Arkadaşımız Sabri UYSAL(E- 1983 Ulaştırma)'ın babası Adıyaman'da vefat etmiş ve bu sabah defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, arkadaşımıza başsağlığı dileriz. Taziye için Tlf: 0554 209 0970

BİR KAMP*BİR GÖRÜNÜM;

BİR ÇOK ARKADAŞIM GİBİ ÜÇÜNCÜ DÖNEM MARMARİS*AKSAS KAMPINDA İDİM.

NE MUTLUKİ ORADA ANTALYA EKİBİNDEN SAYIN AHMET ÖZTAŞI TANIMA FIRSATI BULDUM. TABİİKİ YİNE ONUR MÜCADELEMİZİN LİDERLERİNDEN AYNİ KAMPTA BİRLİKTE OLDUGUMUZ SAYIN GÜRPINAR VE SAYIN ATILGAN IN OLMASI AYRI BİR MUTLULUK İDİ.

İKİYÜZ CIVARINDA ARKADAŞLARIMIZIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜN ŞU AN VERİLEN VE BİR ÇOK ARKADAŞIMIZIN ÖNDERLİK YAPTIGI ONUR MÜCADELESİ VE DİGER KONULARDAN Bİ HABER OLDUGUNU GÖRMEK SON DERECE ÜZÜNTÜ VERİCİ İDİ.

ÖRNEGİN GEÇEN YIL MERZİFON-ANKARA 320 KM YOL YÜRÜYEREK 17 EKİM DE ATAMIZIN HUZURUNA ÇIKAN TUNCER KÜÇÜK TEN Bİ HABER OLANDAN TUTUNDA HİÇ BİR KONUYU DUYMAMIŞ ARKADAŞLARIMIZIN OLMASINI SİZ ARKADAŞLARIMIZIN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM.

BİR DÖNEM ÖNCE YİNE BU SAYFALARDA BULUNAN ! BİZ KAÇ KİŞİYİZ! BAŞLIKLI YAZI AKLIMA GELDİ.

BU SESSİZ ÇOGUNLUGUN ONUR MÜCADELEMİZE NASIL KATILACAGI KONUSUNUN ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKTİGİNİN ALTINI ÇİZMEK GEREKİR.

KAMP SURESİNCE AŞAGI YUKARI TAMAMINA YAKIN ARKADAŞIMIZDAN KENDİLERİNİ AYDINLATARAK ... BAŞBAKANLIK .. BAŞLIKLI DİLEKCELERİMİZİ İMZALATARAK SAYIN ATILGAN VEDE SAYIN ÖZTAŞA TESLİM ETTİM. ZANNEDERİM 180 GİBİ BİR RAKAM OLUŞTU.

BİR UZUN SOLUKLU YOLDA OLDUGUMUZ BİLİNCİNDE ONUR MÜCADELESİNE EMEK VEREN TÜM ARKADAŞLARIMIZA KOLAY GELSİN.

SAYGILAR OLSUN.

ATİLLA ABAYLI*İZMİR*KARŞIYAKA

28 Mayıs 2010 günü Orduevinde 70 kişi ile yenen tanışma ve dayanışma yemeğine Gazi Astsubay Murat CANER de teşrif etmişlerdir. Yaptığı konuşma ile hayatını özetleyen ve astsubayların haklarını aramada daha cesur olmaları gerektiğini söyleyen Gazi Arkadaşımız, duygu dolu ve aydınlatıcı konuşmasıyla geceye damgasını vurmuştur. Arkadaşımızı size tanıtmakla geç kaldığımız için özür diliyoruz.

Gazi Murat CANER kimdir?
Adana'da doğdum.5 yaşından itibaren babam evi terk etmiş, konuşup duyamayan (ahraz) annemle zor bir hayat sürüp Ziya Gökalp ilkokulu ve İstiklal ortaokulunu bitirdim.Askeri liseyi kazanarak, 1985 yılında Tankçı Astsubay olarak mezun oldum. Ağrı, Doğubeyazıt, Kıbrıs, Tekirdağ-Malkara ve İstanbul'da ve aralarda güneydoğuda görev yaptım. Evli ve iki çocuk sahibiyim.1996 yılında Cizre'deyken 3 Ekim 1997'de terörle mücadelede Irak''ın kuzeyinde Zap bölgesinde yaralandım, 8 ay yoğun bakım ve tedavi sonrasında omuz aşağısı tamamen felç olarak hayatımı sürdürmekteyim.

http://www.gazimuratcaner.net sayfasından ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

ERSEN GÜRPINAR ABİME TEŞEKKÜR EDİYORUM
Aslında hiç beklemediğim bir şeydi bu. Site panosunda kitabımın tanıtımını görünce şaşırdım. Yani Ersen Abiye yazmıştım ama reklam değildi maksadım. Yine de böyle bir incelik gösterdiği için kendisine teşekkür ediyorum.
Kitabıma gelince, öncelikle adından da anlaşılacağı üzre darbe yergilerinden oluşmakta ama sadece o kadar değil. Güzel aşk şirleri de mevcut.
Zümremizin sesini duyurmak ve meslek grubumuza yapılan haksızlıklar konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek adına kaleme almış olduğum DARBENİN -YUMUŞAK T-Sİ isimli şiirimin bir kısmını aşağıya geçiyorum.
Saygılarımla...
DARBENİN -YUMUŞAK T-Sİ

-asTsubayların emek ve onur mücadelesine ithaf olunur-

yıldızlar alıp koymuştum apoletine oysa
gecenin göklerinde parıldayan
böylesi ihaneti hak etmemiştim
hiçbir zaman
neydi sahi
seni Robinson yapan
ve beni Cuma'laştıran?

defne yapraklarıyla taçlamıştım başını oysa
sırmalı işlemelerle işlemiştim gölgeni
ve kılıçlar kuşandırmıştım

dile darbe
kola darbe
vurula vurula ben
bir hiyerarşik te dokununca yüreğime
ast oldum
imla kılavuzlarında
ve üşüdüm
taa Ardahan'dan Edirne'ye
.......

Kitap şu anda internetten satılmaktadır. İlgilenenler için satış linki...
http://www.ucuzlukvadisi.com/uv/pa/pd.asp?r=usdz dt&spid=2

TBMM DİLEKÇE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
A N K A R A
KONU : Anayasa ve yasalar gereğince haksızlığa uğradığım aşağıdaki hususlardaki yasal haklarımın korunarak mağduriyetimin önlenmesi

1.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özlük haklarını düzenleyen yasa 926 sayılı Askeri Personel Kanunudur. Bu kanun ile lise mezunu 2-3 yıllık harp okulları ve son olarakta 4 yıl süreli harp okulu veya 4 yıl süreli fakülte yüksek okul mezunlarının tamamı için tek gösterge tablosu EK- 6 uygulanarak tüm subay ve emeklilerinin göreve başlangıç derecesi 8/1 dereceden yapılmıştır. Astsubaylar için lise üstü 1 yıl tahsil yapanlar,kendi nam ve hesabına yüksek okul bitirenler Asb.MYO mezunları ayrı ayrı derecelerden göreve başlatılmaktadır.Bu Anayasa ve AİHS aykırı Astsubaylar aleyhine bir uygulamadır.

657 Sayılı Devlet memurları Kanununda birçok devlet memuru MYO mezunu ise 9/2 lisans mezunu ise 8'nci dereceden göreve başlatılmasına rağmen daha ağır hizmet koşullarına ve sorumlulukları olan Astsubaylar daha alt kademeden göreve başlatılmaktadır. Adalet ve eşitlik ilkesinin uygulanarak;

MYO mezunu Astsubayların 9/2, lisans mezunlarının 8'nci dereceden göreve başlatılmasını Asb.MYO yasasından önce Astsubay nasb edilenlerin Asb.kaynağı olan Asb. MYO mezunlarının başlangıç derecesinden intibaklarının sağlanmasının teminini.

2.Birinci dereceden emekli olanlarla 2-3'ncü dereceden emekli olanların arasında en çok 3, en az 1 yıllık hizmet süresi olmasına rağmen Emekli Sandığı Yasası'nın Ek-70 Madde 1'nci Fıkra (b) bendinde yer alan gruplar ve oranlardaki dengesizlik nedeniyle %30 ile %40 maaş farkının doğmasına neden olmuştur. Bu adaletsiz uygulamanın düzeltilmesi için Gnkur.Bşk.lığının da MSB tarafından hükümete teklif ettiği aşağıdaki değişikliğin yapılmasının teminini ile adalet ve eşitliğin gerçekleştirilmesinin sağlanmasının teminini.

Md.1 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun EK-70 Md. 1 nci Fıkrasının (b) bendinde yer alan gruplar ve oranlar aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir

Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 240'ına
Ek göstergesi 7600(dahil)-8400(hariç) olanlarda %200'üne
Ek göstergesi 6400(dahil)-7600(hariç) olanlarda %180'ine
Ek göstergesi 4800  -6400(hariç) olanlarda %150'sine
Ek göstergesi3600(dahil)-4800(hariç)olanlarda %130'una
Ek göstergesi2200(dahil)-3600(hariç) olanlarda %110'una
Diğerlerinde % 80'ine

Tekabül eden miktarı emekli keseneğine ve kurum karşılıklarına tabi tutulur.

Md.2 Bu karar yayım tarihinde yürürlüğe girer,geçmişe ait maaş farkları ödenmez.

Md.3 Bu kararı bakanlar kurulu yürütür.


3.T E M S İ L T A Z M İ N A T I

2000 yılında sadece general ve amirallere ödenen 2002 yılında ise yarbay ve albaylara ödenmeye başlanan temsil tazminatı yasanın özüne aykırı olarak diğer askeri personele ödenmemiş ve bu durum maaş dengelerini bozduğu gibi küçük rütbeli personelin açlık sınırına yakın maaş alarak hayat idamesini güçleştirmiştir. 631 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye istinaden çıkarılan 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1'nci maddesinin iptali için açılan dava sonucunda DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Kurulu kararın yasaya aykırı olduğuna karar vermiştir.

KARAR GEREKÇESİ: 631 sayılı KHK 11'nci maddesinin sadece makam tazminatı alanlara değil en az 5 hizmet yılını dolduranlara da görev tazminatı ödenmesini hükme bağlamış olmasına rağmen çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararında En az 5 hizmet yılını dolduran memurların yer almadığı belirtilmiştir. Kararda ayrıca bütçe olanaklarının kısıtlı olmasının tazminat ödenmesi öngörülen personel arasında bir ayrıma gidilmesinin gerekmediği vurgulanmıştır. TSK personeli arasında maaş hiyerarşisinin yeniden kurulması amacıyla Kd.Binbaşı-Binbaşı Asb.lıktan subay olan Kd.Yzb. ve Yüzbaşı, 2 Kad.Kd.Başçavuş ve Kd.Başçavuş rütbeleri 926 sayılı Askeri personel kanununun (V) sayılı makam tazminatı cetvelinde yer almaları ve 4505 sayılı Sosyal Güvenlikle ilgili bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve Temsil Tazminatı ödenmesi hakkındaki kanunun 5'nci Madde (a) fıkrasında yer alan BKK ile belirlenecek olanlara ibaresinin çıkarılarak tamamına verilmesi bir zorunluluktur. Bu hiyerarşik dengeyi koruyacak karşılıklı güven ve saygı duygularını güçlendirerek adaletin gerçekleşmesini sağlayacaktır. 2002/3546 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1'nci maddesinin iptali ile ortaya çıkan hukuki boşluğun doldurulması için çıkarılacak yeni kararnamede bu husuların dikkate alınarak hukuksuzluğun önlenmesi ve mağduriyetimin giderilmesinin teminini.

4.OYAK KONUSU

205 sayılı yasa ile üyelerin görevde bulundukları sürede her ay brüt maaşlarının % 10 kesintisi olan aidatları ile kurulan Ordu Yardımlaşma Kurumu adındaki işlevini yerine getirmemektedir. Emekli olan personele birikmiş aidatları kurumun tespit ettiği nema oranı dahil edilerek kurumla ilişkileri kesilerek adeta kapı önüne konulmuştur. Bilahare yasada yapılan değişiklikle emekli personele günün koşullarına göre hesaplanan aidat ve nema iadelerini iade şartı ile üyelik hakkı tanınmış ancak maddi imkansızlıklar ya da durumdan haberdar olmamaları nedeniyle birçok personel bu haktan yararlanamamıştır.

Kurumun varlığını meydana getiren üyeleri yok saymak hukuka aykırıdır. Bu kurum kimindir,kimin olacaktır? Her üyeye katılımları nispetinde hisse senedi verilmelidir. Ayrıca kurumun varlığında büyük paya sahip olan Astsubaylar kurum iştiraklerinin yönetim ve denetim kurullarında görev almamakta kurum iştiraklerinde daha ziyade subaylar ve aile fertleri istihdam edilmektedir.

Bu haksız uygulamanın sona erdirilmesinin teminin.

Saygılarımla arz ederim.

Adı Soyadı :
A D R E S .

TEMAD Genel Başkanı Sn.İçer'e destek verdiğini açıklamış, tabiki destek verecek o mesajı TEMAD sitesinde kendileri yayınladılar.

Bir de zahmet olmazsa bizlerin gayreti ile yapılan çalışmaların sonuçlarını sahiplenmelerine rağmen hiçbirine neden destek vermediklerini açıklayabilirler mi?

Başbakanlık Makamına yapılacak dilekçe kampanyasını TEMAD organize etsin dilekleri ile yönetime gönderilmesine rağmen neden destek verilmediğini de merak ediyoruz.Bunları da Umur bey'in yazmasını mı bekliyorlar, insaf...
Meslektaşlarıma saygılarımı sunuyorum.

ADALETSİZLİK İSTEMİYORUZ
Değerli Komutanlarımız zaman zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir aile olduğunu söylemektedirler. Bu aileyi paşalarımız, subaylarımız, astsubaylarımız, uzman erbaşlarımız ile erbaş / erlerimiz oluşturmaktadır.
Evimizde de her birimiz çocuklarımız ve eşlerimiz ile bir aileyi teşkil etmekteyiz. Aile reisi olarak çocuklarına farklı muamele edenimiz var mı? Sen erkek çocuksun, sen kız çocuksun diye çocuklarına farklı muamele yapan var mı? Bizler aile reisi olarak cahil insanlar değiliz veya cahiliye devrinde yaşamıyoruz, çocuklarımıza ayrıcalıklı davranmayız. Sofrada bile yemek dağıtırken yemeği eşit servis yapmıyor muyuz? Hiç birimiz sen yemeği az hak ediyorsun diye evladımıza az yemek vermiyoruz, o çocuğu dünyaya getirdiysek mezara kadar babalık yapmak görevlerimiz arasındadır.
Maalesef büyük bir aile olduğu söylenilen Türk Silahlı Kuvvetlerinde personel ayırımı yapılmaktadır, adeta bizler Silahlı Kuvvetlerin üvey evlatları (üvey evlat da öz çocuktan ayrılmaz) olarak görülmekteyiz, haklarımız yıllardır gasp edilmektedir. Bu nasıl bir vicdandır ki komutanlarımız maiyetlerindeki personel arasında her konuda uçurumlar yaratmaktadırlar. Sen subaysın lüx hayat yaşayacaksın maaşın iyi seviyede olacak, sen astsubaysın / uzman erbaşsın bu kadar maaşla idare et. Biz malum terör örgütüne bölücü diyoruz ama Silahlı Kuvvetler de personeli arasında farklı davranmakta,bu da ayrımcılık değil mi?

25 yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde hizmet ederek emekliye ayrılan subay ile astsubay arasındaki maaş farkı % 300'e yakındır, görevdeki personel arasında da büyük maaş farkları vardır.
Orduevleri arasındaki uçurumu görmemek için kör olmak gerek.
FOÇA ÖEMK.lığı hizmete açılınca subay ve astsubaylar için ortak kullanıma açılmıştı ( dönem olarak ), bu uygulama uzun sürmedi sanırım E.Org. Hurşit TOLON sayesinde tamamen subay tahsisli oldu.
Lojman tahsislerindeki adaletsizlik başka bir örnek.
Yakın zamana kadar üniversitede okumamız bile yasaktı, kaçak okuyan arkadaşlarımızın çoğunun okuma hakları engellendi, cezalar verildi. Okumuş insandan kime zarar gelirki, şahsen benim cahil dostum olacağına okumuş tahsilli düşmanımın olmasını tercih ederim.
21'nci yüz yılda yaşıyoruz, AYRIMCILIK İSTEMİYORUZ, üvey evlat muamelesi, ikinci sınıf insan muamelesi görmek istemiyoruz, GASP EDİLEN HAKLARIMIZIN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ.

Ey TEMAD Genel Başkanı Sn.Mustafa EROL bey, bu sorunlarımızı dile getirme zamanı gelmedi mi daha? 7 yıldır uyuyorsunuz, uyanın bir zahmet...

BİR MANGA ASKERDİLER
En önde Cumhuriyet
Arkasında bir manga asker
Uygun adımlarla ilerlediler
Kışlanın tenha bir yerinde
Bir manga asker
Cumhuriyeti kurşuna dizdiler
Kışlanın orta yerinde
Mustafa Kemal onlara bakıyordu
Görmediler..

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Yukarıdaki dizeler sitemizin de üyesi meslektaşımız Sn.Aydın KULAK'ın DARBE GÜNLÜKLERİ adlı şiir kitabından alınmıştır.Bu şair arkadaşımızı kutluyoruz; gönlüne kalemine sağlık, kitapla ilgili bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Saygılarımla.

www.ikiayayincilik.com.tr/root/a/pdet.asp?rs i=usdzdt

Çanakkale Başkanlık seçimlerinde derneğimizi yönetim kuruluyla ziyaret eden Genel Başkan Sn.Mustafa EROL bir konuşma yaparak yapılan icraatları anlatırken birazda mizahı andıran bir tarzla Genkur ve Hükümet yetkilileri tarafından nasıl bir pinpon topu gibi oynandığımızı örneklerle biz üyelere ifade etti. Belki de verilmeyen haklarımız konusunda şu andaki düştüğümüz bu konuma ilk defa tanık olan üyelerimizin bir çoğunda biraz hayret,hafif kırgınlık ve sanki komedi tiyatrosu izlercesine yorumlarıyle bu konuşmayı dikkatle izlediler.Başkana sorulmak istenen birçok soru varken havanın sıcaklığı ve seçimlere bir an evvel geçilebilmesi için sorular istenen bir ortamda sorulamadı.Sadece bir üyemizin Sn.Bşk.geriye tek yol kalıyor o da Genkur önünde eylem yapmak tepkisine Genel Bşk.Genkur'un 1 km.içerisinde yasal olarakta olsa bir eylem yapılmasının kanunen yasak olduğunu,bu gibi durumları düşünürken haklı durumdan haksız durumlara düşülmemesi gerekliliğini vurguladı.Şahsım tarafından başkanım bunca icraat içerisinde niye bir tek hak elde edemedik yüksek sesli tepkime,bir siyasi lideri andıran ustalıkla heyecanlanma genç arkadaşım cevabıyla geçiştirdi. Sanırım orada bulunan üyeler içerisinde şahsımla beraber 5-10 üye sitelerimize vakıf ve bu çalışmaları yakınen takip ediyorlarsa yaklaşık 7 yıldır dinlediğimiz bu konular onlara da pek yabancı gelmemiştir. Herhalde bu gidişatla uzun süre de dinlemeye hazırız.Bu konulara ilk defa vakıf olan birçok arkadaşımız,genel merkezimiz tarafından verilen bu mücadelenin ve bugün gelinen bu ortamın bile iyi bir ilerleme olduğu kanısına vardılar.

Bu seçim esnasında Genel Bşk.ımızın ziyareti gösteriyor ki seçimler dışında Sn.Bşk.fırsat buldukça Temad şubelerini ara ara ziyaret etmeli ve daha rahat ve geniş bir zamanlı bir ortam yaratılarak hem üyelerin genel Bşk.nımızı ve yönetim kurullarını Başkanımızında dernek ve üyelerini daha yakınen tanıma açısından faydalı olacağı inancındayım.Yoksa birilerinin gayet memnun olduğu bir ortamda siteler aracılığı ile karşılıklı laflaşmalar sürüp gidecek.Aslında şube başkanlarımız tarafından da belirli periyotlarda üyelerle belirli zamanlarda toplantılar gerçekleştirilerek yapılan çalışmalar ve haklarımız konularında gerekli bilgilendirilmelerin yapılması son derece faydalı olacaktır.Genel Bşk.ımız arkadaşlarımızı ve yakınımızdakileri Temad'a üye olmaları ve bu çatı altında toplanmalarını sağlamak için hepimize görevler düştüğünü ve ailelerimiz ve muvazzaflarla beraber 1.5 milyonluk büyük bir güç olduğumuzu,her partiye eşit mesafede olduklarını, Demokrat parti Bşk.Sn.Hüsamettin CİNDORUK ile yaptıkları görüşmede parti başkanının bizleri çok haklı gördüklerini ve partisinden Assb.miletvekilleri çıkarmak istediklerini, bizlerin önünün açıldığında Hakan FİDAN'lar vs.gibi birçok başarılı Assb.ın bu ülkeden çıkacağını ifade ettiler.

Şehitler diyarı Çanakkale'mizde yaklaşık 1500 civarı emekli Assb.yaşarken üye sayısının yaklaşık 600 civarı olması ve 2010 yılı aidatlarını yaklaşık 350 üyenin yatırması her ne kadar düşündürücü olsa da Çanakkale Temad seçimlerinde derneğimizde uzun süre göremediğimiz birçok üyenin oy kullanmak için hazır bulunmaları ve yaklaşık 240 üyenin bazı eksikliklere rağmen demokratik bir ortamda oylarını kullanmaları,seçim sonucunda tekrar Bşk.lığa seçilen Sn.İsmail ERDEM Bşk.nımız ve diğer adayımız Sn.Seyit MENDİ'nin birbirleriyle kucaklaşarak başarı dilemeleri derneğimiz açısından güzel görüntüler idi.7 yıllık emeklilik hayatımda 7 yıldır Çanakkale Temad üyesi olarak edindiğim izlenimlere göre üye olan ve olmayan arkadaşlarımızın farklı beklentiler içinde olmaları,özellikle genç emeklilerimizin çalışma hayatlarına devam etmeleri ve derneklerimize üye olmamaları,derneklerimizi çocuklarını okutup evermiş fazla maddi beklentisi olmayan belirli bir yaş üstü emeklilerimize bırakmaları ve bu üyelerimizin çoğunluğunun derneklerimizi sadece oyun oynayarak zaman öldürme havasında kullanmaları, derneklerimizi lokal havası görüntüsü vermekten uzaklaştıramadığı gibi,farklı düşüncede olan üyelerimizi de olumsuz olarak etkilemektedir. Farklı düşünce ve beklenti guruplarının bir takım şahsi çıkarlarda eklenerek oluşması,ortak bir düşüncede buluşulamaması da en büyük handikap konularından birisidir.Tüm bu olumsuzluklara rağmen Genel Bşk.ımızın kısa bir süre içerisinde bazı haklarımıza kavuşacağımız ümidi acaba Sn.Başkan haklı mı dedirtebilir.Ya da yazılı ve görsel basında bizleri haklı bulup bunların en kısa zamanda çözüleceği sözünü veren Komutanlarımız ve Hükümet yetkilileri de haklı olabilir.Belki de seçim esnasında başkan adayı Sn.Seyit MENDİ konuşma yaparken yaşlı bir üyemizin kim bu yahu,ben hiç tanımıyorum.Benim maddi bir beklentim de yok,mevcut başkan gezi ve kamp işlerini çok iyi koordine ediyor bana böyle bir başkan lazım,nerden çıktı bu aday, demesi de haklı olabilir.

Sitelerimizde sık sık yasal temsilcimiz Temad çatısı altında toplanmalıyız ifadelerine rağmen bazı arkadaşlarımızın evet Temad'ın bu çalışmasını beğendim ama benim için üye olmama yeterli değil,ya da üyelikten ayrılıyorum,her şeye rağmen üye olmuyorum ifadelerini övünerek sitelerimizde paylaşmaları da kendilerince onları haklı kılabilir.Ya da İl dernek Bşk.nımız konuşmasında bana küsebilirsiniz ama derneğimize asla küsmeyiniz ifadelerine rağmen bir gezi organizasyonu esnasında ben kıdemli üyeyim otobüste en önde otururum isteğine karşılık çekilen kura sonucunda istediği yer çıkmadı diye başkana ve derneğe küsmesi de haklı olabilir.
Temad bana ne veriyor diye üye olmama yolunu seçenler mi haklıdır?
Yav bize hiçbir şey verilmez diyenler mi haklıdır?
Tuzum kuru diyenler mi haklıdır?
Temad'ın kuruluş yıldönümünde üye olmayan arkadaşlarımızı törenlere davet ettiğimizde birinin çıkıp kokteyl ve gak var mı diye sorması mı haklıdır?
Belki okuldan bir sıra arkadaşımıza,ya da komşumuz,aile dostumuz ağabeyimiz kardeşimiz bir meslektaşımıza üye olmaları için telkinde bulunurken kendilerinin benim kahve kültürüm yokki diye cevap vermeleri mi haklıdır?
Birçok meslektaşımızın ben dereceyi kaptım,hanım da emekli çok şükür, fazla bir beklentimiz yok demeleri sanki diğer derecelerden emekli olanlara acıyarak bakma ifadeleri mi haklıdır?
Bu sadece 2.ve 3. derecelerin sorunudur diyenler mi haklıdır?
Üye olmayı zul görüp Temad'dan beklenti içinde olanlar mı haklıdır?
Bir grup arkadaşımızın memleketin bu sıkıntılı günlerinde paşaların bir bir cezaevine konduğu bir dönemde siz ayrım yaratarak birilerinin ekmeğine yağ sürüyorsunuz diye eleştiride bulunmaları hatta bazılarının nerdeyse bunu vatan hainliği gibi görmeleri bu şahısların bir çoğunun Temad'ın kapısının önünden bile geçmeyerek maillerle,facebooklardaki mücadele görüntüleri ,buralarda bilmem kim paşa kimdir,bilmem kim albay kimdir diye övünçle bahsederlerken bir tane bahsedecek bir Assb.bulamamaları mı haklıdır?
Kendi hakları konusunda böylesine vurdumduymaz bir çıkar toplumunun ülkemizin hakları konusunda ne kadar yapıcı oldukları da ayrı bir konudur. Yoksa Mahmut ERDEMler mi haklıdır?
İsterseniz daha birçok örnekler koyabilirsiniz.

Herhalde sivil toplum örgütü olgusu oluşmayan bir ülkede ve toplumda herkes farklı beklentiler içinde kendince haklı olacak,böyle olunca da birileri parsayı kapıp götürecek,sonra ahlarla vahlarla birbirimize Atam sana layık olamadık,Affet bizi Atam vs.söylemleriyle,birbirimize mailler atarak yaşamaya devam edeceğiz.Bir avuç insan çıkacak mücadele edecek,birçoğu da armut piş ağzıma düş misali bekleyecek.
Belki de Onur mücadelesi diyenler haklı? Ama sanırım o kelime bazıları için çok farklı.
Saygılarımla.

Elazığ'da görevli 55 yaşında Bakım Astsubay evinde geçirdigi kalp kırizi sonucu vefat etmiştir, bakım Astsubay Tahsin Çiftçi'ye Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlıgı diliyorum.

Olağan genel kurulunu yaparak Sn.Erhan KOLAĞASI başkanlığındaki KONYA TEMAD yönetimini ve Olağanüstü genel kurulda Sn.Rıza TANKUT yönetimindeki BURHANİYE TEMAD yönetimindeki seçilen arkadaşlarımızı kutlar; mücadelemize yeni ivme kazandırmak için yapacakları çalışmalar için kendilerine başarılar diliyoruz. Zümremize hayırlı olması dileklerimizle saygılar sunarız.

Başbakanlığa verilecek olan dilekceleri İzmir'den veya Karşıyaka'dan hangi arkadaşım toplayacak?
Bu dilekçeleri nasıl veya nerede imzalayacağız? Konu hakkında bilgisi olan arkadaşım varsa bilgilendirmesini istiyorum. Saygılar, her şey gönlünüzce olsun.

TEMAD mevcut yönetiminin önceki yönetimle ve Ali ŞENCAN'la, Yeni Oluşumun Mevcut Yönetimle, Mevcut Yönetimin Yeni oluşumla, Kenan SAKA'nın mevcut yönetimle, Mevcut Yönetimin Kenan SAKA ile, Ahmet ÖZDEN'in mevcut yönetimle, Ersen GÜRPINAR'la, Mehmet AKPINAR'la, Antalya Yönetimi ile, kısacası herkesle, Şeraffetin TURGAY'ın Mustafa SEVİMLİ ile, Mustafa SEVİMLİ'nin mevcut yönetim ve Yeni oluşumun bir kanadı ile, Şerafettin TURGAY'ın Mehmet ALİ KILINÇ'la, Kenan SAKA'nın yeni oluşumdan bazıları ile, Yeni oluşumdan bazılarının Kenan SAKA ile, Yeni Oluşumun yarısının diğer yarısı ile, Tekin KARAKAŞ'ın mevcut yönetimle, Mevcut Yönetimin Tekin KARAKAŞ'la, Aziz SAYDAM'ın Kenan SAKA ile, Kadın Kollarının (lağv edilmiştir) mevcut yönetimle, Eski Kadın Kolları üyelerinin birbirleri ile, Bekir ERGÜL ve Sanal Takım Arkadaşlarının Hüseyin SAVCI ile, Mehmet GÜRÇAY'ın Hikmet AYDINCAK'la, Hikmet AYDINCAK'ın mevcut yönetimle, Ramazan TEKELİ'nin Kenan SAKA ve arkadaşları ile, Antalya TEMAD Yönetiminin Ahmet ÖZDEN'le, Adana TEMAD Yönetiminin Hüseyin SAVCI ile (bir yazısında sorduğu bir soru nedeniyle) , Hikmet AYDINCAK'ın Galip KAPLAN'la, Hikmet BOLAT'ın Kenan SAKA ile, Adını hatırlayamadığım bir meslektaşımın Umur TALU ile, evet yanlış okumadınız Umur TALU ile, aklımda tutamadığım, isimlerini bir anda hatırlayamadığım diğer bir çok meslektaşlarımın birbirleri ile (bu yazıdan sonra herkesin benimle) sorunları var. NET Sitesi ORG Sitesi ile, her iki site TEMAD sitesi ile, TEMAD Sitesi her iki site ile sorunlu. Sorunlarını ve sorunlu oldukları kişileri buraya taşıyamadığım meslektaşlarım bağışlasınlar. Bu halimize birileri kasıklarını tuta tuta kargalarla koro halinde öyle bir gülüyor ki!

Yukarıdaki paragraf Sayın SAVCI'nın 15 KASIM 2008 tarihli ASTSUBAYLARIN ÇÖZÜL/E/MEZ SORUNLAR YUMAĞI başlıklı yazısından alınmıştır. Görülüyor ki manzara-i umumiye değişmemiş, sorunlar yumağına yenileri eklenmiş. Üstelik yazarın yazısında değindiği, tek gücün  Ortak Akıl ve Birlikten Doğan Güç olduğu gerçeğinin bilinmesine rağmen. Hemen siteler birleşmeli denmesin, emeğe saygısızlık etmek gibi düşüncemiz olmasın.

Değerli meslekdaşlarım, TEMAD'a üye olun çağrılarınız boşuna. Derneğe üye olun, mücadele edin, beğenmediğiniz yönetimleri değiştirin söylemlerine ben inanmıyorum. Sizin yapamadıklarınızı ben hiç yapamam. Gördüğüm manzara hiç hoş değil.

Selçuk İÇER'in meselesinde, OYAK basın yolu ile hakaret edildiği gerekçesiyle mahkemeye gitmiştir. İnternet hukukundaki boşluktan dolayı (hakaretin yayınlandığı tarihte künye bilgileri bulunmaması nedeniyle, oysa gazeteler künye bilgilerini bulundurmak zorunda) sadece Sayın İÇER dava edilmiş, ancak TEMAD yönetimi vicdanlarda yara almıştır. Üyesine sahip çıkamayan, eften püften nedenlerle üyesini ihraç eden, biat kültürünü benimsemiş aynı yönetim bir daha veya paralel başka bir yönetim başa gelirse hiç şaşırmam. Görünen köye kılavuz gerekmez.

Önerim, Astsubay onur mücadelesinde şahsi çıkar hesapları yapmayan arkadaşlarımın empati yapmaları, ben haklıyım inancından vazgeçmeleridir. Doğru bir değildir, birden çoktur. Ancak bir gerçek vardır. O da mücadele gücünün artmadığı, var olanın da yok edilmek istendiğidir. Saygılarımla.

Geçmişe dönük yıl kaybı..
Yatılı öğretmen okulları,4 yıllık yatılı askeri okullar çıkan bir yasa ile 18 yaşı itibarı ile geri ödeme yapılmış ve emeklilikten sayılmıştı. 4 yıl Asb. okullarında okuyan Asb. öğrencileri sadece son 1 yıl için borçlanma yapılmış 1 yıl emekliliğine ilave edilmişti.Bu konunun araştırılması lazım. İlgili kanun mutlaka bulunur ve araştırılırsa 4 yıl okuyan ama 18 yaş sınırını geçen kişilerin de kalan süreyi geri ödeme yapılarak hizmet süresine eklenebilir mi?.. İlgili kanunun açık maddesi var ise 4 yıl okumuş ama yaşı 20 yaşında okulu bitirmişse 2 yıl geri ödemesi yapılması gerekir. İlgili kanun bulunup irdelenmesi gerekiyor! Saygılarımla.

Sn.Dr.Hakan FİDAN Kardeşimizi yürekten kutluyor,Camiamız gençlerine, itici güç ve örnek olmasını diliyoruz. Köklerinin bulunduğu bu büyük ailenin,her zaman yanında ve destek olacağını bir kez daha belirtiyoruz.
Bu önemli görevle,hem ülke, hem bu mağdur kitlenin sorunlarının çözümü yönünde için,çok önemli bir ümit olarak görüyoruz.
Sn.Başkan yolun ve bahtın açık olsun.Saygılar.

Abdurrahim BARIN
Gn.Bşk.
Türkiye Ulaş İş
www.ulaş iş sendikası.com

Başbakan ERDOĞAN'la ilgili parola skandalında suçlu olan komutanlarımız TSK subayının itibarı daha fazla zedelenmesin diye faturayı hiçbir mesleki tecrübesi olmayan genç astsubaya çıkarıverdi. Bu nasıl bir zihniyet, nasıl bir adalet. Bu her türlü hukuk işlevinden yoksun, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan bir hukuktur. Silahlı Kuvvetlerde görev yapan en ast rütbedeki Er'den en üst rütbedeki generale kadar herkes Astsubayın imzasıyla bu tür özellik arzeden bir evrakın yayımlanmayacağını. Ama Silivri'de yargılananların yanına bir Subay daha gitmesin diye vatanı için canı pahasına görev yapan bir Astsubayın daha kaydı şerh filan konulmadan siliniverdi. İlahi adalet bu dünyada tecelli etmezse kıyamet gününde hesap gününde elbet tecelli edecektir, tabi inancı olanlar için.

Başbakan ERDOĞAN'la ilgili parola skandalında hukuki,vicdani açıdan belki de en son hesap sorulacak ve cezaya çarptırılacak kişinin o genç Assubay olacağı adalet ve gerçeklik açısından kesinken;bizi hiç şaşırtmayan,yıllardır uygulanageldiğini gördüğümüz yaşadığımız önyargılı zihniyet bu kez de genç bir Assubayı kurban olarak seçmiş ve kendince adaleti tesis edip vicdanları rahatlatmıştır.Şimdi bu kararı veren Askeri yargının,asıl sorumlu olan sıralı komutanların,olayın çok kısa bir sürede sonuçlandırılarak basına duyurulmasını isteyen Gen.Kur. Bşk.lığının,olayın asıl sorumlusunun olmayan yetkileri nedeniyle bir Assubay olamayacağını söyleyerek asıl sorumlular için avukatlarına suç duyurusu için talimat verdiğini söyleyen ama nedense sonra hiçbir gelişme olmadığını gördüğümüz ve hala suskunluğunu devam ettiren Başbakan ERDOĞAN'ın vicdanları rahatmı acaba?Asıl sorumlu olan subayları korumak ve cezalandırmamak adına genç bir Assubayın hayatını karartmak nasıl bir duygu dur?Geceleyin yattığınızda her insanın yaptığı vicdani muhasebeyi kendinizce nasıl yapacaksınız?Çok yazık ki inaçlarımızı her geçen gün biraz daha kaybediyoruz.Adaletin vicdanlara hakim olması temenisiyle...

Hukuk mu ? Don Lastiği mi...
Silivri mi ? ERDEK mi ?

Silivri'de görülen malum davada şikayet edilen hukuksuzluğu bizzat şikayet edenler de başka yerlerde uyguluyor,alıyor eline don lastiğini nereye uyarsa oraya ölçüyor ve cezayı kesiyor,bunun adına da hukuk diyorlar,hiç olmazsa Silivri'ye bir mahkeme kurmuşlar orda milleti oyalayıp duruyorlar, bunların mahkemesi de yok galiba direkt giyotine gidiyorsun,çünkü don lastiği oraya kadar ölçüyor...

YAKINLARINI İLGİLENDİREN ARKADAŞLARIM İÇİN,

26/5/2010 DOĞUM BORÇLANMASI HAKKINDA YARGITAY'DAN TARİHİ KARAR

İki çocuklu sigortalı kadınlar, emeklilik için geçmişe dönük 4 yıl sigortalı sayılacak

http://www.stargundem.com/ekonomi/1026718-ik i-cocuklu-sigortali-kadinlar-emeklilik-icin-gecmise-donuk-4- yil-sigortali-sayilacak-haberi.html

ARKADAŞLAR OYAK ERİYOR.FARKINDAMISINIZ? DAĞITILAN NEMA ÜYELERDEN TOPLANAN ÜYE AİDATININ KARŞILIĞI.HANİ NERDE TOPLAM VARLIKLARIN KARI?GENELKURMAY MUTLAK BURAYA EL ATMALIDIR.HER SENE %50 GERİLİYORUZ . BİZ BU İŞİ KARIŞTIRMAYA BAŞLADIKTAN SONRA SANKİ BU ERİME DAHADA HIZLANDI.OYAK IN HİSSEDARLARI BİZ İSEK ULUSLAR ARASI BAĞIMSIZ KURULUŞLARDAN DENETIM İÇİN DESTEK İSTEME HAKKIMIZ VARMI? BU KONUDA İLGİSİ BİLGİSİ OLAN ARKADAŞLAR BİR AÇIKLAMA GETİRİRSE SEVİNİRİZ.SAYIN ULUSOY OYAK IN HER KURUŞUNU HARCARKEN ANASININ KARNINDA BABASINI EBEDİ BİR DAHA GÖRMEYECEK GÖREMEYECEK SAÇI BİTMEDİK YETİM HAKKI OLDUĞUNU UNUTMASIN

Beklenen oldu.Erdek deniz üs komutanlığındaki parola krizinde suçlu bulunan Assubay ihraç edildi.Ancak parola listesini imzalayan amire birşey olmadı, olmayacaktı da.
Erdek'teki parolayı hazırlayan Assubay, birbirini tamamlayan ve de çağrıştıran kelimelerden parola hazırlanmayacağını bilmiyor muydu? Örnek;KIRIK-KALE,REİSİ-CUMHUR yazmıştı.Suçlu olan da tabii ki sonucuna katlanacaktı.
Zimmet Assubayda,işi bizzat yapma görevi Assubayda,doğacak sıkntılardan da Assubay sorumlu; ancaak makam subayda,makamın tazminatı subayda,temsil tazminatı subayda,yani bir tarafta sıkıntı ve külfet,öbür tarafta olabildiğince nimet.
Yasalarımızda da kanunsuz emir ve konusu suç teşkil eden emir konusu yer almaktadır.Konusu suç teşkil eden emir asla yerine getirilmemelidir. Aksi taktirde suçun sorumluluğu işleyene aittir.Selamlar.

http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/05/26/pa rolayla.hakaret.astsubay.gulere.tskdan.ihrac/577779.0/

OYAK ASSUBAY ÜYELERİNE HAKSIZLIK YAPMAKTADIR:
- Assubaylar oyak tarafından iki yıldır mağdur edilmiştir.
- Oyak'ta %70 çoğunluğa sahip olan Assubaylar, bir finans kuruluşuyla anlaşarak rezervlerini oyak'tan çekmek zorundadırlar.
- Aksi halde mağduriyetler devam edecektir.

Güleryüzlü meslektaşlarım; OYAK 2009 yılı faaliyet raporunun üçüncü sayfasındaki sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum,

OYAK'IN FAALİYET SONUÇLARI ( 2009-2008 Karşılaştırmasına üye (hissedar) rezervleri dahil edilmiştir.)

Net Dönem Aktüeryal Karı (Nema) : YÜZDE OTUZ SEKİZ AZALMIŞTIR

Üye Varlıklarına Sağlanan Artış (Nema oranı) : YÜZDE KIRKALTI AZALMIŞTIR

Tüfe : YÜZDE OTUZALTI AZALMIŞTIR

Nema Oranı / TÜFE ( Katsayısı) : YÜZDE ONBEŞ AZALMIŞTIR

ÜFE : YÜZDE YİRMİALTI AZALMIŞTIR

Nema Oranı / ÜFE (Katsayısı) : YÜZDE YİRMİBEŞ AZALMIŞTIR

Özkaynaklar (Üye Rezervleri + Dönem Karı) : YÜZDE ON ÜÇ ARTMIŞTIR

Toplam Aktifler : YÜZDE YİRMİ ARTMIŞTIR

Üye Sayısı : YÜZDE DÖRT ARTMIŞTIR


Yukarıdaki bilgilere çalışan hissedarlardan her ay düzenli gelen nakit paranın sistemde bir yıl süre bekletilmeden işletme faaliyet sonucu miktarda henüz kar ya da zarar tespit edilmediğinden öz kaynaklarda büyüme gözükmektedir,her sene memuriyete katılan kişiler sebebi ile üye sayısında da her sene olduğu gibi artış görülmektedir, dikkat çeken bölüm net dönem karı 2009 yılında 2008 yılına göre yüzde otuz sekiz azalır iken hissedarlara sağlanan nema 2008 yılında yüzde 26.3 iken 2009 yılında yüzde 14.2 seviyesine gerileyerek geçen yıla göre yüzde kırk altı azalarak en çok azalan bölüm olması dikkat çekicidir, kurum bunun nedenlerini hissedarlarına anlatmalıdır.


OYAK GRUBU ŞİRKETLERİ BİRLEŞİK SONUÇLARI ( 2009-2008 Karşılaştırması)

Satışlar : YÜZDE DOKUZ AZALMIŞTIR

İhracat ( Milyon ABD Doları) : YÜZDE ON İKİ AZALMIŞTIR

İşlem Hacmi : YÜZDE YEDİ AZALMIŞTIR

Vergi Öncesi Kar : YÜZDE OTUZ DÖRT AZALMIŞTIR

Vergiler : YÜZDE BEŞ AZALMIŞTIR

Özkaynaklar : YÜZDE ÜÇ AZALMIŞTIR

Toplam Aktifler : YÜZDE İKİ AZALMIŞTIR

Çalışan Sayısı : YÜZDE BEŞ AZALMIŞTIR


Bu tabloyu işletme eğitimi almış arkadaşlarımızın daha iyi yorumlayacağı görüşündeyim, dikkat çeken konu 2009 yılındaki küresel krizde OYAK toplam aktiflerinde bir önceki yıla göre yüzde iki küçülmüş bir üst tabloda OYAK faaliyet sonuçlarında ise toplam aktifler yüzde yirmi artmış görünmektedir aradaki fark konusunda kesin bilgim olmamakla birlikte yüzde on sekizlik artışın çalışan personelden kesilen birikimlerden oluştuğu izlenimi vermektedir,
OYAK şu anki konumu itibari ile hissedarlarına dahi bilgi akışı olmayan kurum durumundan hızla çıkmasını temenni ediyorum, kurum bu şekilde hissedarlarını görmezden gelmeye devam ettiği sürece ileride bugün genelkurmay başkanının söylediği asimetrik savaş sözcüğünü yıllar sonra kendisini yok etmek için mücadele edecek daha güçlü küresel ekonomik güçlere karşı bu söylemi yönetim kurulundaki muvazzaf generaller söyleyebilir, o zaman da iş işten çoktan geçmiş kurum çökertilmiş olabilir, bunu düşünebilmek geleceği görebilmek için hissedarlarınızla aranızdaki bağı güçlendirin,şu an yaptığınız gibi kurumdan ayrıldın senin hakkın kalmadı gibi yüzeysel lafların arkasına sığınmayın sizlerin denetim şirketlerine hesap vermeniz bizim gönlümüzde sizi aklamamaktadır, hissedarlarınızın görüşünü almadan 205 sayılı OYAK Kanunu'nda yaptığınız değişikliklerde ileride kurumu güç durumda bırakabilir,şu an için kendinize rol biçip biz EMEKLİLİK FONUYUZ Avrupa birliği de bizi destekliyor sözcükleri sizi rehavete sürüklemesin o zaman 1996 yılından öncekilere ne oldu diye soru sormazlar mı? Genelkurmay Başkanı'na ve kurumun yönetim kurulundaki muvazzaf general ve amirallere sesleniyorum,güvendiğiniz dağlara her an kar yağabilir,Amerikalı spekilatör George SOROS gibi turuncu devrim yaratanlar OYAK'ın üzerine çökerse ne yapabilirsiniz? 250 bini aşkın kişinin sorumluluğunu taşıyabilir misiniz? Önerim aklın yolunu seçin OYAK yönetimini başkasının iradesi altına girmeden kendi iradeniz ile demokratik hale getirin, kişisel olarak bundan sizler de karlı çıkacaksınız, ümit ederim aklı selim galip gelir, Saygılarımla



OSMAN KARAÇOBAN
E-MAİL:karacoban1@mynet.com
GSM:05067837900

Merhaba Değerli Arkadaşlarım,
1. 25 Mayıs 2010 günü 6.Kor.K. Korg. Nejat BEK şubemizi ziyaret ederek 15 arkadaşımızla sorunlarımızı görüşmüş ve fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Komutanımız birlik beraberliğimizden memnun olduklarını beyan etmişlerdir.

2. 28 Mayıs 2010 günü saat 20:00'de Orduevinde bir yemek ile tanışma ve kaynaşmayı amaçlayan etkinlik planladık. Üye olan-olmayan, emekli veya çalışan tüm arkadaşlarımızı bu günde yanımızda görmek istiyoruz.

3. Genelkurmay Bşk.lığı, MSB, OYAK ve hükumetin görmek istemediği sorunlarımızı birlik ve beraberlikle, derneklere üye olarak, yönetimde görev talep ederek çözebiliriz. Bunun başka yolu olmadığı herkesin malumudur.

4. Sanal isimlerle mesaj yazarak hakaret etmek de, bu hakaretlere cevap yazarken yönetime ağır eleştirilerle maksattan sapmak da zümremize zarar vermektedir. Her konumdaki yönetici ve arkadaşlarımız artık kavga ve kısır tartışmaları bırakarak genç arkadaşlarımıza nasıl bir dernek bırakacağımızın planlarını yapmaktan bahsetmelidir. Haklarımızı alamıyorsak bunun sebebi aramızdaki ayrışmadır.

Tüm arkadaşlarımıza saygılar sunar, güzel haberler paylaşma dileklerimi arz ederim.

www.adanatemad.org

Sayın Hakan FİDAN yeni görevinizde başarılar dilerim.
Ahmet DUVAR
Emekli Assubay