http://www.haberler.com/tercuman-gazetesi/
20 CESUR YÜREK UZMAN KARDEŞİMİZİ KUTLUYORUM..
HAK VERİLMEZ ALINIR..

Bu tavırlarıyla çok yakında; çalışanları pek bilemem emekli Assubayların tümü hakkında niyet okuyucu gibi yorumda yapmak istemem AMA;pek çoğumuzu zorunlu olarak!! AKP'Lİ YAPACAKLAR...Çünkü bir partiye ancak bu kadar destek verilebilir...

www.gazeteport.com.tr sitesinde 3 şubat 2010 tarihinde yayınlanan ve baştan sona TSK ya ve Assubaylara karşı hakaret ve iftira dolu yazıyı yazan Handan ÖZ hakkında bugün Eskişehir Adliyesinde müracaat savcısına suç duyurusu dilekçemi vererek işlemi başlattım.
Hiç kimse TSK ya ve Assubaylara iftira ve hakaret edemez.Ederse de karşısında hukuksal mücadele bilincindeki bizlerden birini,binini bulur..

Saygı ile duyurulur.

Takipteyim.

Ben ( E) Jandarma İsth:Astsb.Kd.Bcvş Olgun Oktay DEMİRCAN (TC:175495613212).
Jandarma Genel Komutanlığında Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş rütbesi ile görev yaparken, 16.03.2007 tarihinde, sağlık nedeniyle Türk silahlı kuvvetlerinde görev yapamaz raporu verilerek adi malul olarak emekliye sevk edildim. Bu kararın iptali ile vazife malullüğü ile ilgili hükümlerin uygulanmasında talebiyle askeri yüksek idari mahkemesinde iki adet dava açtım.Davalarımdan bir tanesi vazifemi icra ederken rahatsızlanmamdan dolayı vazifew malullüğü davasıydı diğeride gasp edilen haklarımla ilgili olan OYAK maluliyet yardımı ve TSK dayanışma vakfı üyelerine verilen maluliyet yardımı hakkındaydı.
Dava konusu işlemin iptali ile ilgili ileri sürdüğüm hususlar şunlardır.
-2004 yılı aralık ayında aydın ili jandarma komutanlıklarını denetlemeye gittiğim esnada görev başında rahatsızlandım. acil olarak aydın devlet hastanesine kaldırıldım. bu hastanede ben bel fıtığı tanısı ile 31.01.2005 tarihli sevk yazısı ile izmir de bulunan askeri hastaneye sevk edildim. bu hastaneye sevk edilmemin sebebi ise genel kurmay başkanlığının askeri personelin askeri hastanelerde ameliyat ve tedavi zorunluluğundan oluşudur. bu hastanede yapılan tedavi, muayene ve ameliyat işleri sonrasında, önce 16.02.2005 tarih ve 289 sayılı sağlık kurulu rapor ile
tanısı ile ldım. bu nedenle her ay maddi kazançtan mahrum kaldım gibi hatalı ameliyatlar neticesinde bundan sonraki hayatımda rahatsızlığım dolayı daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağım. Ayrıca, manevi olarak büyük acı ve ızdırap duymam nedeniyle telafisi mümkün olmayan psikolojik etki altındayım.
- Askeri Yüksek İdari Mahkemesinde İzmir Askeri Hastanesinde uğradığım ameliyat ile ilgili bilgilerin, ameliyat dosyasının getirtilmesi, ameliyatın yapılmasında, öncesinde ve sonrasında idarenin, hekimin hatası olup olmadığının incelenmesinin istedim.
Ancak mahkemece devam ret edilmiştir. Ret sebebi ise, vazife malüllüğü konusunda 5434 sayılı kanunun 44 ve 45 nci maddelerinde düzenlendiği, malullüğü iştirakçilerin vazifeleri yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olması veya vazifelerinin dışında kurumların verdiği herhalde bir kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden doğmuş olması halinde vazife malüllüğü sayılacağı, tedavideki hatanın ancak tam yargı davasının konusu olabileceği, bu durumun 5434 sayılı yasanın 45. maddesinde yer alan koşullarını sağlamadığı kabul edildiği, bu nedenle tedavide hata bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi dinlenilmesine gerek görülmediği, malul hale gelmesine sebep olan rahatsızlığın vazifenin sebep tesiri ile meydana geldiği yönünde bir bilgi ve belge bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bel fıtığı rahatsızlığının askeri personel olmamdan kaynaklandığı tarafıma verilen görevlerin niteliği ile ortadadır. Askeri mahkemenin kararının 3. sayfasınının ilk paragrafında şekilde hükme varılmıştır. oysaki, mahkeme, yargılama esnasında beni hastaneye sevk etmemiş, iddialarım yönünden inceleme ve araştırma yapmamıştır.
Bu haliyle karar, savunma hakkını sakatlamış, hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmiştir. hukuki dinlenilme hakkın, dava tarafının hakkındaki iddiaları öğrenmesi, bu iddialar hakkında savunma, itiraz ve defilerinin açıklanmasına izin verilmesi, ispat argümanlarına ulaşmasına müsaade edilmesi, silahların eşitliği prensibinden hareketle davacının ve davalının iddia, itiraz ve defileri arasında ayrımcılık yapılmamasını ve son olarak sürpriz kararı yasağını içermektedir.
Karar hakkaniyete uygun verilmemiştir. hakkaniyetin ilk ve en önemli gereği taraflar arasında diğer bir deyimle, mahkeme önünde sahip oluna hak ve vecibeler bakımdan taraflar arasında tam bir eşitliği bulunması ve bu dengenin tüm yargılama boyunca korunmasıdır .
Ayrıca; mahkeme onayı ile kesinleşen karar , açıkça insan hakları Avrupa sözleşmesinin koruduğu hakların ihlalidir.
Yargılama hakkaniyete uygun şekilde yapılmamış ve mahkeme kararlarından gerekçeler yeterince belirtilmemiştir. özellikle, hatalı ameliyatlar sonucunda rahatsızlandığıma ilişkin hiç bir araştırma yapılmamıştır. mahkemece, hatalı ameliyat sonucu uğranılan zararın tam yargı davası ile talep edilebileceği belirtilmiş ise de, hatalı ameliyatım görev esnasında ve askeri hastanede yapılmıştır. dolayısıyla, hatalı ameliyat ile bu hatalı ameliyat arasında sebep sonuç ilişkisi vardır. kısaca, mahkemece, Avrupa insan hakları sözleşmesinin bir çok maddesi ve adil yargılanma hakkım ihlal edilmiştir.Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 15.01.2009 tarihinde verilen 2008\516 esas 2009\56 karar sayılı karar tarafımıza 07.02.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. bu karar, nitelik olarak nihai karardır.Karara Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin üstü olmadığından hakkımı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurarak aramak istemişimdir.
Avrupa İnsan Haklarına başvurumuzun temel aramacı;
Yüksek sözleşmeci devlet tarafından,sözleşmede belirtilen ve uymakla yükümlü bulunduğu kurallara aykırı şekilde gerçekleştirmiş bulunduğu aykırıkların-haksızlıkların tespit edilmesini sağlamak;söz konusu uygulama nedeniyle başvurucunun uğrayacağı ve uğramış bulunduğu-maddi ve manevi zararların giderilmesini tazmin edilmesini ve başvuru için yapılan masrafların ödenmesini sağlamak;yüksek sözleşmeci devletin sözleşmeye davranmasını;sözleşme kurallarının gerektiği biçimde yasal ve idari düzenlemeleri yapmaya yönlendirmektir.Açıktır ki Avrupa insan hakları sözleşmesinin muhtelif maddelerinin gayet açık bir şekilde ihlali ile mağdur edildim.davada ileri sürdüğümüz hukuki vakalarla cevap alamamış bulunuyoruz.iddialarımıza niçin cevap verilmediği hangi yönlerden hukuki değer verilmediği de tam açıklanmamıştır.ayrıca 2008 yılından itibaren dava masraflarına da katlanmak zorunda kaldım.hatalı ameliyat sonucu silahlı kuvvetler saffından ilişiğim kesildi.bu nedenle aylık 1200 tl gelirden mahrum kaldım.Hatalı ameliyatlar ve hukuka aykırı şekilde yapılan yargılamalar neticesinde tarifsiz acı,elem,ızdırap ve keder yaşadım ve yaşamaktayım.tüm bu zarar ve acının karşılığı olarak başvuru tarihi itibarı ile aylık 1200*12=14.400 tl yıllık kaybım dikkate alınarak 14.400*23=331.200 tl kaybım söz konusudur.ben ameliyat için sevk edildiğim İzmir Güzelyalı Hava Hastanesinde bu kadar ameliyata maruz kalmasaydım sağlığım yerinde kalsaydı verilen raporla emekli edilmeseydim veya verilen rapora istinaden işlemlerim yerine getirilseydi Türk silahlı kuvvetleri dayanışma vakfı maluliyet tazminatı bağlı bulunduğumuz OYAK kurumu tazminatı ve vazife başında rahatsızlanmama rağmen bel fıtığının ısrarla meslek hastalığı olmadığı beyanları olmasaydı OYAK kurumunun beni muayene ettirmeden GATA hastanesinden evrak üzerinden tüm iş gücü yapar ek raporu çıkartmasaydı tüm bunlar ben emekli edildikten sonra yapılan işlemlerdir ben bu kadar zarara uğramayacaktım.benimle beraber ellerinizden öper üç tane küçük evladımda bu sıkıntıyı çekmektedir.şimdi sakat halimle hiç bir işte çalışamamaktayım.bu güne kadar ekmeğini yediğim teşkilatıma hiç bir zaman hainli yapmadım haram yemedim çoluğuma çocuğuma da nasip etmedim.ama içinde bulunduğum teşkilatım bana hainlik yapmıştır.beni emekli eden rapor çiğnenmiş muayene edilmeden ek rapor düzenlenmiş tazminatlarımdan ve kanuni haklarımdan mahrum edildim.İş gücüm yerindeydi neden emekli edildim çalıştırılmadım.Meslekte başarılı takdirlik bir personelken sağlığımı yok eden Silahlı Kuvvetlerin ısrarcı hareketleriyle Askeri Hastaneler yüzünden hem işimden oldum hem de ne arayanım soranım kaldı.Elime emeklilik evrakı verildi emekli edildin denildi törensiz olarak J.Gn K.lığı şildi ile mesleğimden ayrıldım.Bunların açığa kavuşmasını istiyorum.Bu evrağı Başbakanlık Bimer sitesine ve elden iadeli olarak Başbakana gönderdim.Eline alıp incelemeden direkt olarak Jandarma genel Komutanlığına gönderilmiş.Zaten sıkıntıma sebep olan makam orası çözümü meclisten umarken yine hevesim isteklerim havada kaldı.Biz vatana hizmet ederken sadece vatanı ve vatan topraklarını düşünüyorduk ama şimdi çoluk çocuğumu düşünmek zorundayım.İllaki medyaya çıkıp vatandaşın güzide kurum olarak bildiği fakat yanlışlıklar içerisinde olan jandarma genel komutanlığını mı kötülemem lazım.Bende dosyayı türkiyedeki mahkemelerde çözemediğim için avrupaya gönderdim.Ama halen bir cevap yok.Acaba tekel işçisi gibimi yapsam meydanlaramı çıksam haykırsam sorunumu .Saygı ve sevgilerimi sunarım.

Olgun Oktay DEMİRCAN
(E) J.İsth.Kd.Bçvş.

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Herşey düşünülüyor oysa TSK.yı sırtında taşıyan tüm haksızlıklarına rağmen medyadaki TSK hakkındaki olumsuzluklara tepki gösteren vatanseverlik duyguları istismar edilerek haksızlıklara uğratilan assubaylar düşünülmüyor;

Genelkurmay başkanı bile teğmenler dahil tüm personeli toplamayı arzu ederken bizim esamemizi okumuyor oysa tüm assubaylara 24 saat izin versin assubayların ne olduğunu birkez daha anlardı. BİZ SAĞIR SULTAN DUYSA DA HAKSIZLIKLARIMIZI DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
Adalet,eşitlik ve insan onuruna saygı adına tüm mazlumlar gibi bizlere de destek veren cesuryürek Sn.Umur TALU'ya minnettarız
yeni kurulan www.umurtalu.com sitesini lütfen ziyaret edin bizlerle ilgili yazıların arşivi büyük bir kaynak bu arada kendi düşüncelerinizi de ifade etme imkanı bulacaksınız. Saygılarımla

Not.1.Her yazısı gibi bugün ki yazısı için Sn.Talu'yu kutluyoruz haksızlıkların önlenmesi kurumları daha da güçlü yapar

2.Sn.Gnkur başkanı Sn.F.Altaylı ile söyleşisinde "Astsubaylarımız da çok çok önemli. Bu konuya girerken Sevgili Umur Talu'ya da saygılarımızı iletelim. Emin olsun ki, onlar için de çok şey yaptık, yapıyoruz. Astsubaylarımız için Astsubay Üst Karargâh Eğitim Merkezi kurduk. Astsubay Meslek Yüksek Okulu açtık. Eğitim seviyesi çok yükseldi. Her şeyimizi buralara aktarıyoruz."ifadesini kullansada somut bir kazanım olmadığını kendilerine hatırlatmak gerekiyor

Sayın Umur Talu'nun uyarı ve doğru tespitlerine tüm kalbimle katılıyorum ve bu davranışından dolayı da kutluyorum. Söz konusu Genel Kurmay olunca geçmişte katıldığım bir toplantıyı anımsadım. O yıllarda Gaziemir Şubesinin sekreteri olarak başkanımızın yerine ben katılmıştım.Tarih 7 Haziran 2004 ve 71 kişilik TEMAD Temsilciler Kurulu olarak randevu alınan Genel Kurmay Personel Başkanı Kor.General Saldıray Berk paşa ile görüşmeye gittik. Kendileri bizleri ''Dumlupınar Salonu''nda kabul ettiler. Herkes belirli bir düzen içinde yerlerine oturdu ve tam karşımızda Atatürk'ün önemli bir sözü vardı. ''En büyük hakikatler ve ilerlemeler fikirlerin serbest ortaya konması ve karşılıklı tartışılması ile meydana çıkar ve yükselir''. Yorumunu size bırakıyorum.Bu gün Genel Kurmay Başkanımızın bile bizleri yok sayması, hepimiz derinden üzmüştür. Başka kim kalmıştı bizleri yok saymayan? Doğrusu böylesi kritik bir dönemde söylenmiş çok talihsiz bir konuşma diye değerlendiriyorum ve Sayın Komutanımızın bunu düzelteceğini ümit ediyorum. Saygılarımla.

Bırakın haklarımızı vermeyi elimizde olan hakların nasıl gasp edildiğine dair bir örnek vereyim;

2000 yılının Ocak Ayı Maaş bordrom.

Rütbe:Üçvş.Derece/Kademe 8/1
Evli Çocuk Yok Ele Geçen Net Maaş : 281.200.000 TL

Aynı yerde görevli
Sivil Memur Derece/Kademe 11/1 Evli-2 Çocuklu OYAK üyesi değil
Ele Geçen Net Maaş : 168.960.000 TL

(Arada üç derece fark olduğu iddia edecekler için 2 çocuk farkı ve memurun %10 OYAK kesintisi olmadığını da belirteyim.

Memur maaşı assubay maaşının yüzde altmışı ( % 60 )kadar

Yıl 2010 Ocak Ayı
Asb.Çvş.9/2 Bekar Net Maaş 1650 TL

Svl.Me.10/2 Bekar Net Maaş
1300 TL

Memur maaşı assubay maaşının %78.78 i

nerede benim %18.18 lik maaş farkım?

subay maaşlarından hiç bahsetmeyeyim moraliniz bozulmasın.Yoksa birileri bana karşı da savaş açar. Gerçi assubayın moralini düşünen kim? assubay kim? Orası neresi ben kimim?:P

Ben Genelkurmaya inanmıyorum. Bize değer vermediler, vermiyorlar, vermeyecekler.
İnanın pkk ya girseniz bundan daha fazla değer görürsünüz. Ayıptır, günahtır yahu. Ekonomik olarak, sosyal olarak hiç bir değerimizi bırakmadılar. İçinden geldiğimiz milletin gözünde bile bir hiç ettiler bizi. Lanetliyorum. Bu kan davasını geçti. Bizde kan bırakmadılar.
İnadına AKP ye üyeyim. Var mı diyeceğiniz ???

Saygıdeğer cesuryürek usta gazeteci sayın Umur TALU'ya bugünkü yazılarından dolayı sitemizden teşekkür ediyorum. Her zamanki gibi başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.Saygılarımla.

http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=8080

Değerli arkadaşlarım
Bankalar çalışanlara maaşlarını ödemek için personele ve birliklere pirim ödemektedir,
daha önce de gündeme geldi en azında üyelerimiz adına TEMAD bir bankayla anlaşsa hem bizler hem derneğimiz kazançlı çıkar diye düşünüyorum, saygılarımla.

Antalya TEB'nın bu konu ile ilgili görüşme önerisi aşağıdadır.

Sayın yetkili ,
Türk Ekonomi Bankası olarak halen TSK çeşitli birimlerine maaş ödemesi yapmaya devam etmekteyiz.Bu kapsamda TSK emekli mensuplarına da hizmet vermek istiyoruz . SGK ile maaş ödeme anlaşması olan bankamız hizmet ve ayrıcalıkları ile dernek üyelerinize ve derneğe sunulacak ayrıcalıklar için görüşme ve randevu talebimiz mevcut olup konu ile ilgili talebimizi bilgilerinize sunarız.Saygılarımla.

İlker Karakuş
Türk Ekonomi Bankası A.Ş
Çallı Şubesi- Bireysel
Tel :242-344 61 56 D :113-118
Fax:216-636 36 26

GÜNÜN SÖZÜ,

YALAN VE İFTİRA KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR,BUNLARI İŞLEYEN,UYGULAYAN CEHENNEMLİKTİR. (HADİS)

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=206589 &cat=110&dt=2010/02/12
EN SONUNDA BU DA OLDU..SN GENELKURMAY BAŞKANIMIZ UMUR TALU'YA TEŞEKKÜR ETTİ..
HAK VERİLMEZ ALINIR GÖNÜL DOSTUMUZA SAYGILAR..

Oramiral YİĞİT, Deniz kuvvetlerindeki 13000 Astsubaydan 1/4'ünün yüksek lisans mezunu olduğunu söylemiş.Ben de altına aşağıdaki yorumu ekledim.Ülkemizde bir emsali daha olmayan,sistemli,bilinçli ve kasıtlı uğratıldığımız zulüm düzeyindeki haksızlığı,kamuya duyurmak için her birimizin hiçbir fırsatı kaçırmadan mücadelemize bir şeyler katması dileğiyle saygılar.

Komutan, Deniz kuvvetlerinde mevcut 13000 Astsubaydan 1/4'ünün(3250 tanesi)yüksek lisans mezunu olduğunu söylüyor. Demek,9750 Astsubay da lisans ve ön lisans mezunu.Buna rağmen bilir misiniz ki,T.C.'de 1/4 derecesine indirilmeyen tek devlet memuru Astsubaylardır. 657 sayılı kanuna göre görevlerinin zorluğu Astsubaylarla kıyaslanmayacak bir çok ön lisans mezunu devlet memuru 9/2'den göreve başlatılırken,ön lisans mezunu Astsubayların 9/1'den göreve başlatıldığını da kimse bilmez.Yiğit Amiral bunları da anlatsana.

http://www.cafesiyaset.com/haber/20100212/De niz-Kuvvetleri-Komutani-yine-konustu.php

NİFAK ZEMİNİ ;
Bu tabir aslında Sn.ALTEMUR KILIÇ'ın bir kaç gün önce gazetesinin köşe yazısında ordu için kullandığı bir tabirdir .

NİFAK, aslında bu anlamda FİTNE-FESAT anlamı ile iki kişi veya bir grubun oluşumun içindeki birlik beraberliklerinin bozulması için kötü niyetli kişi veya gruplarca yapılan ikiliklerdir, ayrımcılıklardır,sevgisizlik tohumlarının atılmasıdır, BİZ olgusunun kaybolmasıdır.

Sayın Altemur Kılıç açıkça ORDUDAKİ OLASI BİR NİFAK ZEMİNİNDEN bahsederken çok gecikmiş olan ASSUBAY STATÜLERİNDE YAPILACAK YENİ DÜZENLEMELERİ işaret ederek sayın Genelkurmay Başkanı'mıza hassas bir konuyu işaret etmiştir.

Uzun zamandır bizlerin bu konudaki beklentileri artık YÜKSEK seslerle ifade edilmektedir.

SADECE EKONOMİK DEĞİL,

ASSUBAYLARIN STATÜLERİNİN BU YÜZYILA VE İNSAN ONURUNA YAKIŞIR DÜZENLEMELERLE UYGUN HALE GELMELİDİR .

Son dönemlerdeki TSK üzerine oynanan akla gelmedik seneryolarda yıllardır üzerimizde bize uygulanan bu ACIMASIZ baskının son bulması şarttır.

Biz ASSUBAYLAR bu oyunun bir parçası olmayacağız,
yıllardır bizlere yapılan bu tutum son bulmalıdır.

SAYIN BAŞBUĞ ARTIK BU TOPLUMUN SESİNİ DUYMALI, YILLAR ÖNCE VERDİĞİ SÖZÜ YERİNE GETİRMELİDİR.

AÇLIK,YOKSULLUK SINIRLARI İÇİNDE HAYAT MÜCADELESİ VEREN,YİNE DE BAŞI DİK BU EMEKLİ ASSUBAYLAR, BİR SES BEKLİYOR SİZDEN SAYIN GENELKURMAY BAŞKANIM.

Bayramlarda duyduğumuz BİRLİK ,BÜTÜNLÜK mesajlarını şu günlerde duymalıyız.

Saygılar olsun...

Atilla Abaylı/İzmir

Sn genel bşknım. Sn.CindoruK'u zıyarete gıtmişsiniz.Boy boy fotoğraf çektirmişsiniz.
Sn Cindoruk size " sn. bşk. hani şu sorgusuz sualsiz son iki ayda 30 üuyenızın üyeliğini sonlandıran, şubeleri içki kumardan savcılıkça kapattırılan, hala tüzük değişimi için üyelerini toplayamayan, genel kurulda bütçesini delegelerine sunamayan, genel kurul zamanı görsel duysal basını ,yandaş miletvekillerini yanına alıp üyelerini kandıran, 7 yılda üyesinin hiçbir hak hukukunu alamayan Gn. başkan sen misin" deseydi sayın genel başkanım acaba ne cevap verecekti? Zaten benim genel başkanım beni temsilen gitmedi.Kusura bakmayın bşk.nım oradan size sandalye çıkmaz. Yine size o sorgusuz sualsiz üyelikten attıklarınız ve bundan sonra da bizim cenaptan değil diye atacaklarınızın oylarıyla o saltanata biraz daha devam ebilirsiniz...

Hava Harp Okulu Öğrenci Alımları
1. Hava Harp Okuluna başvuru işlemi 5 Nisan - 30 Mayıs 2010 tarihleri arasında yapılacaktır.

http://www.ikdm.hho.edu.tr/

Değerli arkadaşlar; sitede birçok arkadaşım tarafından yazılan ve yanlış bilinen bazı kavramların yerine SINIF kavramını kullanmayı teklif ediyorum. Sıkça kullanılan kavram veya sözcükler; Zümre, Camia, Cemaat. Bunların Türk Dil Kurumu Sözlüğündeki anlamlarına baktığımızda gerçekten yanlış kullanılmakta olduğunu görürüz.
Zümre- topluluk, takım, grup, camia
Camia- topluluk, zümre
Cemaat- insan kalabalığı, bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
Sınıf- bir toplumda aynı görevi yapan, aynı menfaatı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu. Tanımlardan da anlaşılacağı gibi bizlere yakışan ve kullanılmasını önerdiğim SINIF kavramı bizlere daha uygun diye değerlendiryorum.

Değerli Arkadaşlarım
Kamuoyunca yanlış tanınıyoruz, ilgililere sesimizi yeterince duyuramıyoruz diye sızlanıyoruz ama elimize geçen fırsatları değerlendirmiyoruz, Sn.İsmail DAMAR'ın verdiği linkte Ersen abinin güzel bir yorumu var tabi önyargılı bir vatandaşında yorumu var ona da ben yanıt verdim yorumları size sunuyorum Lütfen bu tür haberlere çarpıcı yorumlar yazıp olumsuzlukları önleyip sesimizi duyuralım. Saygılar sunuyorum.

http://www.memurlar.net/haber/159884/

Saygıdeğer Okurlar,

Türklerin özelliğidir; Bir işi yaparken tam yapmaz istim arkadan gelsin derler Asb.Sınıf Hazırlama liseleri 10 yıl önce kaldırıldı 2003 yılında çıkan Asb.MYO yasası ile assubay olmak için fakülte ve yüksek okul mezunu olma şartı getirildi ama zihniyet hala liseye takılmış olacak ki, bir üniforması da kefen olan nöbet,tatbikat,gece eğitimi,özel görevlerle birayın asgari 10 gününü kışlada geçiren bunun karşılığında tek kuruş fazla mesai ücreti ödenmeyen yüksek okul mezunu assubaylar birçok devlet memurundan daha alt kademeden göreve başlatılıyor.Her kuruma örnek olan Cumhuriyetçi ordu kendi personeli arasındaki ayrımcılığı devam ettirip adaletsiz davranıyor. Astsubaylar ne imtiyaz nede daha fazlasını talep ediyor,talepleri adalet,eşitlik ve insan onuruna saygıdır. Adalet herkeze gereklidir.Saygılarımla
11 Şubat 2010 12:05Ersen Gürpınar

X X X
daha neler ya fakülte bitiren adam assubay olurmu yazık .

11 Şubat 2010 12:05Arensnuphis

X X X

Sn.Arensnuphis siz hangi ülkede yaşıyorsunuz fakülte mezunu olmayan meslekmi kaldı yardımcı hizmetler için bile üniversiteliler başvuruyor.Ayrıca astsubayların fakülte mezunu olmasına neden şaşırdınız? Bu mesleği önemsemiyormusunuz askerlik yaptınızmı bilmiyorum ama astsubay olmazsa bırakın ordunun harp etmesini asker aç kalır siz ABD ve AB ülkelerindeki astsubayların statü ve saygınlıklarını biliyormusunuz?Çünki o ülkelerde saltanat ve etiket düşkünlüğü yok herkez görevini yapıyor saygı görüyor Eğer ülkemizde hak etmesine rağmen astsubaylarımızdan bu esirgeniyorsa bu TSK yönetenlerin eksikliğidir.Saygılarımla
11 Şubat 2010 12:47Asb. Dalkılıç

Yönetim Kurulu üyemiz ve Sevgili arkadaşım Mehmet ALGÜVERCİN'in vefatı dolayısıyla gerek bizzat,gerek telefonla gerekse de internet vasıtasıyla taziyelerini bildiren bütün dost,arkadaş ve sevenlere en samimi duygularımla teşekkürü bir borç bilir ve saygılarımı sunarım. Aykut Mehmet ÖZER TEMAD İZMİR İL BAŞKANI

Değerli Meslektaşlarım,

Bizde mizah çoktur ya.

Örneğin "Ben hadımım diyorum, sen kaç çocuğun var" diyorsun gibi.

Bunu neden söyledim. Haklarımızı aramaktan uzaklaştığımızı anlatmak için.

Genel merkezimiz olan TEMAD yönetim kurulu, bizlerin yasal temsilcisidir. Şu anda iş başında olan yönetime hepimizin saygı duyması gerekir. Beğenilmediği takdirde seçimlerde oy hakkı kullanılır olay biter.

Davulun sesi uzaktan hoş gelir derler ya, girin bakalım TEMAD yönetimine, o zaman neyin ne olduğunu anlamak daha kolay anlaşılır. Onu yaşayanlar bilir.

Arkadaşlarım,

Şunu anlatmak istiyorum. Bizler verilmeyen haklarımızı almak için mi uğraşıyoruz, yoksa kendi kendimizi yemek için mi? Anlamak mümkün değil. Meslek hayatımızda ezilmişliğimizin acısını birbirimizden çıkarmanın çok anlamsız olduğunu düşünüyorum. İnanın üzülüyorum.Bazı arkadaşlarımız muhtelif yerlerde sokakta gördüğümüzde tanıyamayacağımız kardeşlerimize o kadar hakaret içerikli kelimeler sarf ediyoruz ki, evlere şenlik! Bazılarımız da mesaisini sorunlarımızın çözümü için değil kişisel ego tatmini için harcıyor!.. Yapmayınız, bize yakışmıyor, mücadelemize hizmet etmiyor, bölünmemize güç kaybetmemize neden oluyor.


Amacımız sorun değil, çözüm üretmek olmalı. TEMAD'a desteğimizi devam ettirerek fikirlerimizi ve görüşlerimizi birleştirerek, yasal haklarımızı almak için ne yapmamız gerekir diye TEMAD'a önerilerde bulunalım.

Yoksa, o efendi bunu dedi, bu zat noktayı unuttu vs.. modası geçmiş kelimeleri kullanmak bizlere yakışmıyor.

Günümüze kadar yaşanan kırgınlıkları bir kenara bırakarak, yarınlarımızın daha güzel olması için, dayanışmamızın bütünleşmesi dileği ile saygılar sunuyorum.

http://www.memurlar.net/haber/159884/

BAŞLANGIÇ DERECELERİNİN DE DÜZELTİLMESİ DİLEĞİYLE..

TEMAD NE İŞ YAPAR ?

Bazen düşünüyorum şu bizim TEMAD ne iş yapar diye! Aklıma şunlar geliyor, birinci görevi yurt içi çeşitli yerlere gezi düzenlemek, ikinci görevi ise bulundukları yerlerde bazı makamlara ziyaretlerde bulunmak.

Bunlar güzel de bakıyorum bir çok sivil toplum örgütü var. Onlar çok farklı çalışıyorlar, mesela birinci öncelikleri hepsi tek yumruk olup haklarını her türlü ortamda aramak! İkincisi ise gerekli olduğu zaman hepsi tek bir yumruk oluyorlar. İşte bu yüzden haklarını da söke söke alıyorlar. Bizlere hadi arkadaşlar Türkiye genelinde belli bir şehirde yürüyüş yapacağız dediler mi hiç, ben hiç duymadım. Bu işler organizasyon işidir. Bu işleri de seçtiğimiz arkadaşlarımız düzenler öyle değil mi?

Bizlerin bir çok yerde çoğunluk olarak yaşadığımız yerlerde bile bir arkadaşımızı belli bir makama getirememişsek suçu biraz da kendimizde aramak lazım görüşünü düşünmek lazım. TEMAD'a seçtiğimiz arkadaşlarımız bu işi ne kadar götürüyorlar buna bakmak lazım.

DERNEKLER DENETÇİ YARDIMCISI GİRİŞ(SÖZLÜ) SINAV DUYURUSU

Adaylar; Bakanlığımızın (www.icisleri.gov.tr) adresli internet sitesinde yer alan İşTalep Formunu elektronik ortamda doldurarak, 08 - 15 Şubat 2010 tarihleri arasında elektronik ortamdan müracaat edeceklerdir.

DETAYLI BİLGİ AŞAĞIDAKİ LİNK'DEDİR.

http://personel.icisleri.gov.tr/default_B0.a spx?id=699