durum, olmak veya olmamak noktasına gelmiştir. Açık tablonun, tasvire ihtiyacı yoktur.
Problem öncelikle kimlik ve kişilik problemidir.
Can alıcı soru şudur: Aşağılayıcı ve onur kırıcı şart ve muamelelere katlanarak zillet içinde yaşamaya, hatta zillet içinde ölmeye razı olmak mı, yoksa izzetli bir hayat için çağın şartlarına uygun onurlu bir mücadelenin içinde olmak mı?

Onurlu bir kişi için birinci soruyu sormak bile abestir.

Alıntıdır
-
Sanal Mahmut ERDEM, eğer dürüst, onurlu, kişiliği sağlam biri olmuş olsaydın, sanal bir isim altında maske takarak değil de, gerçek kimliğinle mesajlarını yazardın.
Sanal Mahmut Türkiye'de meslek yüksek okul mezunu olupta birinci derecenin dördüncü kademesine düşürülmeyen tek meslek gurubu Astsubaylar olduğunu biliyorsunuz. Bu Astsubaylara yapılan en büyük onursuzluk değil mi?
Siz bu onursuzlukla nasıl yaşamayı düşünüyorsunuz?
Bu alnınızda bir kara leke değil midir?
Biz malum sitedekiler diye lanse ettiğin kişiler olarak bu alnımızdaki kara leke ve onursuzlukla yaşamak istemiyoruz. Bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Artık sizi kale alan yok, çünkü siz bir hiçsiniz, gerçek değilsiniz. Yeni sanallar yaratmaya kalksanız da azınlıkta kalacaksınız. Mücadelemizin önünde durmanız artık imkânsız. Bunun farkındasın ki yeni sanallar yaratmaya başladınız. Sel olduk akıyoruz önümüzde duramayacaksınız...

Ey büyük TEMAD ne oldu emekli Asts.ların hakları hani söz verilmişti en geç ocak ayında olacaktı. Siz böyle oldukça daha kaç ocak geçecek.Bu yıl Ocak'ta ben bir şey yaptım artık üyeniz değilim !..

ÇÖZÜMÜN MERKEZİNDE OLMAK,

PROBLEM NEDİR BELLİ,

ÇÖZÜM NOKTASI NERESİDİR BELLİ,

BİZDE BU GÜÇ VARMI ? VAR

Şunu artık anlamalıyızki; gecen yıl en azından ellilerce noktada alınan randevu ve yapılan görüşmelerden şu ana dek hiç bir kazanım elde edilemedi.

NEDEN VE GERÇEKLER IŞIGINDA BUNDAN BÖYLE GELECEK PARLOMENTO ŞEÇİMLERİNDE TBMM NE NE KADAR ARKADAŞIMIZI GÖNDEREBİLİRSEK SONUÇA O KADAR YAKIN OLURUZ DEMEKTİR.

BİZE BİZDEN BAŞKA FAYDA OLAMIYACAGINI, BU BAKIŞ AÇISINDAN BU NOKTADA SONRA ŞU VEYA BU ŞEKİLDE YAKINMALARI BİR KENARA İTİP BÖLGESEL TOPLANTILARLA ADAYLAR ETRAFINDA BÜTÜNLEŞMELİYİZ .

Yazılıyor çiziliyor bu günlere dek LÜTFEN BİR ADIM ÖNE ÇIKINIZ diyoruz ses yok neden.

Alt yapının bu günlerde oluşturulması ve yol haritasının çizilmesi çok önemlidir.

Bu konuyu ilk yazan arkadaşımın AKİF ADAY oldugunu hatırlıyor, sonrası aylarda bir çok meslektaşlarımız olayın önemi adına konuyu çeşitli yönleri ile degerlendirmişler ,görüşlerini beyan etmişlerdi .

Tabiiki her kişinin kafasında şu veya bu olabilir diye diye geçsede bizim beklentimiz adayların öne çıkıp evet BEN ADAYIM demeleridir.

BU NOKTADAN SONRA GÖREV BİZLERİNDİR.

BİR ÇOK ŞEHİRDE BENZER ÇALIŞMALAR BAŞLAMALIDIR.

SAYGILAR OLSUN ASSUBAY SEVDALILARI.

ATİLLA ABAYLI*İZMİR

TEMAD YÖNETİMİNDEN KİMSE BENİ ŞAHSEN TANIMAZ BELKİ DİĞER ARKADAŞLARIMIZDA ÖYLEDİR BİZLER TEMADI BİR BEKLENTİMİZ OLDUĞU İÇİN VEYA YALAKALIK OLSUN DİYE...

Bak akıl yoksunu Mahmut'çuğum,senin aklının almıyacağı işlere fazla bulaşma,zaten yazdıkça batıyorsun,her yeni yazında daha büyük ve vahim hatalar yapıyorsun,yazarken şaşırıp itiraflarda da bulunuyorsun ama bu senin kabahatin mi dersek senin tek kabahatin abuk sabuk yazmak ama senin bu yazılarını önemseyip yayına verenler senden daha kötü durumdalar onlar malesef topluma ihanet içinde ler ,hani Bir vekilin de dediği gibi yatacak yerleri yok,artık senin yazılarını herkes gülmek gırgır geçmek için okuyor kim olduğunu herkes biliyor ama yapanın ahlaksızlığını yüxzüne vurmamak rezil etmemek adına seslerini fazla yükselt miyorlar ,Bak Mahmut'çuğum sen bence yazmaya devam etki rezillikler daha bir ortaya çıksın oldumu benim abuk subuk kardeşim,bu arada seni kimse tanımıyorda sen bizi nasıl tanıyorsun ,TBMM sindeki açıklamada hani bizi görmüştün ,zavallı Mahmutçuğum,sen yaz...

http://www.memurlar.net/haber/158694/

HAK VERİLMEZ ALINIR..
KARDEŞLERİMİZİ CANI GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM...

BRAVO SİZE!

Hak ettiğiniz haklarınızı siz bari alın...

Biz mi? İnşallah,maşallah'a devam. Ama Gen.Kur.Başkan'ı derneği ziyaret etti, sırtımızı sıvazladı ya! Yetmez mi!..

http://www.memurlar.net/haber/158694/

ÇIKMAZ BİR SOKAKTASIN TEMAD..

Soğuk bir Ankara sabahında masalarının ve sehpalarının tozu alınmadan, koltuklarına oturduğum çıkmaz bir sokaktaki TEMAD.
İçinde oturduğum sürece huzur duyduğum, ancak dik merdivenlerinden aşağı indiğim andan itibaren, tüm umutlarımı yitirdiğim bir TEMAD.
İlk defa Genelkurmay Başkanını karşılayan ama, sorunlarını dertlerini Genel Kurmayın nizamiyesinden içeri atamayan bir TEMAD.
Zaman, zaman Başbakan, Bakan ve Milletvekilleri ile görüşen, haklı taleplerini bir türlü Meclisten geçiremeyen bir TEMAD.
Mensuplarına küfredenleri, aşçı yamağına benzetenleri ve mensuplarını tv dizilerinde acayip rollerde gösterenlere, hesap soramayan bir TEMAD.
Haklı taleplerinde kendisine destek veren sitelere saldıran, hakkını arayan üyelerine efelenen ve baş kaldıran, gerekirse üyelerini bir kalemde silebilen bir TEMAD.
Çıkmaz bir sokaktasın TEMAD.

Bir insan hangi koşullarda ve nasıl bir ruh haliyle masaya yukruk vurur bu soruyu hepimiz biliyoruz.Kendisine yapılan tahrik edici davranış veya saldırıyı karşısındakine zarar vermeden en son uyarıda bulunmak olarak da algılanabilir.Ama bu masaya her yumruk vuranın kesinkes haklı olabileceği gerçeğini de göstermez.Kendi öz eleştirisini yapmamış,kendi iç sorunlarını çözmemiş ve hep bencil davranmış kişilerin masaya yumruk vurması o kişinin kendine özgü ruh durumuyla baskın çıkma çaba ve gayreti olarak da algılanabilir.Haklı ve adil değilse bırakınız masaya yumruk vurmayı başını taşlara da vursa o kişinin inandırıcılığı yoktur.Bütün bu yaşananları gerçeğin farkında olan birçok insan gibi hayretle ve ibretle izliyorum.Eğer masaya yumruk vurarak haklı olunuyorsa biz hakları ve hukuku yıllardır bilinçli olarak çiğnenen Emekli Assubay'ların da masaya yumruk vurma hakları vardır.Haydi şimdi birer masa bulalım ve yumruklamaya başlayalım mı ne dersiniz?

Değerli Meslektaşlarım
Daha önce foruma yazdığım sorunuma çözüm bulamadım, bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.Saygılarımla

Jandarma Genel Komutanlığında J. Astsb. Kd. Bçvş. iken 4759 sayılı Kanunun 5'inci maddesi ile Emekli Sandığı Kanunu'nun 39'ncu maddesinin (ç) fıkrası gereğince 11 Kasım 2009 tarihinde 20/25 Fiili hizmet yılımı doldurarak emekli oldum.

Aynı gün evraklarımı SGK'ya teslim ettim.

Tarafıma SGK'dan Sağlık yardımı, Emeklilik ikramiyesi ve Emekli maaşı alamayacağıma dair yazı verildi.

Bu yazıyla 29.12.2009 tarihinde AYİM'de SGK'NIN TARAFIMA SAĞLIK YARDIMI YAPMASI VE EMEKLİ İKRAMİYEMİN VERİLMESİ için dava açtım.

AYİM 07.01.2010 tarihinde DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE DAİR KARAR çıktı ve kısaca "bu davaya biz bakmıyoruz, bölge idare mahkemesine git" denildi.

Karar tarafıma 23.01.2010 tarihinde tebliğ edildi.

Bu dava konusuyla ilgili daha önce verilmiş bir sürü karar var deniliyor, ama AYİM web sitesinde 2001 yılında verilmiş sadece 1 adet karar bulabildim.

Etrafımdaki bir sürü insan emsal bir çok karar var öyle saçmalık olur mu diyor, ama gerçek anlamda yardım alabileceğim ne bir kişi ne de bir yer bulabildim.

TEMAD' a gittim, onlar da beni derneğin avukatlarına yönlendirdiler. Fakat onlar da konuda bihaber. KİMSEDEN YARDIM ALAMADIM.

Kısaca ne yapacağımı şaşırdım. Acilen yardımlarınızı ve yol göstermenizi istirham ederim.


Ayrıca bana ulaşabileceğiniz Tlf. numaram 0.532.481 84 72 zaman kaybını önlemek için bana ulaşabilirseniz sevinirim.

İyi günler diliyorum...

Değerli Meslektaşlarım...

"Suçlu" kelimesiyle "Zanlı" kelimesinin anlamını ayırt edecek kadar bile bir birikime sahip olamayacak kadar yıllarını boşa harcamış, veya gözünü kin bürüdüğü için, kasıtlı olarak bu kelimeleri birbirine karıştırarak, insanlardan hınç aldığını sanan birilerinin zırvalarını, fikir veya mesaj hesabına alıp zamanımızı harcamaya ve bunu tartışıp mesaj panomuzu boşuna meşgul etmeye hiç değmez.