Sayın ERTEN,sayın genelbaşkanımız mesaj panosunda kavgaya değil ,sorunlarımıza yönelim demiş.Bunda çoğunluğumuz bu konuda hem fikiriz.Sayın başkanımızın yazdığı yazının altında Mahmut ERDEM in yazısı var .Bu arkadaşımıza ben artık kiralık katil demek istiyorum.Ne demek diğer sitede yazanları ihraç etmek .Buyrun sayın ERTEN gerçekten güçünüz yetiyorsa bir saniye bile beklemeyin.Temad dan atılmak bizlerin içindeki assubay sevgisini koparamaz,aksine daha artırır.Mahmut ERDEM lere temad mesaj panosunda yer vermeyerek,bizlere cevabınızı yaptığınız icraatlar la verin.

Sayın ASLAN;
Polemiğe girmemek adına cevap vermiyorum.Eğer görüşmek isterseniz telim kayıtlarda mevcuttur.
Saygılarımla.....

Dursun şahin;Garip ve çaresiz olan,ruhu kararmış,umutlarını yitirmiş,biryerlere arkasını dayamadan duramayan,değersiz olan,mesleğini beğenmeyen,kandırılmış olan,sadaka bekleyen,ABD deki değişim rüzgarını okumaktan aciz,başkasından fayda bekleyen zavallı şahsiyetler bu sitede yok.Bunları aynaya bakarak mı yazdınız?
Mahmut erdem,sizin ruhunuz katil! Gidin kendinizi manastır gibi bir yere kapatın.Kimseyle görüşmeden,Ağzınıza Assubay kelimesini almayı bırak aklından bile geçirmeden bir 20 yıl geçirin ondan sonra görüşelim.
Her iki arkadaşa;Madem hiçbir hakkınız alacağınız amacınız yok ne diye Derneğe üye olup mücadele veren arkadalara ve fikirlerine cevap yetiştirmeye çalışıyorsunuz?
Bunun bir tek cevabı olabilir:Bu işten menfaat ediniyor olmanız.Boynunuzdaki "KİRALIK" levhası memleketin her tarafından okunur hale geldi.
Bırakın Assubaylığı,insanlık adına sizin için üzülüyorum.Saygı en azından askeri düzeyde hak edene duyulur.

SESLİ DÜŞÜNÜYORUM - 2

Koç Holding'in sahibi Koç Ailesi, Sabancı Holding'in sahibi Sabancı Ailesi'dir. TEMAD kelimesinin açılımı Türkiye Emekli Assubaylar Derneğidir. İlla ki bu derneğe sahip aranacak olursa, evet bu derneğin sahipleri, ülkenin dört bir yanına dağılmış olan dernek üyesi emekli assubaylardır. Bu cümleyi okuyanlar, anlamını doğru anlayıp anlamamakta serbestirler.
Kendi adıma TEMAD Genel Merkezi yöneticilerinin, Emekli Assubay sorunlarının çözümü için Ankara'da "one minüt" deyip birilerinin kapısına tekmeyi vurup, ilgililerin yakalarına yapışıp zorla gasp edilen hakkımızın alacakları beklentisi içinde değilim.Temad'ın bir sendika olmadığını biliyorum. Ancak yeni Temad yönetimi seçileli altı ay geçti. Pencereden bakmak deyimi moda oldu ya, olaya Temad yönetimine seçilen meslektaşlarım tarafındaki pencereden bakmaya çalışıyorum. Doğal olarak dernek genel merkez yöneticilerinin inisiyatifleri dışında olan açlığa mahkum edilen emekli assubayların haklarını gerekli makamlardan isteyip ama alamama ve rutin gezi faaliyetleri programlarını ilan etme faaliyetlerini bir yana koyuyorum. Çeşitli yollardan bana yansıyan faaliyetleri sağdan sola sıralıyorum, aşağıdan yukarı alt alta yazıyorum. Yapılan faaliyetleri seçim öncesi astsubay devrimi manşetini takip eden toz duman bulutuyla karşılaştırıyorum. Şayet onlar da faaliyetten sayılırsa, bula bula, faaliyet olarak ancak şunları bulabiliyorum. Birincisi yılbaşı civarında, o da icraattan sorumlu olmayan bir meslektaşımızın ajanda bastıralım mı teşebbüsü, ikincisi genel merkez binasında bir odanın hukuk komisyonuna tahsisi, üçüncüsü ise muhalif olarak bilinen bir meslektaşımızın, genel merkeze aidat ödemeye gittiğinde nazikçe kovulması.
Yeni seçilen , taze kan genel merkez yönetiminden demelerini beklerdim ki: Ekonomik sorunlar üzerinde ne kadar uğraşırsak uğraşalım sonuçta çözüm başkalarının elinde. Bizi hesaba katmaları, sesimizi duymaları için şu eylemleri yapmakta siz meslektaşlarımıza önderlik edeceğiz. Siz emekli astsubay üyelerimizin çözüm bekleyen sorunları sadece ekonomik sorunlar ve gezi faaliyetleri olmadığını biliyoruz. Temad'ın görevinin sadece şehit anma günlerinde lokma döktürmek olmadığının farkındayız. Tek başınıza çözmekte zorlanacağınız, tüzüğümüzde de yer alan şu şu sorunlarınız için oluşturulan komisyonlarımız şunlardır. Telefonları şunlardır. Hiç endişeniz olmasın kimse, bundan sonra örneğin "Astsubay Başçavuş" kelimesini artık kimse ayaklar altına alamayacaktır. Asla yalnız değilsiniz.
Bunların yerine yapılan ise, sadece ve sadece sessizlik sessizlik sessizlik. Sağ olasın sayın Selçuk İçer meslektaşım. Sayende birileri yazdıklarına cevap vermeye kendisini zorunlu hisseti de orada olduklarının farkına vardık. Temennim belki bir gün de eleştirilere kızanların, kendilerini eleştirenlere kızmak ve eleştirenleri hain ilan etmek yerine, empati yapıp, bu insanların hepsi bizim meslektaşlarımız, hepsi de camiamızın kötülüğünü istiyor olamazlar, acaba bizim yaptıklarımızda mı bir eksiklik var sorusunu kendilerine sorabilmeleridir.

İSME BAKIP CEVAP VERENLERE,
Bir hummalı tartışmanın içine girmişiz. İnsanlar birbiriyle fikir mücadelesi veriyor. Kimi birbirini daha önce tanıyor. Kimi de hiç tanımıyor. Fikirler çarpışıyor. Bir kısmımız haklarımızı almakta aciz bir TEMAD’dan söz ediyor. Bir kısmımız da böylesine önemli ve prosedür gerektiren işlern boyacı küpüne batırıp çıkarılarak çözülemeyeceğini söylüyor. Buraya kadar her şey demokratik her şey güzel.
Daha sonra tartışmalardan kişisel alınganlıklar çıkıyor. İki kişi birbiri arasında sürtüşüyor. Bir araya gelseler belki yüzyüze birbirlerine karşı konuşmayacakları kelimeleri bir çırpıda sarfediyorlar. Yani fikir çatışmasında birazcık geride kalanın belden aşağı vurma hareketleri bunlar. Evet nahoş hareketler ama her türlü tartışmada sık sık olur.
Ben TEMAD üyesiyim. Yazdığım tüm yazılar Emekli Assubaylar ve TEMAD sitelerinin arşivlerinde mevcuttur. Ayrıca diğer yazanların ve yazarların yazılarını da sık sık okurum. Bu siteye yazanların edebiyatı biraz güçlüdür. Bugüne kadar TEMAD’a üye olmayın, gelin burada ayrı bir oluşuma girelim diyen bir kişi bile duymadım. Ancak muhalefeti en katısıyla yapıyoruz.
Gelelim şu 12. maddeye. Bu maddenin tam çalıştığını kim söyleyebilir? Bence bu madde her tarafı boşluklarla dolu. Göreceli kavramlarla çizilmeye çalışılmış. Ancak beğensek te beğenmesek te bizim tüzüğümüz. Hal böyle olunca tabii ki birazcık tüzük okudum. Tüzüğümüz sanki 20 yaşında askerlere yazılmış koğuş talimatı gibi. Önce doğal üyelikten bahsediliyor. Sonra üye olmayan derneğin sosyal imkanlarından faydalanamaz ancak eşi ve çocukları faydalanır deniyor. Sorum şudur? Doğal üyeye ne gibi haklar sağlanmış? Peki asli üye olmayan doğal üye dernek sosyal imkanlarından faydalanamıyorsa acaba derneğin sosyal imkanlarından misafir olarak faydalanan bir öğretmenin misafiri olarak faydalanabilir mi? Aidatını ödemediği için asli üyeliği düşmüş üye sayısı üye kayıt defterininin yüzde kaçını oluşturuyor? Eğer asli üyelikten düşenler yüzde elliyi geçmişse bunun çoğunluğu parayı ödeyemediği için mi yoksa inancını kaybettikleri içinmi dir? Dolayısıyla asli üyelikten düşen bu kişiler temad tesislerine gittiklerinde kapı önüne konuluyor mu? Sayın Mahmut ERDEM Emekli assubaylar sitesinde yazan herkesi 12.nci maddenin b bendinin hangi paragrafına göre attırmak istiyor? Ben de alıntı yaparak yardımcı olayım.
3. Derneğin, manevî kişiliğini zedeleyici eylemlerde ve sözlerde bulunanlar.
4. Dernek yöneticileri ile üyeler arasındaki birlik beraberlik, dostluk ve huzuru bozmaya yönelik çalışma içinde bulunanlar.
5. Dernek yönetimlerini küçük düşürücü, toplum içinde hakaret sayılacak sözleri sarf edenler.
6. Fikirlerini, sürekli olarak kaba kuvvetle kabul ettirmeye çalışanlar ve bu davranışlarında ısrar edenler.
7. Dernekler Kanunu'nun izin vermediği, dernekleri kurmaya teşebbüs ederek toplantılar tertipleyenler.
Ben derneğin Alanya şubesi üyesi olarak şöyle diyorum. Dernek yöneticisi bir olayın üstüne giderken objektif olmalıdır. Eğer olamıyorsa bunu derneğin kendi kurumlarına bırakmalıdır. Şöyle ki; Sayın Mustafa EROL’un Sayın ERTEN’in sözüne “samimiyete dayalı sitem” yaklaşımını getirmesi, yönetici dayanışması ve haklılığa göre değil de isme göre konuştuğunun göstergesi değil mi? Sayın ERTEN’in sitenin mesaj panosunda disiplin kurulunu göreve davet etmesi yerine bizzat müracaat etmesi daha uygun olmazmıydı? Kendisi Mesaj panosunda isim peşinde koşanlara bir çağrı mı yapmıştır? Sayın Mehmet TUNCER’in diktiği elbiseyi bize giydirmeye kalkan Sayın TEMAD Başkanı Mustafa EROL sadece isim verilmediği gerekçesiyle Sayın TUNCER’in yazısının altına imzasını atmış. Sayın EROL bende isim vermeden bir elbise diksem altına imza atarmısınız? İsim vermeden birilerine Genelkurmay’ın kuklası desem, İsim vermeden birilerine sırf “Eryaman’da teşkilat kurması için falanca arkadaşı görevlendirdik.” Dediğinde anılan şahsın çıkıp bunu yalanlaması durumuna da “yalancılar” diye cevap yazsam altına imza atarmısınız.
Dünkü çocuk değilim. Sonuç olarak şunu anladım. TEMAD yönetim kurulu bir karar almış. Sayın Selçuk İÇER çok sert ifadeler kullanıyor. Ondan cesaret bulan diğerleri de ifadelerini sertleştiriyorlar. Kendisinin sesini keserlerse diğerlerinin sesleri de otomatikman kesilir. Haklısınız kışlalarda bu böyle bilinir. Ancak biz siviliz. Herkes şahsına münhasırdır. Bir Selçuk İÇER gider Bin Selçuk İÇER gelir. Siz böylesine başarısız olduktan sonra… Bizi atın dışarı, alın Mahmut ERDEM’i içeri. O size daha atacak çok kişiyi bulur.Bizde size o zaman TEMAD komutanı deriz. Ayrıca şunu söyleyebilirim ki o söylediğiniz 12. maddenin b bendi olduğu gibi a bendi de var. Ben inancımı kaybedersem aslanlar gibi dernek üyeliğinden istifa etmesini de bilirim. Eğer birileri fikir savunmak yerine örümcek kafalı… veya daha adi hakaretlerine devam eder de yönetim de bunların önüne geçmez bir de çanak tutmaya devam ederse tabii ki kişiliğimi korumak için istifa edeceğim. Saygılarımla…

Sayın GÜNŞER;

Benim yazdığım ;

Sayın ARABACIOĞLU;
Eleştiriye her daim açığımdır.Lakin hakarete asla...Bu konuda babam dahi olsa taviz vermem.Etimesgut-Eryaman örgütlenme konusuna gelince bu konuda atılan adımları Sayın Ayhan YILDIRIM ile görüşebilirsiniz.Arkadaşımız şu an bu konuda bir oluşum içerisinde.Diğer konulardada polemiğe girmemek adına cevap vermiyorum arzu ediyorsanız telefonum heryerde yazılı lütfen müsait zamanda arayın konuşalım...
Saygılarımla.....

Ve Sayın YILDIRIM'ın cevap verme gereği duyduğu;

Etimesgut bölgesinde bir oluşum vesair içinde asla değilim sadece Cengiz Erten beye bu bölgede bir TEMAD temsilciliği açmak istediğimizde destek olup olamıyacakları konusunda görüşleri sordum. Ayrıca Abdil GÜVEN beyin istifası ile sizinle aynı sıfatı taşıdığımı da belirtmek isterim.

Siz bunları bir görevlendirme diyerek adlediyorsanız size söylenecek tek kelime var derim....

HER BİR HARFTEN, HER BİR CÜMLEDEN, HER BİR SATIRDAN CIMBIZLAYARAK ANLAMSIZLAŞTIRACAK MANALAR ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK İLKESİZLİKTEN BAŞKA NEDİR.


Saygılarımla.....