MIŞ MIŞ MIŞ .........

(TEMAD başkanı Mustafa EROL'un 23-02-2010,12:13 TSG'li mesajından alıntıdır)
- Temad görevi devraldığından bugüne kadar çok etkili ve verimli çalışmalar yapmış.
- Temadı En büyük devlet kurumları dahil kabul gören STK haline getirmişler, yakından takip eden arkadaşları biliyorlarmış, BERRAK gözle bakanlar görüyorlar, TÜTSÜLÜ gözle bakanların, görüş zaviyesi başka yönde olanların gördükleri, baktıkları dar açı kadar oluyormuş.
- Donanımlı insan düşündüğü her şeyi düşünerek söylermiş.
- Bir gurupta küçük insanların gölgesi büyüyorsa o gurubun güneşi batıyor demekmiş.
- Temad yönetim gurubunun güneşi hep aydınlık olacakmış.
- Yukarıda söz edilen cümleler edebi düşünür Temad başkanına aittir, herkes payına düşeni alsın. muhterem başkan haklı.
- Başkan kullandığı edebi üslup ile gönüllerimizi yine kazandı. Ceplerimiz boş, her geçen gün saldırı ve haksızlıklara uğrayarak onurumuz zedelensede bu güzel cümleler yüreklerimizi ısıttı.
- Bizim yörede haksız olduğu halde zeytinyağı misali üste çıkanlara muhatap olmamak ve başından savmak için" SENİN DEDİĞİN OLSUN" derler.

- Berrak gözle bakmayanlara,
- Tütsülü gözle bakanlara,
- Görüş zaviyesi başka yönde olanlara,
- Donanımsız insanlara duyurulur.

Arkadaşlar hiç televizyonda yayınlanan kurtlar vadisi dizisine dikkat ettiniz mi? Bu hafta ne oynuyorsa gelecek hafta Türkiye'de aynı roller gerçekleşiyor. Bu hafta Fenerbahçe maçını bahane edip yeni dizisini vermediler,yoksa bu kızılca kıyamet olaylarından herkesin haberi olurdu.Yanlış mı düşünüyorum? Diziyi takip edin görün.

Bir şey soracağım sayın meslektaşlarım.
Bugüne kadar ordunun hangi nimetlerinden tam olarak faydalandınız? Adam doğuda sekiz kurşun yer adı gazi olur ama... Aması var,adama kolunu bacağını uzuvunu kaybetmemişsin diyerek oyak kurumunun tazminatından muaf tutulur, niye mi o şerefiyle ailesini hiçe sayarak bu devlet için hayatının ortaya koymuştur,ama tek farkı subay olmayışıdır! Adam vardır subaydır içki içer arabasıyla gider direğe çarpar, bu adam vazife malulüdür ve her türlü haktan faydalanır! Yorumu size bırakıyorum, saygılarımla.

Terörle mücadele etmek için her ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de yasa dışı ve terör örgütlerine ajan sızdırılır. Balyoz darbe planı uygulamaya sokuldu diyen savcılar bu konudaki her bilgiyi medyaya servis yaparlarsa TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATTIKLARININ FARKINDA DEĞİLLER Mİ? BUNUN HESABINI NASIL ÖDEYECEKLER?


Balyoz darbe planı uygulamaya konulmuş

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=954 626&title=balyoz-darbe-plani-uygulamaya-konulmus

Kıymetli Meslektaşlarım;

Sn. Özgür GENCER meslektaşımın bazı fikirlerine, kısmen katılmakla beraber, Subay/Astsubay diye ayırmadan, şu soru aklıma geliyor. Kaç meslek dalında insanlar şahsi çıkarlarını ikinci plana atarak ucunda veya en sonunda hayatını feda etmekten çekinmeden, bu mesleğe, ortalamaların üzerinde gönül vermişlerdir. Ulu önderimizin de dediği gibi, askerlik bir yaşam biçimidir. Üstelik başka hiçbir meslekte olmadığı kadar. Hak-Hukuk, akit bir yana, Sn.GÜRPINAR'ın da belirttiği gibi, "Assubaylık Onurumdur".
Saygılarımla.

BİR KUŞUN BİLE PLANI VAR

Değerli Meslektaşlarım...
Televizyon belgeselinde izledim. Çayır Tavuğu adlı kuş henüz civ civ olan yavrusuyla dolaşırken, tepelerinde bir atmacanın onları gözlediğini hisseder. Ana kuş yavrusunu korumak için başlar kanatlarının biri kırıkmış, yaralıymış görüntüsü vererek rol yapmaya. Amacı tepesindeki yırtıcının dikkatini kendine yöneltip, koruması gereken, korumak zorunda olduğu yavrusunun saklanması için zaman kazanmaktır. Yani yavrusunu korumak, güvenceye almak için bu kuşun planları vardır ve uygular. Yavrusunun emin bir çalı altına saklandığını gördükten sonra hızla kendisi de bir yerlere gizlenir. Bu kuşun bu planı uyguladığı, atmacayı kandırdığı, yavrusunu korumaya çalıştığı için adı çayır tavuğu değil de yalancı darbeci kuş olarak değiştirilebilir mi?

Özellikle Ankara'daki arkadaşlarımdan rica edebilir miyim, TEMAD merkezine bir gitsinler yöneticilerimize birşey mi oldu merak ediyoruz, zaten sesleri çıkmıyordu 5 gündür mesaj panosunda bir tek mesaj yayınlanmadı, biz grev kararı vermeden yöneticiler lokavt mı dediler merak ediyoruz. İyi günler dilerim.

SAYIN HAYATİ ERGÜRBÜZ' den

Aşağıdaki iç hizmet kanun maddesi TBMM'nin resmi internet sitesindeki kanunlar bölümünden alıntı yapılmıştır.Kanun Tarihi 1961'dir.

Madde 73 - Subayların zati binekleri askeri veteriner hekimler tarafından parasız olarak muayene ve tedavi edilir. Bunların gerek hayvan hastanelerinde ve gerekse sivil veteriner hekimler tarafından tedavi edilmeleri halinde yem, ilaç, yer ve malzeme masrafları Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenir.

Sayın Hayati kardeşimiz çok önemli bir konuyu dile getirmiştir. Bu 73 ncü madde yürürlükte olduğuna göre devlet malı olmayan ve halen Subayların evlerinde ve köylerindeki şahsi her türlü at, eşek, deve ve katırlarının muyane ve tedavileriyle, yem ve beslenmeleri hiç bir katkı payı ödemeden devlete ait hayvan hastanelerinde ve resmi ve özel veterinerler tarafından yapılır, her türlü masrafı devlet tarafından karşılanır.

Sayin Gurpinar, Saygideger buyugum:

Sizinle kimi konularda farkli dusunuyor olmak beni cok da memnun eden bir durum degil. Sizin gibi meslek onurumuzu kendisine siar edinmis buyuklerimizden elbette ogreneceklerimiz olacaktir,olmalidir.

Ancak dikkat ederseniz yazimdaki cumleyi Assubaylik meslegi, (MEVCUT UYGULAMALARA, BIZLERE TANINAN HAKLARA GORE) yasam bicimi olmamalidir, seklinde kurdum. Simdi nedenlerini aciklama ihtiyaci dogdu. Bu nedenler konusunda bir kac satir yazmak istiyorum.

A. Herkesin meslegi kendisi icin onurudur.Ornegin bir muhendis, muhendislik meslegini onuru kabul ederek calismali,meslegini en iyi sekilde icra etmelidir. Ya da bir baska meslek olan avukatlik meslegini icra eden sahis,avukatligini durustluk cercevesinde icra ettigi oranda meslegine onur katacaktir. Hatta ornek olarak verdigim her iki meslek icin de meslek odalari( avukatlar icin baro) mevcuttur. Bu oda ya da barolar vasitasi ile mesleki menfaatlerini ve meslek onurlarini korumaya calisirlar. Ancak bu gune dek hic bir muhendisin, muhendislik (ya da avukatlik) benim yasam bicimimdir cumlesini sarf ettigini ben duymadim
B. Mesleklerin yasam bicimine donusturulmesi, her zaman o meslekleri icra eden insanlardan maksimum faydalanmayi amaclayan hedefler icerir
C. Yoneticilerin, calisanlarin faaliyetlerini kolaylikla yonlendirmelerine yonelik olarak da kabul edilebilecek bir anlayis sistemini yerlestirme gayesi tasiyan, meslegin yasam bicimi olmasi hali, ancak ve ancak meslegi icra eden sahislarin mesleki tatminleri ile mumkundur.
D. Hatirlar iseniz gecenlerde Genelkurmay Baskani da, askerligi bu kelimler ile tarif etmis idi. Elbette onlar icin TSK icindeki uygulanagelen askerlik sekli, bir yasam bicimi olarak kabul edilebilir. Zira askerlik meslegi, Genelkurmay Baskani'nin icinden ciktigi kesime sonsuz kaynaklarini aktarmakta, benim de icinde yer aldigim camiamiza sira geldiginde ise (acik ve net olarak yaziyorum) YALANLAR ve OYALAMALAR havada ucusmaktadir.
E. 20 yil icra ettigim Assubaylik meslek hayatimda, bir cok arkadasimizin maruz kaldigi, Subaylar tarafindan camiamiza yoneltilmis, akla hayale gelmez haksizliklara sahit olmus olmama karsin, askerlik meslegindeki yeminimi, yuce Turk milletine yonelik olarak haykirdigimi bir an bile aklimdan cikarmadim ve en verimli calisma seklinde icra ettim.
F. 20 yillik meslek suresince, sabretmemi, kendime surekli telkinlerde bulunmama borcluyum. Kendimi telkin etme gayretleri esnasinda surekli bu isin sadece bir meslek ,gunu geldiginde bitecek (her ne kadar taraflar arasinda yapilmis akit tek yanli olarak bizlerin zararina calisiyor oldugunu goruyor ve kabullenemiyor isem de ) bir is akdi oldugunu soyledim.
G. Butun bu yontemlerimin bireysel olarak isime yaradigini dusunuyorum
H. Konu Subay haklari oldugunda hic bir zaman ekonomik krizler hukumetler tarafindan gundeme getirilmedi,getirilemedi. Sanki Subaylik ile generallik bir yatay rutbe gecisi imiscesine albaylara kadrosuzluk tazminati haklari verildi. Yetmedi bekleme sureleri kisaltildi.
I. TSK icindeki tum olagan hale getirilmis uygulamalar ve salt Subay sinifinin cikarlarini dusunerek kanunlar hazirlatildi, meclis baski altina alinarak lehimize cikarilma olasiligi bulunan kanunlar engellendi.
J. Yukarida izah etme gayretinde bulundugum haksiz uygulamalar karsinda, bu uygulamalari yururluge sokan generalleri hic bir zaman affetmedim,affetmeyecegim.


Sayin Gurpinar, umarim yasadiklarim neticesinde aciklamaya gayret ettigim yazim sizi ikna etmeye yeterli gelir.

Bu vesile ile tum, gorevdeki ve emekli arkadaslarimiza sonsuz sevgi ve saygilarimi sunuyorum.

TÜM MESLEKTAŞLARIM E-DEVLET ŞİFRENİZİ ALINIZ.

Kubilay AKBULUT arkadaşım yedeklik yoklamalarının internet üzerinden yapılıp yapılmadığını sormuş. Evet, yapılabiliyor.Ben yaptım.
Öncelikle en yakın PTT şubesine nüfus cüzdanı ile bizzat gidip E-DEVLET Şifremi almak istiyorum diyorsunuz ve 1 TL karşılığında sadece size özel, kapalı zarf içinde E-Devlet şifrenizi alıyorsunuz ve türkiye.gov.tr adresinden E-DEVLET HİZMETLERİNE ulaşıyorsunuz.
Bu sitede yaptığınız tüm işlemler aynen bir devlet dairesinde yaptığımız işlemler gibi resmi işlem olarak kabul ediliyor.
Seferberlik yedeklik yoklamalarımızı MSB. Bölümünden yapabiliyoruz.Ben yaptım ve kabul edildi.
Ayrıca ADALET BAKANLIĞI bölümünden hakkınızda açılmış herhangi bir dava varmı veya sizin bir başkası hakkında açtığınız tüm davaları tek tek ve gelişmeleri hakkındaki bilgileri ayrıntılı görebiliyorsunuz.
Trafik ceza puanınız, vergi borçlarınız, velisi olduğunuz öğrencinin sınav notları vb. daha bir çok bilgiye size özel ulaşabiliyorsunuz.
Tüm melektaşlarıma bu faydalı hizmetten bir an önce faydalanmaya başlamaları için en yakın PTT şubesine uğramalarını ve E-DEVLET şifrelerini almalarını öneriyorum.
Saygılarımla.

Değerli Meslekdaşlarım,

Aşağıdaki iç hizmet kanun maddesi TBMM'nin resmi internet sitesindeki kanunlar bölümünden alıntı yapılmıştır.Kanun Tarihi 1961'dir.

Madde 73 - Subayların zati binekleri askeri veteriner hekimler tarafından parasız olarak muayene ve tedavi edilir. Bunların gerek hayvan hastanelerinde ve gerekse sivil veteriner hekimler tarafından tedavi edilmeleri halinde yem, ilaç, yer ve malzeme masrafları Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenir.

Şimdi bu kanun maddesinin konumuzla ilgisini arz edeyim;

İç hizmet kanunu ve askeri ceza kanunları artık çağ dışı kalmıştır,bu kanunların her maddesi şiddeti (hem fiili hem de psikolojik şiddeti)adeta taşvik etmektedir.
Günümüzde insan idaresinin bilim dalı haline geldiği dünyamızda hala atlarla,katırlarla aynı kanun içinde yer alan insan yönetiminin ne derece başarılı olabileceğini siz tecrübeli meslektaşlarımın takdirlerine bırakıyorum.Geçtiğimiz aylarda askerinin eline pimi çekilmiş el bombası veren teğmenin durumu da bu yanlış insan yönetim biçiminin ürünüdür.
Kanunlar adeta şiddet kullanma konusunda özellikle ast rütbedekileri teşvik etmektedir.

Saygılarımla.

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Bu sitede fikirlerimizi birbirimize saygı duyarak özgürce tartışıyoruz. Oluşan fikirlerle mücadelemize destek oluyoruz; elbette farklı fikirlerimiz olacak, bazen maksadı aşan kelimelerimiz, bazen öyle düşünmesekte ifade ediş tarzınızdan yanlış anlaşılmalarımız olacaktır!

Sevgili Özgür Gencer kardeşimin görevdeki arkadaşlara sanıyorum benim başlattığım astlara şiddet uygulanmaması konusunda görevdeki kardeşlerimize öğütlerde bulunurken "Assubaylık yaşam biçimi olmamalı,bizler için meslek sadece yaşam gelirimizi karşılayacak iş olarak görülmelidir..." şeklindeki sözlerine katılmadığımı veya yanlış yorumlamış olmayı dilediğim sözlerdir.

Biz robot muyuz? Şahsen benim MSN açılış sayfamda "ASSUBAYLIK ONURUMDUR" cümlesi vardır.
Eğer bunu sıradan, nafakamızı temin ettiğimiz bir iş olarak görürsek mücadelemizin amacı kalır mı? Bizi görevli olmasakta arkadaşlarımıza yapılan haksızlık ve hukuk dışı davranışlar ilgilendiriyorsa, daha mükemmeli arzuluyorsak ki ilgilendiriyor ve onun için mücadele ediyoruz! O halde mesleğimiz bizim yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır, hatta genlerimize işlemiştir diye düşünüyorum.

Ben şahsen görevdeki arkadaşlarıma hep önerdiğim gibi kendimize saygıyı ve mesleğimizi en iyi şekilde yapmayı bunun bir parçası olarak görüyorum. Bugün önyargılarla haksızlıklara uğramışsak NATO ülkelerindeki Assubayın standartı bize uygulanmıyorsa bu mesleğimizi sevmememiz, yok saymamız anlamını taşımamalıdır. Hedefimiz çıtanın en yükseğe çıkartılması olmalıdır. Bu nedenle arkadaşımın bu değerlendirmesine katılmadığımı belirtiyorum. Saygılarımla.

Süleyman Üstündağ beyefendi, iletişim bilgilerinizi elektronik posta adresime gönderirseniz memnun olurum,saygılarımla.

Görevdekı arkadaslar, sakın erlerınızı dovmeyın sucları varsa yanınıza 2 er daha alıp tutanak tutun ve bu tutanagı bır dılekce ıle evrak kayıt numarası da alarak ılk amırınıze verın, bır suret elınızde olsun gerısıne sız karısmayın.

Değerli Meslekdaşlarım
Bir ara mesaj panosunda Sefer Görev emri yedeklik yoklamalarının internet üzerinden yapılabileceği bilgi notu vardı.İnternet üzerinden yoklama yaptıran arkadaşımız var ise nereden,nasıl yaptıracağımızı zahmet olmazsa bir kez daha bizlere hatırlatırsa memnun oluruz.Bu arada MSB sitesinde muharip sınıf bir Kd.Bçvş ile yarbay'ın yükümlülük yaşı 55'te eşitlenmiş.En azından bir konuda eşitlenmemiz!!büyük bir aşama...??? Saygılarımla.

Öncelikle tüm ASSUBAY dostlara selamlar,

17.02.2004 tarihinde, tüzük kapsamında, kuruluş amacına yönelik olarak; EMEKLİ ASSUBAY sınıfının haklarının kazanımı ve korunması ilkesi yönündeki çalışmalarına olan inancımı yitirdiğim TEMAD üyeliğinden istifa dilekçemi bağlı olduğum Gaziemir-İZMİR yönetim kuruluna verdim.Bundan sonra dava mücadelemi bireysel olarak sürdüreceğim.

SAYGILARIMLA....

Gorevdeki arkadaslar:
sakin sakin kesinlikle hic bir zaman astlariniza fiziki darp da bulunmayiniz. Gorevin idamesi konusunda sorumluluk subaylarindir. Kagit uzerinde de bize bu konuda bir sorumluluk yuklenemez. Astlariniz goreve yonelik olarak verdiginiz emirleri yapiyorsa ne ala.. Yapmiyorsa gidip subaya su eleman bu isi yapmiyor demekten zul duymayiniz. Subaylarin koydugu kurallari uygulatmak icin ne kendinizi, ne de camiamizi kotu etmeyiniz. KOTU OLUNACAK ISE,SUBAY KOTU OLSUN.ASTLARINIZ KUFUR EDECEKLER ISE ONLARA ETSIN!

Izin kagidi- tesekkur mektubu-teskere belgesi vermeye gelince kosa kosa gelen subaylar, erati cezalandirma konusu oldugunda Assubaylari kullanma cabasina girerler. MEVCUT SISTEMI BIZLER KURMADIK. SIKINTILARINI CEKMEK ZORUNDA DEGILIZ.Sistemin nimetini yiyenler, cefasini bizlere cektirmesinler.Buna firsat vermeyiniz.

Assubaylik meslegi, (MEVCUT UYGULAMALARA, BIZLERE TANINAN HAKLARA GORE) yasam bicimi olmamalidir. Bizler icin bu meslek,sadece yasam giderlerimizi karsilayacak geliri elde ettigimiz bir is olarak gorulmelidir. Meslegin benliklerimiz uzerinde yaptigi,yapacagi tahribati ancak bu bakis acisi ile engelleyebiliriz. Cunku gerek gorevde,gerekse emekliliginizde bu yasam biciminin gerekleri olan sosyal haklar bizlere taninmamaktadir. TSK bunyesinde vatana millete hic bir faydali is yapmamis olan bir cok subay,sirf subay diye,albay diye bana taninan haklarin 3-4 misli fazlasina sahip oldular.HAK ALMAYA GELINCE KOSUYORSA SEFA SURMEYE GELINCE EN ONDE YER ALIYOR ISE, CEFA CEKME KONUSUNDA DA ONE CIKMAYI OGRENSINLER...

Saygilarimla.

Bizim Türk insanını anlayamıyorum. İs.Okl. ve Eğt.Mrk.K.lığında görev yapan bir Astsubayımız acemi eri tüfek dipçiği ve hortumla dövmüş ve gazeteye manşet olmuş. Bence olay fazlaca abartılmış, 12 yıl söz konusu birlikte görev yaptım böyle bir olaya rastlamadım. Acemi birliklerinde acemi er çok değerlidir olayda söz konusu Astsubay olduğu için abartılmış.

Meslek hayatımın son 4 yılı da EGE Ordusu Kh.da geçti, bir binbaşımızın kısa dönem askerleri tekme tokat döverek ve ana avrat küfrederek dövdüğüne şahit oldum. Binbaşımız kısa dönem erleri döveceği zaman başka bir odaya kapatıp sanki düşman ordusunun askeriymiş gibi onları döverek ve küfrederek çok rencide etmiştir. Kısa dönem erler dayak yedikten sonra yanıma gelip sızlandılar, vücutlarındaki darp izlerini gösterdiler. Ben Kurmay Başkanımıza gidip gösterin diye çok yol gösterdim ama döven subay olduğu için sineye çekildi. Şimdi Komutana gitmiyorsanız terhis olduktan sonra mektup yazın olup bitenleri anlatın,hakkınızı arayın dedim ama hepsi terhis olduktan sonra unuttular. Bir Astsubay tarafından dövülselerdi, küfür edilseydi gazetelere manşet olunması için ne gerekiyorsa yapılırdı !.. Saygılarımla.

Sayın Osman Karaçoban meslektaşım

Belirtmiş olduğunuz AB fonları doğrudur. Eğer hala proje talebiniz varsa elimde hazır istihdam sağlayıcı sosyal proje fizibilite raporu mevcuttur. Derhal veririm.
Ayrıca Almanya'da bulunan bir şirketin genel koordinatörüyüm, bu manada da hiç ipotek, teminat, kefil almadan alınan krediyi sigorta yaparak en az 5 milyon kredi de temin ederım. Saygılarımla.

İngiltere'de yargıçların maaşı yoktur. Onun yerine ihtiyaçları oldukça kullandıkları kredisi sınırsız çek defterleri vardır. Ingiliz devleti hakimlerine o kadar güvenir.

Bir gün HAKİMİN biri bir bankaya gidip 1.000.000 poundluk bir çek bozdurmak İSTEDİĞİNİ söylemiş. Tabii ortalık birbirine girmiş. Banka yöneticileri en üst makamdan onay almadan bu kadar parayı veremeyeceklerini söyleyip hemen İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve Başbakanlığa telefon etmişler. Ancak aradıkları her yerden gelen cevap aynıymış: ÖDEYIN! Gel gelelim bankada o kadar nakit yokmuş.
Hakimden Ertesi gün gelmesi rica edilmiş. Ertesi gün para bir bavul içinde hazırmış. Aradan birkaç gün geçmiş. Hakim çıkagelmiş. Parayi bankaya geri vermek istiyormuş.Banka yönetimi şaşırıp kalmış. Hemen Adalet Bakanlığı'nı aramışlar. Derhal Bakanlık müfettişleri devreye girmiş ve hakime hareketinin sebebini sormuşlar. Hakim "Kraliçenin Hükümeti bize gerçekten bu kadar güveniyor mu? Onu sınadım ." cevabını vermiş.

Raporlar Bakanlığa iletilmiş ve aynı gün hakim azledilmiş. Adalet Bakanlığı hakime gönderdiği yazıda gerekçeyi şöyle açıklamış: "Kraliçe hükümetinin saygın bir hakimi, Devletine güvenmiyor ve onu sınıyorsa, devlet ona asla güvenmez."

Güven çok ince bir çizgidir. Onu kalınlaştırarak kırılmasını engelleyen tek şey,iki taraflı olmasıdır.

Kissadan hisse BUGÜN KENDİ Silahlı Kuvvetlerine GÜVENMEYENİN YARININI Merak Ediyorum.

BU İŞE DUR DİYECEK KİMSE YOK MU?

YILLARDIR BİNLERCE ŞEHİT,GAZİ VERDİĞİMİZ, ŞU ANKİ EKONOMİK DURUMUMUZUN DA SORUMLUSU OLAN BU TERÖR İŞİNDE GELDİĞİMİZ NOKTAYA BAKIN ?..

KUTLARIZ EMEĞİ GEÇENLERİ !..


-
Terörist isimleri sokak adı oluyor

http://www.milliyet.com.tr/terorist-isimleri -sokak-adi-oluyor/turkiye/sondakika/20.02.2010/1201608/defau lt.htm?ver=93

Sevgili Gencer

Benim yazdığım yazıya cevap olarak yazdığınız yazıyı okudum.Yazdığınız bu güzel yazıya yüzde doksandokuz katılmamak mümkün değil. Fakat bizler emekli Assubayız ve siyaset yaparız,haklarımızın elde edilmesi için yapmamız da gerekir.Bakın Astsubay kökenli bir milletvekili dahi yok.Siyaset yapmazsak hiç de olmaz, olmuyor da. Hayat ve yaşam bir siyaset! Haklarımızı ancak siyaset ile elde edebiliriz. Yazdığım yazıda hayır şunda haksızlık yapıyorsun derseniz tartışırım.Fakat ben burada Assubayların mağduriyetini ele aldım. Assubaylara en büyük darbeyi, inanarak yazıyorum 12 Eylül 1980 darbesi vurmuştur.Ben çok iyi biliyorum ki 12 Eylül sonrası bir üsteğmen,hiçbir mahkeme kararı olmadan bir Assubayın sicilen emekli edilmesini sağlamıştır. Daha sonra o üsteğmenin PKK ile sıcak çatışmada kayalıklarda saklandığını duydum.12 Eylül sonrası bir subaya rütbesi ile hitap etmek dahi kabahat olmuştur, komutanım hitabı yerleştirilmiştir! 12 Eylül sonrası Ecevit hükümeti dahil hiçbir hükümet Assubaylara hiçbir şey vermemiştir.Emekli albaylar sanki sicil almışlar da general olacaklarmış da, ,kadro yokmuş gibi bir alicengiz bir gerekçe ile 3000 TL.emekli maaşı almaktalar. Bu parayı siyaset vermiştir TBMM vermiştir,biz niye siyaset yapmayalım,meclise girmeyelim?.. Orada niçin bangır, bangır bağırıp haksızlıklarımızı dile getirmeyelim? TBMM'nde emekli bir subay hakkımızı aramaya çalışıyor ve sağ olsunlar Sn.Umur TALU gibi köşe yazarları ile babası Astsubay olan diğer yazarlar... Benim için Assubay olmaz olmazdır.Tüm Astsubaylara ve size sevgiler.

Saygıdeğer Meslektaşlarım
Değerli meslektaşımız Sayın Özgür GENCER sitenin kuruluş ve faaliyet amacını hiçbir tereddüte meydan vermeden açıkça ve anlaşılabilir bir akıcılıkca çok güzel anlatmış.Siyasi durumun yoğunluk kazandığı,bir cadı kazanı gibi kaynadığı bu günlerde bazı meslektaşlarımız heyecanla siyasi görüşlerini heyecanla ön plana çıkarabiliyorlar.Ancak hepimizin çok soğukkanlı ve bilinçli olmamız gerektiğine Sayın GENCER gibi ben de inanıyorum.Birçok meslek grubu gibi Assubaylar da sistem tarafından hoyratça zaman zaman baskı altında tutularak bir altındaki halk çocuklarına tahakküm ve şiddete başvurmaları yönünde telkin edildiler.Birçoğumuz yetkimizin olmayışı aksine sorumluluğumuzun çok olması nedeniyle ve subaylardan aldığımız bu teşvikle astlarımıza bazen kötü davrandık.Bunun sonucunda bizler halkın gözünde hep kötü olduk subaylar ise baba oldular.Sivilde iken bu diyologlara hepimiz mutlaka tanık olmuşuzdur.Bu tavır aynı zamanda hiç hak etmediği halde koskoca emekçi bir sınıfı silikleştirme,kişiliksizleştirme, halkın gözünden düşürme operasyonudur.Bu çabalarında genel anlamda başarılı oldular.Ancak şimdi gerçeklerin bir bir ortaya çıkmasıyla telaştalar.Bu yaşanan gerginlikler bizim sorunumuz olmamalıdır.Hangi duygularla olursa olsun vereceğimiz her destek kendi çaresizliğimiz, yoksulluğumuz ve hak gasplarına onay vermekle eşdeğer olur kesinkes. Görevdeki meslektaşlarımız zor şartlarda büyük bir özveriyle görev yaparken astlarına daima iyi,yapıcı ve BABA gibi davranarak üzerimizde oynanan bu çirkin oyunları bertaraf edebilir,üzerimize giydirilen bu olumsuz imajı yıkabilirler...Saygılarımla. Kubilay AKBULUT
(E.Asb.)

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Bizler görev yaparken büyük sorumluluklar aldık, ama sorumlulukla eşdeğer yetkilerimiz yoktu! Bl.K.ve sıralı amirler küçük bir olayda disiplin cezası verirken aynı ceza tehdidi ile bizler görevlere nezaret ettik, sorumlu olduk, tabii ki bunun sonucu astlara tasvip etmediğimiz ve edimeyen şiddet uygulama mecburiyetinde olduğumuz zamanlar oldu!

Küçük bir anı : Afyon As.D. Emn.Hizmet kıta komutanı olarak görev yapıyorum, müstakil birlik komutanı olmama rağmen bırakın suç işleyen ere disiplin cezası vermeyi suç dosyasını disiplin mahkemesine direkt gönderme yetkim yok !.. Denetlemeye gelen ASAL D.Başkanı generale bu durumu bildirdiğimde "BAŞÇAVUŞUM İKİ TOKAT PATLATAMIYORMUSUN" yanıtını verdi! İki tokatı patlatanlar kötü,sizi buna zorlayanlar iyi ve saygın oldular!..
Özellikle görevdeki arkadaşlarıma sesleniyorum; disiplinin tesisi ve hizmetin yerine getirilmesi için şiddete kesinlikle izin vermeyin,tüm olumsuzlukları rapor ve dilekçe olarak iletin, sizden disiplinin tesisi ve hizmetin gereğini isteyenler sizin de aynı yetkilerle donatılmanızı sağlasınlar.
Aşağıdaki haberin bizler için ne kadar olumsuzluk yarattığını düşünebiliyor musunuz?

http://www.milliyet.com.tr/komutana-kislada- dayak-cezasi/siyaset/haberdetay/20.02.2010/1201493/default.h tm?ver=05

ADALET YERİNE GELECEKTİR,ER YA DA GEÇ !

http://www.porttakal.com/haber-uc-astsubaya- oda-hapsinde-hipnoz-683455.html